Ferhan Kaya Poroy'Kıskanırım seni ben...'

HABERİ PAYLAŞ

'Kıskanırım seni ben...'

“Kıskançlık nedir?” diye sorsam nasıl açıklardınız? Herkesin bakışı farklı olacağı için ben sözlüğe baktım: ‘Kıskançlık, sevilen birinin veya bir şeyin, bir durumun başkası ile paylaşılmasına katlanamamaktır.’ Söz konusu olan çocuksa durumu detaylandırmak gerekiyor tabii. Kıskançlığın içgüdüsel, yani doğuştan varolan etkenlere bağlanacağı düşünülüyor. Bu duyguyla ilk tanışma iki yaş civarında oluyor. Doğal, evrensel ama insanı epey mutsuz eden bir duygu. Esas önemli olan da ne boyutta yaşandığı...

Haberin Devamı

Yaş farkı azsa kıskançlık artar

Peki neden kıskanıyor? Paylaşamama duygusu ve güvensizlikten, o ana kadar kendine yöneltilen ilgi ve dikkatin kardeşine yöneltilmesinden... Kıskançlık derecesinde rol oynayan bir başka etken de kardeşler arasındaki yaş farkı. Farkı az olan kardeşlerde kıskançlığın görülme sıklığı, yaş farkı fazla olanlara oranla biraz daha yüksek. Cinsiyete göre de bazı farklılıklar yaşanabilir; çocuk kız ve doğan kardeş erkek ise, anne-babasının kendi cinsiyetinden hoşnut olmadığını düşünebilir. Ailelerin cinsiyete ilişkin tercihi varsa ve bunu yansıtıyorlarsa çocukta kıskançlık gelişir. Bazı çocuklar mizacı nedeniyle daha kıskançtır.

Ailelere düşenler

Bu durumda ne yapmalı? Öncelikle rahatlayın; çocuklar etraflarındaki yetişkinlerin davranışlarından etkilenirler. Ona olayı ve evdeki durumu, bebek doğduktan sonra olacakları anlayacağı dille anlatın. Dolambaçlı, kaçamak ve abartılı cümleler kullanmayın.

- Çocuğa “Kardeşin doğdu ama senin dünyanda değişen bir şey yok, sana olan sevgimizde azalma yok” mesajını sadece sözcüklerle değil, davranışlarla da iletmek gerek. Bu da ancak çocuğa zaman ayırmaya devam ederek, onunla konuşarak, ortak faaliyetlere girerek ve ona sorumluluk vererek olur.

- Çocuk ve bebek ayrımı yapmadan eşit sevgi paylaşımında bulunun. En iyi niyetli misafirler bile sadece bebekle ilgilenip büyük çocuğu unutma eğilimindedirler. Yakınların yalnızca bebekle ilgilenmemelerini, büyük çocuğa da alışık olduğu tarzda ilgi ve sevgi göstermelerini söylemek, “Kardeşin doğunca senin pabucun dama atıldı” gibi sözler söylememeleri konusunda uyarmak işe yarayacaktır. Bebek için söylenen “Ne kadar yaramaz, sürekli ağlıyor” gibi bir cümle çocuk tarafından inandırıcı bulunmaz, aksine onu kandırmak istediğiniz sonucuna varabilir. Bu da en başta çocuğun size olan güvenini zedeler. Bebeğe sürekli ‘bebek’ demek yerine, doğrudan adını söylemek daha doğru olur.

Haberin Devamı

- Çocuk kardeşinin canını yaktıysa, görünüşte çok kötü olan bu davranışın gerçekte bebeğe zarar vermek için değil, bir parça düşmanlık içeren bir incelemeden başka bir şey olmadığını bilin. Burada önemli olan, aşırı tepki vermemek, kibarca reaksiyon gösterip sinirlenmeden uyarıda bulunmaktır. Çocuk mesajı alsa da almasa da iki kardeşi yalnız bırakmamak gerekir (5 yaşına gelene kadar çocuklar zarar verip vermediklerini kavrayamazlar).

- Bebekle ile ilgili işlerde çocuktan yardım istenebilir. Kardeşler arasındaki karşılaştırmalardan kaçının. Kardeşiyle ilgili karışık duyguları olan çocukların konu edildiği öyküler anlatmak, anne ya da babanın kendi kardeşiyle ilgili ilk hislerini paylaşması, çocuğun duygularını anlaması ve ifade etmesinde fayda sağlayabilir.

Haberin Devamı

- Bebeğin gelişiyle birlikte 4-5 yaşlarındaki çocuğu ana okuluna göndermek doğru değil. Bu durum kıskançlığı körüklediği gibi çocukta okul sendromunun gelişmesine ve içine kapanık ya da saldırgan olmasına yol açabilir.

- Dikkatinizi hemen sorun çıkaran çocuğa yöneltmek yerine, zarar gören çocukla ilgilenmek, kardeşi ‘mağdur, ezilen’ olarak nitelendirmemek gerekir.

- ‘Kim başlattı?’ sorusunu sormayın. Bunu öğrenmeye çalışmak çocukların birbirini suçlamasına neden olur. Her birinin kavganın çıkmasında aynı derecede suçlu olmasından yola çıkarak sonuçlarına eşit şekilde katlanmalarını sağlayın.

- Kavga etmelerine mümkün olduğunca izin vermeyin. Çünkü çocuklar kavga ettikçe deneyim kazanır. İyi geçinme kuralları koyabilirsiniz.

- Kardeşler arasındaki kıskançlık ve geçimsizlik ne kadar yoğun olursa olsun birbirlerinden ayrı kaldıklarında çok özlerler. Bu durum, ilişkilerinin bazen çok bozuk olduğunu düşünseniz de aslında birbirlerini çok sevdiklerini açıklar.

Dokuz kahraman anlatıyor zincir tamamlanıyor

Aslında bir hekim olan ama çocuk kitapları yazmaya devam eden Şiirsel Taş, yeni kitabı ‘Zincir’ ile çocukların kalbini fethedecek. Yazar, kitapta bir günü parçalara ayırıyor ve her parçayı farklı bir kahramanın gözünden anlatıyor. Kitabın kahramanları ise çocuk, kedi, zombi, kara kızılkuyruk, kadın, gorgor, pire, korki, kemik torbası, müdüraanım. Herkesin anlattıkları bittiğinde zincir tamamlanıyor. Hayy Kitap’tan çıkan ve Gökçe Akgül’ün resimlediği ‘Zincir’in fiyatı 8 TL.

(16.02.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder