Pazar Postası 'Sipariş hızlı gelsin diye hostesim diyen erkekler var!'
Paylaş
'Sipariş hızlı gelsin diye hostesim diyen erkekler var!'

Nevzat Aydın, Yemeksepeti'nin kurucularından ve şirketin CEO'su. 15 yıl önce 80 bin dolara kurduğu internetten yemek siparişi sitesini, geçtiğimiz aylarda 589 milyon dolara Delivery Hero şirketine sattı. Satıştan elde ettiği paranın 27 milyon dolarını yola birlikte çıktığı 114 çalışanıyla paylaştı ve alışık olduğumuz patron imajını yıktı. 40 yaşında, çizgi romanlara ve oyuncaklara meraklı. Hayatta en çok oğluna ve ailesine önem veriyor...

Röportaj: Canan DANYILDIZ

Haberin Devamı

canan.danyildiz@posta.com.tr

Ben Yemeksepeti'ne üye değilim! Niye olayım?

Vallahi, insanlar ikiye ayrılıyor: ‘Yemeksepeti’ne üye olanlar ve gelecekte üye olacaklar’ diye. İlerde büyük ihtimal olacaksın! Bu paket servis ihtiyacıyla ilgili bir durum. Bunu yapmak istediğin zaman da ‘Yemeksepeti’ ön plana çıkıyor. Çünkü yemek siparişi vermek çok kolay.

Dünyada trend ne? 2 şey ön plana çıkıyor: Biri paket servis, diğeri de dışarıda yemek yeme... Evlerde yemek yapmak ileride bir keyif olarak kalacak. Özellikle çalışan kadın nüfusu artınca! İşten gel, yok her gün malzeme alışverişi yap, sofra kur vs. zor gelecek. Zaten 8-9 saat uyuyoruz. Günün bir kısmı trafikte geçiyor. İnsanın kendine ayıracak vakti yok, bir de ‘Dur yemek yapayım kendime’ nasıl desin.

Haberin Devamı

Tabii bunu şehir insanları için konuşuyoruz...

Elbette! Mutlaka evde haftada birkaç kez yapılır yemek. O kadar da değil artık... Sevgiline, arkadaşına ya da eşine. Ama keyfin ve vaktin varsa. Bunu kast ediyorum.

15 yıl önce bu işe başladığınızda durum neydi?

Dünyada epey vardı ama Türkiye’de çok azdı. Paket servisin yükseleceğini hissettik. İlk 1996’da Dominos Pizza açıldı, 10-15 dükkanları vardı. Paket servisi hizmeti veriyorlardı, şimdi 600 dükkanları var! Yemeksepeti’nin yaptığı şeyse internetle paket servisi birleştirmek.

Zincir restoranlar niye sizi seçiyor?

Restoranların tamamını göreceğin, hangisi kapanmış hangisi yeni açılmış ya da sana daha yakın diye bakabileceğin yer Yemeksepeti. Üstelik değişen menüleri, fiyatları, kampanyaları da bulabiliyorsun.

Yemeksepeti’ne kaç restoran üye?

11 bin! Sadece şu an bulunduğumuz noktada, Beşiktaş’ta 700’den fazla restoran var. Pizzasından Antakya restoranına kadar ne yemek istersen siteden bulup sipariş verebilirsin.

En çok kime yarıyor bu site?

Özellikle üniversite öğrencilerine ve tabii ki çalışanlara.

Yemeksepeti’nin bir de yurt dışı ayağı var...

Evet, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’da çok iyiyiz. Suudi Arabistan’da başarılı olamadık mesela. Yemek yeme kültüründe paket servis anlayışı olan yerde büyümesi daha kolay oluyor. Rusya’da zorlandık. Rusların beklentisini anlayamadık. Diyelim sipariş 2 saat gecikiyor, çok rahatlar, kimse şikayet etmiyor. Bizde 35 dakika geciktiğinde, ‘Bi’ saattir bekliyoruz yavv’ olur!

Haberin Devamı

“6 MiLYON L

AHMACUN sipariş edildi”

Göbeğinize bakılırsa bu fikrin sizden çıktığı o kadar belli ki!

Çok naziksin! Sağol! Amerika’da oturduğum yerde sipariş verdiğim oluyordu ama bizimki hiçbirinin kopyası değil. Biz Türk kullanıcısı için bir sistem kurguladık.

Komik şeyler de oluyordur...

Tabii! Sipariş notu kısmına ‘Abi 2 paket sigara da kap gel’ diye yazanlar da oluyor. Biz çok başka bir milletiz.

Ah biz Türkler!

Ya bir gün bir pizza siparişi verilmiş ve adrese 12 dakika gibi bir sürede ulaşmış. Bu imkansız! Hazırlanması, pişmesi vakit alır çünkü! Nasıl olur diye araştırırken sipariş notunu gördük: ‘Uçuştan yeni geldik, duşa giriyoruz ve çok açız. Çıktığımızda pizzamız kapıda olsun, Esra- Gözde’. Tabii siparişin neden hızlı gittiğini anladık! Fakat kapıyı açan çok aç 2 erkek... Çok güldük... Siparişi hızlı gelsin diye hostesim diyen erkekler var.

Haberin Devamı

Sizi alet eden var mı?

Var var! Çocuklar sipariş veriyor altına ‘Nevzat burda, ona göre! Çabuk olun ha!’ diye yazıyor. Hepsini görüyoruz, gülüyoruz tabii!

Yakın gelecekte ne olacak, neler değişecek?

Daha sağlıklı mutfaklar olacak. Dünya mutfağı biraz daha hayatımıza girecek, ha Türk mutfağını yakalayamaz, o ayrı.

Sizde her zaman kullanıcı mı haklı?

Evet, farkındaysan bize üye iş yerine müşteri diyoruz, üye olanın ismi bizde kullanıcı diye geçer. Her zaman haklıdır! Ve bak restorana verilen puanlar var, bunları çok önemsiyoruz, her zaman da doğru çıkar. Bir sorun çıktıysa kullanıcıdan o siparişin parasını almıyoruz. Üye restoran bize uymuyorsa hemen siteden çıkarıyoruz.

Bu sistemde enteresan bilgiler, veriler de oluşuyor mu?

Tabii ki! Ben sana şu an nerde hangi restoranı açarsan köşeyi dönersin, söyleyebilirim. Bize üye restoranın karını yüzde 30 arttırıyoruz!

Haberin Devamı

En çok ne siparişi veriliyor? Hamburger ve pizza mı?

Hayır! Öyle gibi duruyor, ama en çok lahmacun sipariş verilmiş! 6 milyon lahmacun! Ben en çok kebap siparişi veriyorum. İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa ve Antalya ise en çok sipariş verilen il sıralaması.

İlk yıllarda sizin de sipariş aldığınız falan oluyor muydu?

Ooo hem de çok! İlk yıllarda siparişi restorana da ilettim, şikayet geldiğinde kullanıcıyla ben konuştum, yeri geldi restoran üye etmek için konuşmaya ben gittim. Ama çağrı merkezinde vs. kimse benim o Nevzat olduğumu bilmedi. Hiçbir zaman!

Size ilk kim inandı restoranlardan?

Park Burger, Pizza Max bir de Etiler Mantı. Bunlardan sadece Park Burger açık. E tabii yeri başka bunların bizde. Başka restoranlar bize ‘ya bu iş olmaz’ diyordu. Yahu sana ne? Ben sana sipariş getireceğim, sen onunla ilgilen!

Burası hiç sıkıcı bir ofis değil, niye?

Ben hiçbir zaman buraya bir iş yerine geliyorum gibi gelmedim. Burda çalışanların da öyle hissetmesini istiyorum. O yüzden bilardo masasından play station konsoluna, masaj yatağından oyuncaklarla dolu ofislere kadar her şey var. Bence başarımız en çok bu yüzden. Kimse buraya işe gelir gibi gelmiyor. Bu yüzden hafta sonu bile kendiliğinden gelip çalışanlar var.

"Bir oturuşta 6 porsiyon iskender yerim!"

Bursalısınız...

Evet, babam noter, annem de öğretmen. Tek çocuğum ve tabii şimdi benle gurur duyuyorlar. Onlar Bursa’da yaşıyorlar hala. İskender’e bayılırım mesela. Bir oturuşta 6 porsiyon yemişliğim vardır!

Yüksek lisansı yarım bırakanlardansınız...

Evet, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum, sonra Amerika’ya mastera gittim. Yarım dönem kala bıraktım.

Nelere meraklısınız?

Evet, eskiden beri müzikle ilgiliyim, futbolu ve sehayat etmeyi seven bir adamım. Avrupa Şampiyonası’nı vs. seyretmeye giderim. Uçakta asla yemek yemem, mutlaka gittiğim yerin iyi restoranlarını gezmek, tatmak isterim. Aman şurdan bir sandviç alayım, açlığımı bastırsın da demem!

Bastıramaz zaten! Kıstasınız ne?

Kendine has olmalı o gideceğim restoranın. Aynı yere de gitmem.

Farklılık kısmına takıntılıyız galiba?

Evet, işe alırken de farklı insanlar olmasını istiyorum. Kendine has bir tutkusu olmalı, ne bileyim pul koleksiyonu bile yapıyor olsa ilginç.

Herkes köşeyi çabuk dönmek istiyor.

Herkesin iyi fikri var. Ben yurt dışını iyi takip ediyorum, orda olan şeylerin yüzde 98’i bize de geliyor mutlaka.

Sizin kafa nasıl dinleniyor?

Futbola acayip meraklıyım, o beni çok sakinleştiriyor. Çizgi roman meraklısıyım. Yurt dışına gitmek de iyi geliyor. Ailem, oğlum, benim için her şeyden önemli. Onlar da olmalı.

Hep böyle siyah mı giyinirsiniz?

Evet, hep böyle giyiniyorum çünkü sabahları bunun üzerine çok fazla düşünmek istemiyorum. Üzerimdeki siyah tişörtten 150 tane filan var!

Neye çok para harcarsınız?

Şu arkada gördüğün oyuncaklar var ya, onlara para harcıyorum! Mesela bu Samuray kılıcı ‘Kill Bill’ filmde kullanılan, orijinali. Bir de futbol maçlarına gidip gelmek işte. En çok da best seller okurum bu arada, çizgi roman dışında!

“Param olunca yeni akrabam çıkar diye bekledim gelen olmadı!”

Hayal ettiğiniz bir şey miydi, Yemeksepeti’nin bu kadar büyümesi?

Hep büyük hayaller kurdum. Bu işin çok büyüyeceğini biliyordum. Çok kişinin ‘Sen salaksın’ demesine rağmen...

Çok eleştirenler olmuş, sonra ne dediler? Türkiye’de yakın bir arkadaşım vardı. Amerika’da master yapıyorum o sıra. Bana ‘oğlum yapma, diplomanı al gel sonra bakarız, salak mısın?’ filan diyordu. Ona ‘Bir gün o kadar çok para kazanacağım ki senin bile çalışmana gerek kalmayacak!’ demişim. Onu hatırladık.

Para çok önemli mi? Acayip lüks içinde yaşamıyorum. Benim için para, yapmak istediklerimi yapabilmem için gerekli bir şey o kadar. Önümüzdeki hafta Tanzanya’da leoparları seyretmek istiyorsam ve yapabiliyorsam güzel.

589 milyon doların 27 milyon dolarını çalışanlarınıza dağıttınız.

Bunu hep birlikte başardık. Satıştan sonra ev alacak para vermem tabii çok mutlu etti insanları. 27 milyon doları 114 kişi arasında paylaştırdık. Pek alışkın olduğumuz bir patron değilim.

Niye 600 değil de 589 milyon dolara gitti?

Benim aklımdaki rakam 600 milyon dolardı, ama pazarlık yapıp masraflar da çıkınca 589’a indi. Zamanımın hala yüzde 98’i Yemeksepeti’nde geçiyor. Hatta sorumluluklarım arttı, şimdi Delivery Hero’nun yönetim kadrosundayım. Yemeksepeti Delivery Hero’nun en büyük parçası. Sipariş, kullanıcı ve üye anlamında.

“Estetik için para isteyen de oluyor”

Paradan sonra hayatınızda neler değişti?

Eskiden de sehayati severdim, şimdi de. Büyük başın derdi de çok olmadı, bana biraz daha mesafeli duruyorlar. Param olunca yeni akrabalarım çıkar diye bekledim ama gelen olmadı!

27 milyon doları böyle dağıtınca tuhaf istekler de oldu mu?

Evet, esetetik yaptırmak için para isteyen kadınlar oluyor. ‘Çok kötü durumdayım, kendime özgüvenimi kazanmam için bana bir şans verin’ diye geliyorlar.

Aynanın karşısına geçip kabardığınız olmuyor mu? (Gülüyoruz)

Oluyor tabii canım! ‘Vay be oğlum nerden nereye!’ diyorum, ama bunu ekip olarak düşünüyorum. Biz ekip olarak iyi iş çıkardık!