Giriş
“Ay Tutulması” Star TV’nin yeni dönemde ekrana sürdüğü ilk dizi diyebiliriz. Naz Elmas, Nur Erkul ve “İzmir Çetesi”nden tanıdığımız Kenan Ece başrollerde. Ben kendi adıma Mehmet Esen’i de kadroda görünce ciddi bir heyecan yaptım. Mehmet, bana göre son zamanlarda Star’ın dizilerinde görülen ikinci adamların en kuvvetlisi. Neyse... Asıl sorun başka. Eli yüzü düzgün bir iş “Ay Tutulması.” İçerdiği taciz, intikam ve entrika soslu hikayesiyle de tutmayacak gibi görünmüyor. Ama tutturamadığı bir kıvam var.
[[HAFTAYA]]
O da başroldeki Naz Elmas’ın vücut ölçüleri. Artık ne yaptıysa Naz Elmas, hani o reklamdaki “Naz Elmas olsam da çikolatanı bana versen” mecrasından uzaklaşmış. Anlaşılan o çocuk o çikolatayı vermiş ve Naz da fazlasıyla abanmış. Eğer dizi içinde bir güzellik karşılaştırması olacaksa Nur Erkul açık ara önde gidiyor görüntüsüyle... Naz’ın bir an önce gofreti sahibine vermesi şart; eğer estetik takıntısı filan varsa tabii. İzleyicinin var, o kadarını söyleyeyim.
Sahi neredeler şimdi?
Kimleri ekranda görmeyi özlediniz? Ben ilk elden sayınca ciddi bir kalabalığa ulaştım. İşte benim şu ya da bu şekilde ekranda görmek istediğim kadro. Engin Günaydın, Binnur Kaya, Gülse Birsel, Ata Demirer, Perran Kutman, Selim Erdoğan, Yılmaz Erdoğan, Mahmut Cevher, Fatma Girik, Emrah ve Sultan Türkan Şoray. Bir de görmemizin hayal olduğu tipler var. Onlar her gün aklımızdaki ekranda; Şevket Altuğ, Tarık Akan, Cem Özer ve Güner Ümit başta olmak üzere.
Aman dayağa dikkat!
TNT bu akşam yeni RTÜK kanununun hassasiyetine rağmen bir risk alarak kamera şakası programı yayınlamaya başlıyor “İnecek Var” isimli formatta bir minibüse binen yolculara seri halde şaka yapılıyor. Eh bizim Türk insanını biliyorsunuz. Gülmeyi de şakalamayı da sever. Ama ne bileyim son zamanlarda gündemde olan otobüs-voleybolcu şortlu kızdayak mevzularına takılırsak şehir içi hatlardaki yolculuklarda gerilimin had safhada olduğunu da söyleyebiliriz. Dilerim şakacı Serkan Şengün şaka yapacağım derken sağlığından olmaz. Darp raporu bile alamıyor insanlar baksanıza.
Yayın günü kaderi belirler
Geçenlerde bir gazeteye mülakat verdim .Yeni dönemde dizilerin kaderlerini belirleyecek şeylerin ne olduğunu filan sordular. Benim ilk maddem “yayın günü kararlılığı” oldu. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz dönem yayın günü değişen hiçbir dizi yayına tutunmayı başaramadı ve çoğu tarih oldu. Aynı risk bu dönem katlanarak büyümüş durumda. Son zamanların en çok dizi yayınlanacak sezonuna doğru gidiyoruz. Ve hâlâ bazı iddialı dizilerin günü ve saati belli değil. Belli olanlar da yerinde duramıyor.
Kanal D’nin en iddialı dizilerinden “Bizim Yenge” henüz başlamadan yayın gününü değiştirince aldı beni bir korku. Kanalın pazar akşamları yayınladığı komedi dizilerinin neredeyse hiçbiri uzun yaşamadı. Aynı akıbetin “Bizim Yenge”nin de başına gelmesi olasılığı hakikaten üzüyor beni. Çünkü son dönemde hevesle beklediğim ender dizilerin başında geliyor. Kısacası tek gün, tek yayın saati uzun bir ömür anlamında diziler için. Dilerim konduğu yerde kalır tüm diziler.
Canan değil can
“Canan”da (Fox TV) sıkıntıyı tam olarak çözemedim. Sanırım eski Canan Gamze Özçelik’in gitmiş olması diziyi tuhaf bir şekilde itici yaptı. “Canan”ı yeni dönemde deyim yerindeyse “Terminatör” biçiminde aşırı terörize eden hikayenin de dizinin izlenmesini azalttığını düşünüyorum. İyi başlayan işleri hırpalamadan götürebilmek hakikaten zor. Zaten başaran kalıyor ekranda. Kanallar için mesele Canan değil can olabilmek çünkü.
Sultan tahtında kalacak mı?
Pazartesi günü yazım yok. Ama aynı pazartesi günü birçok kanal yeni yayın dönemine göstermelik de olsa giriş yapıyor. Ben en çok Beyaz TV’nin akıbetini merak ediyorum. Bilmeyenler için yıllardır “Sabahların Sultanı” olarak program yapan Seda Sayan’ın “Sultan-ı Beyaz” ismiyle o gün programa başlayacağını duyuralım. Böyle isminde bir “Muhteşem Yüzyıl” tadı taşıyarak Seda hangi kitleye ulaşabilir, henüz kestiremiyorum. Ama duyduğum kadarıyla ekranların en iddialı dekoruna imza atmış Beyaz TV ekibi. İsmin altını ihtişamla doldurmaya çalışıyorlar yani. Seda da içeriği doldurursa; Sultan tahtını korumuş olacak. Hadi hayırlısı şimdiden.
Mideye dikkat edelim!
Vedat Milor ağabeyimiz ara vermeden yutmaya devam ediyor lokmaları. Afiyet olsun olmasına da orta dönemde bir mide zafiyeti yaşayacağı kesin gibi. Çünkü dikkatle bakarsanız NTV’deki programında tattığı her şeyi çiğnemeden yutuyor. “Sağlıklı beslenmenin ön kuralı lokmayı en az 40 kez çiğnemek” diyor beslenme uzmanları. Ama belli ki gurmeler için geçerli değil bu kural. Onlar sanırım lezzet Vedat Milor bir yere kaçmasın istiyor. Gidebileceği en sağlam yere, mideye göndererek...
