Reza Zarrab, ikinci duruşmada da şok iddialarda bulundu: Tehdir edildim

İran’a yönelik Amerikan ambargosunu delmek için Türkiye’de milyonlarca dolar rüşvet dağıttığını iddia eden Zarrab, “Cezaevinde tehdit edildiğim için FBI korumasına alındım” dedi, tehdidin kaynağını açıklamadı.

5 ÜlKE İSMİ VERDİ

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın tutuklu yargılandığı davada itirafçı olan Reza Zarrab dün ikinci kez jüri önünde ifade verdi. Zarrab sözlerinin başında, New York’taki hapishanede tehdit edildiğini bu nedenle hâlâ FBI koruması altında bulunduğunu söyledi. Yeniden şema üzerinde çizimlerle açıklama yapan Zarrab, İran’a yönelik yaptırımların Hindistan, Çin, Kore, Japonya ve İtalya tarafından da ihlal edildiğini söyledi.

YÖNTEMİ ANLATTI

Zarrab, Hindistan’daki ham petrol alıcısı firmanın doğrudan parayı Halkbank’ta açtığı hesaba gönderdiğini, daha sonra bu paranın başka bir Türk bankasına TL olarak aktarılıp kendisine ulaştığını aktardı. Zarrab, paranın kaynağını gizlemek için ikinci bir bankaya transfer ettiklerini, bu yöntemi İranlılar ve Halkbank yöneticileri Süleyman Aslan ve Hakan Atilla’nın katıldığı toplantıda kararlaştırdıklarını öne sürdü.

‘BAKANDAN ONAY ALDIM’

Zarrab, “Dolar olarak transfer etsek Amerikan bankacılık sistemi, Euro olsa Avrupa fark ederdi. TL olunca uluslararası mekanizmalar tarafından dikkat çekmezdi” dedi. Süleyman Aslan’ın kendisine, “El eli yıkar, el de yüzü yıkar” dediğini belirten Zarrab, “Bu Süleyman Aslan’ın yardımına karşılık rüşvet istediği anlamına geliyor” ifadesini kullandı. Zarrab, Aslan’a rüşvet vermek için Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın onayını aldığını da öne sürdü.

‘GÜLER MEKTUP YAZDI’

Ziraat Bankası ve Vakıfbank’ın da sisteme dahil olmak istediklerini öne süren Zarrab, İran’la iş yapması nedeniyle Çin’de sorun yaşadığını ve dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’den yardım istediğini ifade etti. Zarrab, Muammer Güler’in Çin bankalarına kendisi için referans mektubu yazdığını söyledi.

KOD ADI: ÇİKİNOVA!

Reza Zarrab’a önceki günkü duruşmada, ses kayıtları dökümlerinde yer alan ‘çikinova’ ifadesi soruldu. Zarrab, “Bu benim ve personelim arasında olmayan işlemleri isimlendirmek için kullandığımız ifadelerdi” dedi.

Reza Zarrab, önceki duruşmaya cezaevi tulumu ve ayakları zincirli olarak getirilmişti. Hakimin verdiği talimat üzerine Zarrab dünkü duruşmaya spor bir ceket ve beyaz bir gömlekle katıldı.

TRAFİK KARIŞMIŞ!

Şirketinin iç muhasebe kalemlerini açıklayan Zarrab, “O kadar çok rüşvet dağıttım ki bazen yanlış adamlara para gidiyordu, bazen de verilmesi gereken rüşvet eksik ya da fazla oluyordu. Zafer Çağlayan’a vermem gereken rüşvetten 3 milyon doları yanlışlıkla Süleyman Aslan’a gönderdiğim için kendi hesabımdan Çağlayan’a 3 milyon dolar ödemem gerekti” dedi.

'HAKAN ATTİLA'YA RÜŞVET VERMEDİM'

Reza Zarrab, rüşvet olarak birçok kol saati verdiğini belirtirken “Zafer Çağlayan’a İran ile yapılan ticaretten elde edilen kârın yüzde 50’sinin ödüyordum. Hakan Atilla’ya hiçbir zaman rüşvet vermedim. Atilla’nın da talebi olmadı” dedi.