'Bana çıkma teklif eden bile yok'

RÖPORTAJ: NESLİHAN YAVUZCAN

* İpek, güzelliğinin sırrı ne?

Annem Gürcü, ondan geliyor. Çekirdek bir ailemiz var. 20 yaşımdayken babamı kaybettim. Aileme destek olma adına üniversite hayalimi gerçekleştiremedim. Antalya’da oturuyorduk. Liseden sonra kafelerde garsonluk yaptım. Hem aileme baktım hem para biriktirdim. İstanbul’a geldim, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldım. Sonra da burada kaldım.

* İlk projen neydi?

Başlarda bölüm oyunculuğu... Devam eden işim ‘Sana Bir Sır Vereceğim’ oldu. Şimdi ‘Hayat Ağacı’ndayım.

“KARAKTERİMİ MANYAK OYNARIM”

* Şimdi oynadığın Pelin karakterini açar mısın?

Çok değişik, bana fazla şey kattığını düşünüyorum. Tam zıttım olan bir karakter, beni çekiyor. Obsesif kompulsif bozukluğu var. Yani takıntılı. Küçüklüğünden beri aşık olduğu adam için psikopatça şeyler yapıyor. Aşık olduğu adamın fotoğrafları ile konuşacak kadar rahatsız...

* Kötü kadın rollerinin başrolüsün diyebilir miyiz?

İlk karakter analizi geldiğinde karaktere çalışırım. Özellikle Pelin karakteri için “Manyak oynarım” dedim. Zaten hep kötü ve değişken karakterleri canlandırdım. Ben sadece rolün hakkını veriyorum, o kadar.

* Çok güzelsin. Sana takıntılı bir erkeğe denk geldin mi?

Liseyi bitirdikten sonra ‘çıkalım mı’, ‘arkadaş olalım mı’ diyen bile olmadı.

* Neden sence?

Sert görünüyorum herhalde. Mesafeli duruyorum.

“ÇOCUKLUĞUM ÇOK ZOR GEÇTİ”

* Gerçekten duruşun biraz soğuk. Bu bir nevi kendini koruma mekanizması mı?

Çok doğru bir tespit. İlk girdiğim ortamlarda buz gibiyim. Alışıp sıcak yüzümü göstermem için zaman geçmeli. Belki bu, zor bir çocukluk geçirmeme bağlı. Annemin ve babamın ayrılması... İnsanlara olan güvenimi tabii ki sarstı. Artık bir duvarım var ve insanlara yoklarmış gibi davranıyorum. Bu kibirden değil, otomatik gelişen bir şey. Bunun üzerine çok çalışıyorum.

* Var mı erkek arkadaşın?

Bu konulara girmek istemiyorum.

“AŞIKKEN NORMAL OLAMIYORUM

* Aşık olunca ne hissedersin?

Değiştiğimi düşünüyorum aşık olunca. Bilinen İpek olmaktan çıkıyorum. Normalde insanların hayatına müdahale etmeyi sevmem ama hemen müdahale etmeye başlıyorum, tatsız oluyor. Artık benim hayatımda olduğu için onu yönlendirmeye çalışıyorum. Bu da iyi değil. Frenlemeye başladım kendimi ama.

* Sınırsız güvenip kazık yediğin oldu mu?

Evet. Yalan söyleyen de oldu, arkamdan konuşan da... Ben de kestim dostluğumu. Hayatımda yanlışa yer yok galiba.

* Yanlış nedir senin için?

Yalan dolan, dedikodu... O güven çemberinin nerede kırıldığını biliyorum. Annemle babam ayrıldığında bizden bunu sakladılar bir süre. Taptığım iki insanın ayrıldığını üç sene sonra öğrenince ilk yalana şahit oldum.

BABAM YAŞASAYDI...

* Hırs nedir peki?

İstediğin şey için herşeyi feda etmektir.

* Herşeyi feda edebilir misin?

Sınırlarım içinde yapabildiğim herşeyi yaparım.

* Nedir sınırın?

Türk toplumunda olması gereken net sınırlarım var. Ben, emeğimle ve iş gücümle bir yere gelmeliyim. Kendimden hiç ödün vermedim. “Ben yaptım” demek gerçekten çok güzel.

* Bundan sonra neler yapacaksın?

Sinema filmi çekmek istiyorum. Ve çok fazla oynamak istediğim karakter var. Özellikle Doğulu bir kızı oynamak istiyorum.

* Herhalde baban seninle gurur duyardı yaşasaydı...

Rüyamda görüyorum onu ve çok üzülüyorum. Çok büyük bir bağ vardı aramızda. Yaptıklarımı görseydi çok mutlu olurdu. 8 yıl oldu onu kaybedeli. Toparlanmam zaman aldı.

'AİLEME PARA GÖNDEREMEMEK ÇOK ZORDU'

* İstanbul’da yaşamak zor muydu?

İstanbul çok zor bir memleket. Bir kere çok pahalı. Buraya taşındığınızda giderlerinizi karşılıyor olabilmeniz lazım. İstanbul’da sadece bunları karşılamak için çalışıyorsunuz, kendinize özel bir şey yapmanız mümkün değil. Başta tutunabilmek için İstanbul’a, hep evde oturdum. Sadece resim yaptım çalışmadığım zamanlarda. Dışarda kahve bile içmedim.

* En parasız zamanında ne yaptın, ne yapamadın?

Bu tip durumlar beni tetikliyor. İsyan durumunda “Ulan göstereceğim” diyorum. “Ağlamazsan hiçbir zaman gülemezsin” gibi bir inancım var. Çünkü hayat bir dengeden ibaret. “Her ağladığımda güleceğim” diyorum. Her kötülüğün içinde bir iyilik, her iyiliğin içinde bir kötülük... Ama en zoru para bulamadığımda aileme de gönderememek, onlara “Bu ay size para gönderemeyeceğim” demekti.

* Neyi yapabilmek isterdin?

Üniversite hayatı yaşamadım, onu isterdim. Şimdi kazandığım parayla konservatuara girmek istiyorum. Hayatımdaki herşeyi ben yaptım, bunun keyfi bambaşka.

* Herşeyi tek başına yapmak seni yormadı mı?

Birisine teslim olmak istemez misin? Bu yaşına kadar daima mücadele etmiş bir kız... Bu saatten sonra öyle bir şeyin nasıl olduğunu bile bilmiyorum. Bir hedefe ulaştığımda, yeni bir hedef koyuyorum kendime.