Şu ana kadar sadece müzik dinlemek, telefon görüşmeleri yapmak ve oyun oynamak için kullanılan kulaklıklar, yapay zeka ve sesli asistanların getirdiği güçle bambaşka bir boyut kazanmaya başladı. Geliştirilmiş gürültü engelleme özelliğine kavuşan yeni nesil kulaklıklar, çevreden gelen tüm sesleri tek tek ayırt edebiliyor, kullanıcısının işitme profillerini analiz ederek onlara en uygun ses deneyimini sunuyor, sesle kontrol edilebiliyor ve gerçek zamanlı çeviri yapabiliyorlar.
ENGELLERİ DE AŞACAK
Gelişen teknolojiyle birlikte bu cihazların kısa süre içinde kullanıcının duygusal durumunu algılayarak ona uygun müzik veya podcast önerileri de sunabileceği öngörülüyor. Üzerinde çalışılan diğer önemli bir alan ise bu cihazların, sesli ve metinsel uygulamalı asistan özellikleri sayesinde görme engelli ve işitme güçlüğü çeken kullanıcılara da hitap edebilmesi. Peki kablosuz kulaklık mı yoksa kablolu mu tercih edilmeli? Son çıkan teknolojiler neler? Gelin birlikte inceleyelim.
İHTIYACINIZI BELİRLEYİN
Öncelikle ihtiyacınızı belirlemeniz gerekiyor. Özellikle bilgisayar oyunlarına meraklıysanız kablolu kulaklıklar daha ideal bir tercih olabilir. Çünkü kablolu kulaklıklarda gecikme süresi neredeyse sıfırdır. Bunun nedeni, ses sinyallerinin analog olarak kablo üzerinden iletilmesidir. Ama yeni nesil kablosuz kulaklıklar da 50 milisaniyenin altında gecikme süresi sunabiliyorlar. Bu da gecikmenin fark edilmemesi anlamına geliyor. Yani satın almadan önce gecikme sürelerine dikkat etmekte fayda var. Öte yandan kablolu kulaklıklar kablosuzlara göre daha iyi fiyat avantajına ve daha çok modele sahiptir. Kablosuz kulaklığın ise hareket özgürlüğü, spor için en ideal cihaz olması ve dokunmatik kontrol özellikleri elbette tartışılmaz.
SOUNDCORE LIFE P3I TWS
Bu cihaz, ‘Gürültü İzolasyonlu Yapay Zeka Algoritması’ sayesinde, çevredeki gürültüleri otomatik olarak filtreliyor ve sadece sesinizi algılayıp karşı tarafa aktarıyor. Bu sayede, kalabalık veya gürültülü ortamlarda bile net görüşmeler yapabiliyorsunuz. Cihaz, tek bir şarjla 9 saat kullanım süresine sahip.
Şarjda unutulan telefon, süpürge, laptop gibi cihazlar, kontrolsüz kullanma sebebiyle zaman zaman patlama yapabiliyor. Geçtiğimiz günlerde benzer bir olay İzmit’te yaşanmış, prizde unutulan şarjlı süpürge patlamış ve yangın çıkmıştı. Peki bu tür vakalara karşı nasıl önlem almalıyız? Her an tehlike altında mıyız? Gerçekten korkmalı mıyız? İşin uzmanına sorduk…
Son zamanlarda prizde unutulduğu için patlama yapan süpürge, telefon, laptop, tablet gibi cihazlara çok sık şahit olmaya başladık. Bu patlamalar sadece maddi hasarlara yol açmakla kalmıyor, can kayıplarına da neden olabiliyor. Bu endişe verici durum da bizi şarjlı cihazları kullanırken ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini sorgulamaya itiyor. Peki, prizde unutulan bu cihazlar neden patlıyor? Bu kazaları önlemek için neler yapabiliriz? Elektrik Mühendisi Yavuz Sezer, sorunu tüm detaylarıyla anlattı.
AŞIRI YÜKLEME OLUYOR
Şarjlı cihazlar prizdeyken pil hücrelerinin sürekli enerji aldığını söyleyen Sezer, şu bilgileri verdi: “Uzun süre prizde kalmaları halinde bu hücreler, aşırı ısınabilir. Bu aşırı ısınma, pilin kimyasal dengesini bozarak patlamaya yol açabilir. Özellikle kalitesiz veya hasarlı pillerde bu risk daha fazladır. Ayrıca üretim hatalı veya hasarlı piller veya şarj cihazları da patlama riskini artırır. Bu tip piller ve şarj cihazları, normalden daha fazla ısınabilir veya ani voltaj dalgalanmalarına maruz kalabilir. Patlamaya sebep olacak kısa devre oluşumuna da yol açabilirler.”
KABLODA YIPRANMA VARSA...
