Irak’ta bugün var olan sınırlar değişir, Irak’ın toprak bütünlüğü bozulursa -uluslararası hukuka göre- Türkiye, Kerkük ve Musul’u yeniden sınırları içine katma hakkı kazanır. Nasıl kazanır? 1923 Lozan Anlaşması’na göre kazanır. Nasıl kazanır? 1926 Ankara Anlaşması’na göre kazanır. Nasıl kazanır?
1946 Türkiye-Irak Dostluk İyi Komşuluk Anlaşması’na göre kazanır. Nasıl kazanır? 1983 Türkiye-Irak Sınır Güvenliği ve İşbirliği Anlaşması’na göre kazanır.
★
Mısak-ı Milli sınırları içinde kalan Kerkük ve Musul, 1926 yılında yapılan Ankara Anlaşmasıyla birlikte “toprak bütünlüğü sağlanması şartıyla” terk edilmiştir. Bu da şu demek: Irak’ın toprak bütünlüğü bozulursa o anlaşma da bozulur, gider aslanlar gibi Musul’da Kerkük’te hak iddia edersin.
★
Hukuki durum bu ama ortada bir de fiili durum var. Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt yönetimini bizzat Amerikan devleti kurdurdu. Ortadoğu’nun gördüğü en büyük dansözlerden biri olan Barzani, bugüne kadar attığı her adımı Amerikalıların onayı ve desteğiyle attı.
Dahası, Barzani hâlâ Amerika’nın desteğiyle iktidarda. Barzani’nin görev süresi 2 yıl önce bitti şu anda anayasaya aykırı bir şekilde o koltukta oturuyor. Irak’a “demokrasi getirmek için” 1 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan Amerika, Kuzey Irak’taki bu “antidemokratik” durumu görmezden geldiği için de Kuzey Irak’taki bu “Otonom Ağalık” sistemi devam ediyor.
★
Dışardan baktığınızda Amerika -tüm dünya gibi- Kuzey Irak’ta yapılacak referanduma karşı, ve yine dışarıdan baktığınızda Barzani Amerika’yı takmıyor.
Yersen! Amerika referanduma karşı ama nasıl oluyorsa 50 yıldır dış politikada her adımını Amerika’yla uyum içinde atan İsrail, referandumu destekliyor. Bunu duymak Ankara’nın hoşuna gitmiyor ama gerçek şu: Amerika, İsrail üzerinden Kuzey Irak referandumuna destek veriyor.
★
Hal böyleyken biz ne mi yapacağız? Dünya sahiden hukukun işlediği bir gezegen olsaydı Irak’ın toprak bütünlüğü bozulduğu an Musul ve Kerkük’ü almamız icap ederdi.
Dünya öyle bir yer olmadığına göre yapacağımız tek bir şey var: Adımlarımızı tek başımıza değil uluslararası kamuoyunun desteğini alarak atmak ve bu referandumla Türkiye’nin nasıl bir tuzağın içine çekilmeye çalışıldığını görmek!
24 Eylül 2017, Pazar 05:00
Haberin Devamı