Baba olmanın önündeki engel: Oksidatif stres
Baba olmak isteyenler dikkat! Spermlerin bazı zararlı durumlara maruz kalıp yapısının bozulması sonucunda oksidatif stres ortaya çıkıyor. Eğer bunun önüne geçilmezse oksidatif stres, spermlerde DNA hasarını artırarak gebeliği de engelleyebiliyor
20 Şubat 2017 , Pazartesi 10:33
"Çocuk sahibi olmaya niyetlenen her 5 çiftten biri ne yazık ki bunu başaramayıp bir tedavi arayışı içerisine giriyor. Bunların yarısına yakınında tahlillerde sperm değerleri bozuk gelir" diyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, "Ancak geri kalanında sperm incelemelerinde de bir sorun bulunamaz ve neticede açıklanamayan infertilite (kısırlık) ortaya çıkar. Oysa bunların yaklaşık yarısında neden, oksidatif stres olarak bilinen bir bozukluğa bağlıdır ve eğer doğru tanı konulursa tedaviyle düzeltilmesi mümkündür" dedi.
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, oksidatif stresin sperm sağlığına etkisi hakkında açıklamalarda bulundu ve oksidatif strese yol açan nedenleri sıraladı:
OKSİDATİF STRES NASIL ORTAYA ÇIKAR?
"Oksidatif stres, spermin bazı zararlı metabolitlere maruz kalması neticesi ortaya çıkar. ROS adı da verilen bu metabolitler aslında oksijen molekülünün farklı formlarından ibarettir. Bunların artması bir yandan sperm değerlerinde düşme yaratırken diğer yandan spermin yumurtayla birleşmesini engeller. Tüp bebekte embriyonun 3 günden fazla yaşamaması, sıklıkla bu ürünlerdeki artışa bağlıdır. Yaşayan embriyoların da düşükle sonuçlanma riski yüksek olur.
SPRERM TAHLİLİ NORMAL OLSA DA DİKKAT!
Oksidatif strese yol açan zararlı metabolitlerin esas kaynağı semendeki lökositler, bozuk şekilli sperm hücreleri ile spermin mitokondrisidir. Sperm tahlillerinde lökosit sayısının artması ya da morfolojide bozukluk görülmesi oksidatif stres için en belirgin işaretlerdir. Ancak bunların sayısı artmadan da zararlı metabolit üretimlerindeki artış neticesi döllenme gerçekleşmiyor ya da düşükle sonuçlanıyor olabilir. Diğer yandan, erken yaşlanma yoluna girmiş spermlerin mitokondrilerinde de zararlı oksijen metabolitleri yapılabilir. İşte bu nedenledir ki, sperm tahlili normal de olsa gebelik görülmeyebilir.
OKSİDATİF STRES GEBELİĞİN ÖNÜNDE CİDDİ BİR ENGEL
Aslında ROS ürünleri normalde spermin yumurtayla birleşmesi için gereklidir. Ancak fazla yapılmaları zararlı olur. Her ne kadar testislerde bunlardan koruyucu bir takım enzimler üretiliyor olsa da bazen yetersiz kalabilirler. Varikosel gibi çoğu durumda koruyucu enzimlerin yapımı da bozulmuştur. Neticede ister ROS ürünlerinin miktarı artmış olsun ister koruyucu enzimler yetersiz kalsın, oksidatif stres gebeliğin gelişmesinin önünde ciddi bir engel oluşturur.
İŞTE OKSİDATİF STRESE YOL AÇAN NEDENLER
- Oksidatif strese yol açan nedenlerin başında sigara, elektromanyetik dalgalar, varikosel, obezite, şeker hastalığı, aşırı fiziksel aktiviteler ve hatta psikolojik stres gelir.
- Erkeğin yaşlanması, sık geçirilen enfeksiyonlar, mesleksel toksinlere maruziyet, çevre kirliliği de diğer nedenler arasında sayılabilir.
OKSİDATİF STRES NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Böyle risk faktörleri varsa semende oksidatif stres ürünlerinin ne kadar biriktiği yeni geliştirilen yöntemlerle ölçülebilir. Bunların spermin DNA’sında yaptıkları hasar derecesi de testlerle anlaşılabilir. Oksidatif stres bazen sperm değerlerini bozmaz ama spermlerde erken yaşlanmaya yol açabilir. Artık spermlerin ne kadarının canlı olduğu, ne kadarının erken yaşlanmaya ya da ölüme maruz kaldığı yine testlerle gösterilebiliyor. Şayet böyle bir riskin varlığı ortaya konulursa testiküler stimülasyonla koruyucu enzimlerin yapımı uyarılarak ya da antioksidanlarla hasar düzeltilerek tedavi gerçekleştirilir. Bunun yanı sıra antioksidan bir yaşam tarzı ve beslenme programına geçilmesi de tedavide önemli yer tutar."
Haberin Devamı
BUNLARI DA OKUYUN
- Diyabeti olanlarda göz muayenesi şart!
- Üşümenizin nedeni D vitamini eksikliği olabilir
- Gözünüzün önünde aniden şimşek çakıyorsa dikkat! Sinsice ilerleyip körlüğe neden olabiliyor, eğer böyle gözüküyorsa soluğu hastanede alın!
- Tedavi edilmeyen anal fissür hastalığına dikkat!
- Rahim ağzı kanserinin belirtileri nelerdir?