Şarj kablosunda yıpranma veya yırtılma gibi hasarların da patlama riskini tetikleyebildiğini vurgulayan Sezer, şöyle devam etti: “Bu hasarlar, kabloda kıvılcım oluşmasına ve yangına yol açabilir. Cihazı aşırı şarj etmek veya şarjlıyken kullanmak da patlama riskini artırır. Cihazın pilinin aşırı ısınmasına ve kimyasal dengesinin bozulmasına yol açabilir. Bu sebeple cep telefonu, süpürge gibi cihazlarımızı uzun süre şarjda bırakmamamız gerekmektedir. Ayrıca şarj süresi dolduğunda şarj olmayı kesen ve cihaz içerisindeki bataryanın sürekli şarj olmasını engelleyen yeni nesil süpürge ve cep telefonlarının da kullanımı yaygın hale getirilmelidir.”
RİSKİ NASIL AZALTIRIZ?
Cihazları prizden çıkarmayı alışkanlık haline getirin.
Bu pazar Anneler Günü’nü kutlayacağız. Onların fedakarlıklarını, koşulsuz sevgilerini ve hayatımıza kattıkları değerleri düşündüğümüzde ne yapsak az. İstedikleri tek şey sevgi dolu sözler olsa da çoğumuz bu özel günü anlamlı bir hediye ile de süslemek istiyoruz. Bu kapsamda başta e-ticaret siteleri olmak üzere yüzlerce şirket kampanya yarışına girdi. Bu fırsattan yararlanarak hem annenizin zevkine hem de ihtiyacına göre şık hediyeler tercih edebilirsiniz.
50 MİLYARLIK KATKI
E-ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft, Anneler Günü’nün e-ticaret hacmine yaklaşık 50 milyar TL’lik katkı sağlayacağını, ortalama sepet tutarının ise 2 bin 500 TL’ye ulaşmasını beklediklerini açıkladı. IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, öne çıkan ürünlerin cep telefonu, küçük ev aletleri, tablet, kozmetik, giyim, ayakkabı, çanta, mücevherat ve çiçek olduğunu söyledi. İşte kalem kalem kampanyalar...
TÜRK TELEKOM
Başlattığı cihaz kampanyasında 128 GB iPhone 12, 34 bin 999 TL yerine 29 bin 849 TL’ye; 64 GB iPhone 12, 33 bin 999 TL yerine 28 bin 849 TL’ye; Samsung Galaxy S23 FE 24 bin 999 TL yerine 21 bin 999 TL’ye; Tecno Spark 20 Pro 11 bin 999 TL yerine 10 bin 599 TL’ye satışa sunuluyor.
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü tarafından ‘E-İhracatta ChatGPT ve Yapay Zekâ Araçları’ adlı kılavuz yayınlandı. Klavuzda, e-ihracat yapanların iş süreçlerini optimize etmek, pazar analizi yapmak, müşteri hizmetlerini geliştirmek, ürün listelemek, reklam ve pazarlama yapmak, web sitesi açmak ve yabancı dillerde hizmet vermek gibi birçok konuda yardımcı olacak yapay zeka araçları detaylıca anlatıldı.
ANLIK ANALİZ SİSTEMİ
Kılavuzun, e-ihracatın Türkiye’nin genel ihracatı içindeki payını yüzde 10’a çıkarma hedefi doğrultusunda hazırlanmış çok kapsamlı bir kaynak olduğunu belirten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) E-ticaret Meclisi Üyesi Cenk Çiğdemli, “Yapay zeka, müşteri davranışlarını analiz etmek, kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunmak ve müşteri hizmet süreçlerini en uygun hale getirme alanlarında etkili bir şekilde kullanılıyor” dedi. Çiğdemli klavuzda öne çıkan başlıkları şöyle özetledi:
Cenk Çiğdemli
DİL SORUNUNU KALDIRIYOR
* Ayrıca bu araç, farklı dillerde iletişim kurmanıza yardımcı olarak, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi farklı dilleri konuşan müşterilere sunmanıza olanak tanır.
24 yıldır Norveç’te yaşayan Ali Uslu, çocukluk anılarında yer alan Balıkesir Ayvalık’taki dedesinin bakkal dükkanını Norveç’te hayata geçirdi. 2015 yılında ilk şubesini açtığı ve adını ‘Bakkal’ koyduğu dükkanını, Norveç halkından yoğun ilgi görünce 3’e çıkaran Ali Uslu, yazın bir şube daha açmayı hedefliyor. Uslu, girişimcilere örnek olacak hikayesini POSTA’ya anlattı.
TÜRKİYE’Yİ TANITIYORUZ
Aynı zamanda Çanakkale merkezli Dardanos Fine Foods markasının sahibi olduklarını söyleyen Ali Uslu, Türkiye’de zeytinyağı, baharat, zeytin, domates sosu gibi ürünleri üretip, başta Norveç ve İsveç olmak üzere çeşitli ülkelere ihraç ettikleri belirtti. Uslu, “Bakkal da bizim müşteri ile direkt irtibat kurabilmemizi ve Norveç halkına Türk ürünlerini tanıtma, Türkiye’ye daha farklı bakmalarını sağlamak için bir platform olur diye düşündüğümüz bir konseptti” dedi.
AYNI TABELAYI ASTIK
Çocukluğunda kuzenleriyle birlikte Ayvalık’ta rahmetli dedesinin Bakkal dükkanında kasada kim duracak kavgası yaptıklarına dikkat çeken Uslu, şöyle devam etti: “Norveç’te dükkan açarken bu anılardan yola çıkarak dükkanın ismini ‘Bakkal’ koyduk. Dedemin dükkanından kalan Bakkal tabelasını getirip duvara astık. Türkiye’den baharat, zeytin, domates sosları, reçeller, organik bakliyat ürünleri, makarna tarzı ürünler ekleyerek konsepti geliştirdik. Ayrıca Türkiye’den porselenler, tekstil ürünleri, zeytinyağlı sabunlar gibi bulabildiğimiz kaliteli ürünleri ekleyerek devam ettik.”
TEDARİKÇİ OLDUK
Ali Uslu, Türkiye’den bir çok ürün satmak isteyen girişimci olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Dardanos ihracat isimli şirketimiz aracılığı ile diğer üreticilerin de ürünlerini Norveç piyasasına ekliyoruz. Mesela 153 şubesi olan bir Norveçli firma yıllardır bir İngiliz üreticiden sıcak çikolata tedarik ediyormuş. Bu zincir bizden zeytinyağı ve baharat alıyordu. Geçen yıl sıcak çikolatayı da Türkiye’den almalarını sağladık. Bu şekilde doğduğumuz, büyüdüğümüz topraklara borcumuzu ödüyoruz. Yine aynı firmaya ve İsveçli bir zincir firmaya bu yıl Türkiye’den kahve ve çay tedarik edeceğiz.”
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte elektrikli kaykay, skuter ve bisiklet modası başladı. Tatil bölgelerinde ve parklarda sık sık karşımıza çıkan bu araçlar, hem 20-30 km’ye kadar ulaşımlarda tasarruflu pratik çözümler sunuyor hem de eğlenceli zaman geçirilmesini sağlıyor.
Özellikle çocuklar ve gençler arasında popüler olan bu araçlar, son dönemlerde daha da güçlendirilmiş motorları ve bataryalarıyla yetişkinler arasında da büyük ilgi görüyor. Ayrıca çevre dostu olmaları, gürültü kirliliği oluşturmamaları ve dengede kalma, manevra yapma gibi fiziksel beceriler gerektirdiği için bir spor aracı olarak görülmeleri de bu araçların diğer tercih edilme nedenleri arasında yer alıyor. Peki iyi bir kaykay, skuter ve elektrikli bisiklet nasıl olur? Alırken nelere dikkat etmek gerekir? Garanti süreleri ne kadardır? Fiyat aralıkları nedir? Düşünülebilecek modeller nelerdir? Gelin birlikte bakalım.
ALIRKEN DİKKAT
Her zaman güvenilir bir markayı ve yetkili servisleri tercih edin.
Fren sistemlerini, hız limitlerini, ışıklandırmalarını, şarj dolumunu ve süspansiyonlarını test edin.
Tek şarjda kaç kilometre gittiklerine bakın. Aynı segmentteki modellerle kıyaslama yapın.
Batarya ömrünü ve motor gücünü sorgulayın. Motor ne kadar güçlüyse, o kadar iyi hızlanır ve rampaları kolay tırmanır.
Daha fazla vitese sahip bir bisiklet, daha geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir.
Aniden hasta oldunuz ve telefonunuzu kullanacak durumda değilsiniz ya da bilgisayar ile işiniz var ancak bağlanacak bir internetiniz yok... Veya başkaları tarafından izlendiğinizi düşünüyorsunuz... Bu ve buna benzer acil durumlarda telefonunuzun iyi bir kurtarıcı olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
YAŞAMI KOLAYLAŞTIRIN
Günlük ve iş yaşamının en büyük yardımcısı haline gelen telefonların öyle ekstra özellikleri var ki, kullanıcıların çoğu bunların farkında bile değil. Cihazın derinliklerinde yatan gizli yetenekleri keşfetmek, sadece kullanım deneyiminizi iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda verimliliğinizi artırır ve günlük yaşamınızı daha kolay hale getirir. Eğer siz de telefonunuzun sunduğu potansiyeli tam olarak kullanamadığınızı düşünüyorsanız, bu rehber tam size göre.
