Şirin SeverBir tek dileğim var hoşgörülü ol yeter...

HABERİ PAYLAŞ

Bir tek dileğim var hoşgörülü ol yeter...

Haberin Devamı

Yeni bir yıla girerken kötü anıları silip, yeni sayfalar açmaya çalışıyoruz ya... Ben de tüm kötü haberleri yok sayıp tek haberi hatırlayarak girmek istiyorum yeni yıla: Şu Hüseyin Dede haberini!

Hani Londra’da 6 yaşındaki bir çocuk, sakalı yüzünden onu Noel Baba sanıyor, o da kendisine seslenen çocuğun hayallerini yıkmamak için ona harçlık veriyor, sonraki yıllarda da hediyeler götürüyor ya...

İşte o haber! Vallahi de ‘yeni yıldan beklentin ne?’ diyen soran olursa, benimki budur. Bu hoşgörüyü ve anlayışı bekliyorum efendim! Bir Müslüman, Noel Baba kimliğine bürünüp bir çocuğu mutlu etmeye çalıştığında dünya yıkılmıyormuş görelim istiyorum.

POSTA’nın attığı o ‘Sen ne güzel insansın Hüseyin Dede’ başlıklarını okumak istiyorum. Yeni yıla girerken kutlamalara yine gerekçeler bulmayalım istiyorum. İnanmasa da, kutlamasa da küçük bir çocuğun hayalleri için uğraşan böyle hoşgörülü Müslümanlar istiyorum.

Çok şey mi istiyorum?

SİZE NE KARDEŞİM!

Şahan Gökbakar, evindeki yeni yıl hazırlığından, yılbaşı ağacından bahsetmiş ve bir fotoğraf paylaşmış sosyal medya hesabında. Altına da not düşmüş: “Şimdi ‘Yılbaşı diye bir şey yok, kutlanmaz’ vs diyeceklere de toplu bir “Size ne kardeşim, biz kutluyoruz. Bakın dalganıza, hadi bakim!”

Bravo Şahan’a...

Tam da yukarıdaki yazıda dediğim gibi... Gerekçe sunmamış, çekinmemiş, kıvırmamış, başka hayatlara müdahale eden ayarsızlara en güzel cevabı vermiş.

YENİ YILDA DİLEĞİM...

Yeni yıla sayılı saatler kala, Twitter’da en çok yorum yapılan etiketlerden biri bu: #yeniyıldandilegim Biz de burdan yapalım...

Hiç yalansız söylüyorum, benim ilk dileğim sağlık. Çünkü sağlık olmadan hiçbir şeyin anlamı kalmıyor, çok çektim oradan biliyorum. Peki alt başlık yapmayalım mı? Hadi yapalım...

■ #yeniyıldandilegim Milli Piyango’nun bana çıkması!! Yalan mı söyleyeyim, istiyorum valla.

■ 2017’nin en güzel sürprizlerinden, beingurme kanalında başladığım ‘İki Şekerli Bir Sade’ programının başarıyla, neşeyle, huzurla sürmesi...

■ Dostlarla masa etrafında toplanıp kutlanacak güzel haberlerin bol olması..

■ Daha çok seyahat etmek, daha çok keşfetmek...

■ Daha çok müzik dinlemek, daha çok kitap okumak, daha çok sinemaya gitmek, anın tadını çıkarmak.

■ Daha çok spor yapmak, daha fit olmak, daha çok hobi edinmek..

■ E bi de aşk olsa fena olmazdı değil mi ama!

AŞK VAZGEÇMEMEKTİR

Vizyonda ‘Acı Tatlı Ekşi’ filmi var biliyorsunuz...

Farklı farklı yemeklerin olduğu bir sofra düşünün; bütün tatlar var masada, acısı, tatlısı ekşisi. Tam da öyle bir aşk hikayesi. Aşk da böyle bir şey değil mi zaten?

İlk başlarda çok tatlıdır aşk, her şey yolundadır, o sizin aradığınız kişidir, çok aşıksınızdır. Sonra zaman geçer ilişki boyut değiştirir, beklentiler değişir, ne hikmetse aradığın ‘o’ olmamaya başlar, ekşimtırak tatlar bırakır. Sonu da genelde acıklı biter, her şey acı verir. O zaman sorular gelsin...

Anlamaya ya da anlatmaya çalıştık mı, yeterince çaba sarf ettik mi, emek verdik mi? Yoksa hemen vaz mı geçtik? İşte bu soruları sorduran, süprizlerle dolu bir film ‘Acı Tatlı Ekşi’. Şu kadarını söyleyeyim; giderseniz, ‘Love Story’ tadında bir film izleyeceksiniz.

Hem güldüren, hem ağlatan, hem taktik savaşlarıyla ne çok zaman kaybettiğimizi gösteren güzel bir aşk filmi. Başrolde Buğra Gülsoy ve Özge Özpirinçci var.

Senaryo Buğra Gülsoy imzalı, çeken ise Andaç Haznedaroğlu. Gözde Türkpençe’nin performansına da dikkat kesilin derim, filmde parlıyor. Kendinize yeni yıl hediyesi ısmarlayın hadi; alın kahvenizi bu güzel filmi izleyin, yılın son günlerini aşkla doldurun.

MESLEKLERE GÖRE YALANLAR

■ Ayakkabıcı: Giydikçe açılır..

■ Emlakçı: Merkeze 10 dakika!

■ Öğretmen: Zeki ama çalışmıyor..

■ Esnaf: Bana gelişi bu..

■ Galerici: Dosta gider!

■ Torbacı: En iyi mal bu!

■ İnsan kaynakları: Biz sizi ararız.

■ Memur: Sistem gitti.

■ Siyasetçi: Kandırıldık.

(Twitter’dan)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder