Gündem Son Dakika... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan MESAM açıklaması

Son Dakika... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan MESAM açıklaması

Paylaş
Son Dakika... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan MESAM açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği'ne (MESAM)  kayyum atanmasıyla ilgili konuştu, "Hiç bir uyarı yapılmıyor. Yazının içinde şu maddeden görevden aldım diye bir kural yok. Şimdi Kültür Bakanına sormak iserim; Sen sanatı sanatçıyı korumakla yükümlüsün, yasanın dışına çıkamazsın. Kültür Bakanlığı açıkça suç işlemiştir" dedi.

İşte CHP liderinin konuşmasından satır başları...

Medya önemli bir güçtür. Gücü denetlemekle yükümlüdür. Bir de yerel medya var. Yerel medya sahipsiz. Binlerce kişi çalışıyor. Zam yapılmadı. Yerel medya üzerinden tasarruf yapmak doğru değildir. Bu demokrasiye zarar verir. Biz yerel medyanın da ulusal medyadanın da güçlü olmasını isteriz. Medya üzerindeki baskılara birlikte karşı çıkmalıyız. Özellikle iktidarın yaptığı her şeyi alkışlayan medya grubunun en çok demokrasiye zarar verdiğini unutmaması gerekir. Demokraside iktidarı yönetenler hukuka uygun davranmalı.


"KÜLTÜR BAKANLIĞI SUÇ İŞLEMİŞTİR"


MESAM diye bir örgüt var. Sanatı ve sanatçıyı desteklemeyen hiç bir iktidar yoktur dünyada. Mart ayında olağan kongresini yapacaktı. Yapmadan Kültür Bakanlığı MESAM'a kayyum atadı. Kurala uyarsanız kayyum atayabilirsiniz kimsenin diyeceği bir şey yok. MESAM Yönetim Kurulu görevden alındı. Telefon ettim 'Kültür Bakanlığından size uyarı yazısı geldi mi?' dedim. Gelmemiş. Kanuna uymuyor. Önce uyaracaksın 1 ay süre vereceksin yerine getirmezse tekrar uyaracaksın. Hiç bir uyarı yapılmıyor. Yazının içinde şu maddeden görevden aldım diye bir kural yok. Şimdi Kültür Bakanına sormak iserim; Sen sanatı sanatçıyı korumakla yükümlüsün, yasanın dışına çıkamazsın. Kültür Bakanlığı açıkça suç işlemiştir.


"AMAÇ NİŞASTA BAZLI ŞEKER ÜRETİMİNE TEŞVİK"


Şeker Fabrikaları meselesi...Konu gündeme gelir gelmez bütün fabrikaları gezeceksiniz soracaksınız dedim. Halkın tamamı özelleştirmeye karşı. Sadece 14 fabrikaya değil hepsine arkadaşlarımız gidecekler. 'Kapanmayacak' diyorlar. Biz 'kapanmayacak' denilen çok fabrikanın kapandığını gördük. Amaç nişasta bazlı şeker üretimini teşvik etmek. Şeker fabrikalarına sahip çıkmak, Cumhuriyete, demokrasiye, emeğe sahip çıkmak demektir. Bu süreci başlatan olay yeni değil. Şeker kanunu çıktı. Bir geçici 8. maddesi vardı, uluslararası kuruluşlarla yapılan anlaşmalar çerçevesinde...diyor. Hangi kuruluşla anlaşma yapıldı. Şimdi başta Recep Bey olmak üzere gayet açık soru soruyorum; Hangi uluslararası kuruluşla anlaşma yaptınız? Bu anlaşmanın metnini neden gizliyorsunuz? Bu madde AYM'ye götürüldü, AYM iptal etti. İptal edildi ama sözleşme yürürlükte. Kiminle otursunuz şeker politikasının geleceğini belirlediniz? Nişasta bazlı şekerin ne kadar zararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Kansere yol açıyor, şeker hastalığına, obeziteye yol açıyor. Nişasta bazlı şekerde yüzde 15 oranını uygulayan dünyada başka ülke var mı? İnsan hayatı bu kadar mı ucuz?


"İŞKENCE SONUCU ÖLMÜŞ"


Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Hukuk devletini yok edersiniz baskıcı bir dikta yönetimini getirirsiniz. Türkiye Cumhuriyeti şu anda hukuk devleti değildir. Darbe girişiminden sonra pek çok insan mağdur edildi. Bütün mağdurların sesi olmaya özen gösterdik. Gökhan Açıkollu, bir öğretmen...15 Temmuz'dan sonra bir ihbar üzerine tutuklanıyor. Ben bunu dile getirmişim. Hasta biri gözaltına alınabilir mi? Hastaysa insülini vereceksiniz. Nitekim adam öldü. Şimdi bu vatandaşın işkence sonucu öldüğü ortaya çıktı. İfadesi bile doğru dürüst alınmadı. Eşiyle arkadaşlarımız konuştu, Cenazesine verirken ,'Hainler mezarlığına gömülecekse vereceğiz' diyorlar. Binbir dil sonrası veriliyor. Mezarlığa defnedemedik bahçemize defnetmek zorunda kaldık diyor eşi. Yargılanmamış. Suçu belli değil. İşkence suçu hayatını kaybetmiş. Bir tek Allah'ın kulu çıkıp 'Bu ülkede adalet var' diyemez. Onlar da biliyor adalet yok.


"GÜNAYDIN RECEP BEY"


Erdoğan diyor ki 'Eğer bir ülkede halk ellerini semaya açar hale gelmişse oradaki yargıda sorun vardır.' Günaydın Recep bey. Eğer bir ülkede yargı gücünü siyasi otoriteden alıyorsa orada adalet zaten yoktur. Saray'ın bazı avukatları Saray adına talimat veriyorlar. Hangi çağda yaşıyoruz? Hangi adaletten bahsediyorsunuz?


"HÜKÜMETİN AR DAMARI PATLAMIŞ"


İktidar yargı kararlarını da takmıyor. En somutu Salih Müslim örneği...Terör örgütü kararı çıktıktan sonra siz Türkiye'ye davet ediyorsunuz. Ağırladılar, yemek ısmarladılar gönderdiler şimdi Avrupa'dan istiyorlar. Avrupa sormaz mı sizdeydi mahkeme kararını neden tanımadınız? Ar damarı patlamış hükümetin Türkiye'yi getirdiği nokta budur.