ACİL DURUM KİŞİSİ OLUŞTURMA
Hastalık gibi acil bir durumda yakınlarınızla hızlı ve kolay bir şekilde iletişim kurulmasını sağlayan bu işlemi muhakkak bilmeniz gerekiyor. Bu özellik sayesinde telefonunuz kilitli olsa dahi başkaları sizin oluşturduğunuz acil kişiler listesinden yakınlarınıza anında ulaşabiliyor. Bunun için ‘ayarlar’a giriyorsunuz, orada ‘güvenlik ve acil durum’ sekmesini buluyorsunuz. Orada ‘acil durum kişileri’ seçeneği var. Oradan istediğiniz kişileri acil durum için ekleyebiliyorsunuz.
KİŞİSEL ERİŞİM NOKTASI
Bu da en çok lazım olan özelliklerden biri. Örneğin bilgisayarınızı internete bağlamak zorundasınız ancak bulunduğunuz yerde internet yok. İşte bu özellik burada devreye giriyor. Telefonunuzun ‘Bağlantı’ ayarlarına giriyorsunuz, burada ‘mobil erişim noktası ve internet paylaşımı’na tıklıyorsunuz ve erişim noktasını açıyorsunuz. Orada çıkan şifreyi bilgisayarınıza senkronize ettiğinizde işlem tamamlanmış oluyor.
Günümüzde akıllı telefonların depolama kapasiteleri artmış olsa da bellek sorunu halen milyonlarca kullanıcı için sorun olmaya devam ediyor. Hafıza beklenmedik bir anda dolunca yeni fotoğraf çekmek, podcast listeleri oluşturmak ve dosya indirmek imkansız hale geliyor. Sorunun üstesinden kolayca gelmenin formüllerini masaya yatırdık.
Dijital dünyanın en önemli şikayetlerinin başında telefon hafızalarının hızla dolması geliyor. En büyük alanı ise kuşkusuz kameralar güçlendiği için çekilen yüksek çözünürlüklü resimler, videolar, indirilen filmler, oyunlar, kullanmadığımız uygulamalar ve işle ilgili dosyalar kaplıyor. Bunları tek tek silmeye kalkmak ise ciddi bir zaman aldığı için genelde kimse bu işleme pek yanaşmıyor ve çok daha yüksek kapasiteli telefonlara yöneliyorlar. Bu yazımızda kolaylıkla bu sorunu aşabileceğimiz 5 yöntemi önünüze getiriyoruz.
1-UYGULAMA KALDIRMA: Neredeyse herkesin telefonunda en az bir tane kullanmadığı uygulama vardır. Bu uygulamalar önemli yer kapladığı gibi, güncellenmediği için ciddi güvenlik sorunu da oluşturabilirler. Ayrıca pilin daha hızlı tükenmesine yol açarlar. Uygulamayı kaldırmak için üzerine bir kez uzun basıyorsunuz ve sil butonuna tıklıyorsunuz.
2-BULUT ŞART: Hafızayı temizlerken belgelerinizi kaybetme endişesi taşımamanız için Google Drive, Dropbox veya iCloud gibi bulut depolama hizmetlerini kullanarak yedekleme yapmanız gerekir. Bu, resimlerinize internet bağlantınız olan herhangi bir cihazdan erişmenizi sağlar.
3-BÜYÜK DOSYA AVI: Büyük yer kaplayan dosyaları bulun. İşinize yarıyorsa yedekleyin, yaramıyorsa silin. Çoğu galeri uygulaması, dosyaları boyutlarına göre sıralamanıza olanak tanır. Bunu yapmak için, galeride ‘Sırala’ veya ‘Filtrele’ seçeneğine gidin ve ‘Boyuta Göre’ kısmını seçin.
4-ÖNBELLEĞİ TEMİZLEYİN: Önbellek, uygulamaların daha hızlı çalışmasını sağlayan geçici verilerdir. Zamanla biriken önbellek dosyaları, telefonunuzda yer kaplar ve düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Bunu yapmak için, ayarlardan ‘uygulamalar’ menüsüne gidin ve her bir uygulamanın önbelleğini temizleyin.
5-WHATSAPP YÖNETİMİ: WhatsApp, grup sohbetleri, fotoğraflar ve videolar gibi büyük miktarda veri içerir. WhatsApp’ın depolama alanını yönetmek için, ‘ayarlar’, ‘depolama ve veriler’, ‘depo alanlarını yönet’ menüsüne gidin. Burada, hangi grupların ve kişilerin en fazla yer kapladığını görebilir ve gereksiz dosyaları silebilirsiniz.
6-DİNLEMİYORSANIZ SİLİN: