Gündem Meral Akşener İsmail Kahraman krizi büyüyor

Meral Akşener İsmail Kahraman krizi büyüyor

Paylaş
Meral Akşener İsmail Kahraman krizi büyüyor

Meral Akşener ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman arasında sular durulmuyor. Kahraman'ın "Meral Kılıçdaroğlu" ifadesiyle başlayan tartışmada yeni bir gelişme yaşandı. İfadeyi, 'teşbih' olarak savunan Kahraman'a Akşener'den yanıt gecikmedi.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın Akşener'e "Meral Kılıçdaroğlu" yakıştırmasıyla başlayan kriz tırmanıyor. Akşener'den, olaya 'teşbih' diyen Kahraman'a jet yanıt geldi Twitter'dan açıklama yapan Akşener, "Devlet adabı" ve "devlet adamı" kavramlarının, dolayısıyla köklü devlet geleneğimizin son derece tahrip edildiğini bir kez daha üzülerek müşahede ediyoruz" dedi.

Akşener şöyle devam etti: İlgili açıklamada teşbih sanatının bir mazeret olarak kullanılması, teşbihin edep çerçevesinde yapılmasının ahlaki zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Kaldı ki, böyle bir teşbihi şahsıma ulaştıracak kadar uluorta beyan etmek, zaten söz sahibinin ve bu söz tevil etmeye çalışanların edep ve ahlak anlayışının göstergesinden başka bir şey değildir."

İşte o açıklama...



Akşener daha önce de “Bir kadının soyadının ancak evlilik vasıtası ile değişeceği açık bir gerçek olmasına rağmen, bu kadar alçak ve şerefsiz bir yakıştırmayı yapmış, TBMM Başkanı olmuş ve hayatın yetmiş yedi yılını geride bırakmış bir Belam yapabilirdi. Oruçlu geçirilen uzun bir günün ardından evli barklı, babaanne olan bir kadına yapılan nasıl bir yakıştırmadır bu? Sizin hiç mu kutsalınız kalmadı? Siz kutsallarımızı ne zaman, nerede ve ne karşılığında bıraktınız?” şeklinde tepki göstermişti.


KAHRAMAN AÇIKLAMA YAPMIŞTI


“Siyasi literatürde makul karşılanacak, siyasi görüşlerin müşterekliğini ifade eden bir teşbihin zorlamayla bir mağduriyet söz konusuymuş gibi paylaşılması, ‘mal bulmuş mağribi gibi’ ucuz ve seviyesiz bir siyasi polemik konusu yapılma çabası kabul edilebilir bir durum değildir” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“İki kişi arasındaki fikir ve siyasi söylemlerdeki paralelliği ifade eden bir teşbihi kişilerin mahremiyeti ve özel hayatı ile ilgili olarak algılamak cahillik veya art niyetliliktir. Toplumumuzun gelenek görenek, örf ve adetlerini göz önüne aldığımızda bir bayanın ağzına alamayacağı, böylesi çirkin sözlerle, Saygıdeğer Meclis Başkanımıza fütursuzca saldırması en hafif ifadeyle edep sınırlarını aşmaktır.

15 Temmuz hain darbe teşebbüsü öncesinde ‘Yurtta sulh’ ifadesini yaptığı toplantıların tamamında slogan haline getiren, aynı tarihlerde katıldığı televizyon programlarında, milletvekili olmamasına, herhangi bir siyasi partinin genel başkanı konumunda bulunmamasına ve ufukta da seçim olmamasına rağmen ‘Yakında Başbakan olacağım’ ifadelerini kamuoyuyla paylaşan, taşeronluğa teşne müflis bir siyasetçinin muhatap alınması söz konusu değildir.”