Haberin Devamı
Deniz Seki uyuşturucu davasından 2.5 yıl hapiste kaldıktan sonra geçtiğimiz pazartesi tahliye oldu.
Hakkında yapılan haberler, gösterilen ilgi de bir kısım medyayı rahatsız etti. “Düşünce suçlusu değil, alt tarafı uyuşturucudan içeride, nedir bu abartma, kahramanlaştırma hali?” diyenler var.
Abartıldı mı gerçekten?
Ben sanmıyorum.
KİM HABER OLACAKTI?
AVM’ye giden ünlülerin bile haber olduğu bir magazin anlayışımız varken, Deniz Seki haberleri niye fazla geliyor ki?
Ayrıca Seki’ye gösterilen ilgi, ‘uyuşturucu kullandın aferin sana’ demek, onu kahramanlaştırmak için falan da değil…
Bu ilgi, uyuşturucu kullanan, satan ama elini kolunu sallayarak hayatına devam eden onca kişi varken; bir tek kişinin günah keçisi olmasına…
Bu ilgi, bir kadının tek başına yaşadıklarına…
Bu ilgi, yaşanan yanlış ilişkilerin hesabının sadece kadına kesilmesine…
Bu ülkede her şey kokmuş çürümüşken, hiçbir yanlıştan, hukuksuzluktan, adaletsizlikten, tacizciden, tecavüzcüden, çalandan çırpandan, öldürenden hesap sorulmazken; tek bir kadının canının acıtılmasına.
‘Ne olur artık canımı acıtmayın” diye yalvaran bir kadına bu ilgi.
Çok uzun zamandır sadece siyaset girdabında boğulduğumuz için, insani bir haberi konuşmak, duyurmak hepimize iyi geliyor belki de...
Ayrıca 2.5 yıl uyuşturucu yüzünden hapis yatmış bir sanatçı haber olmayacak da ne haber olacak?
SÜPERMAN REKTÖR NİYE HÂLÂ GÖREVDE?
■ Deniz Seki’nin attığı her adımı..
■ Aslı Enver-Murat Boz çiftinin ayrılmasını ve barışmasını...
■ Mustafa Ceceli boşanmasına dair dönen dolapları...
■ Arda Turan’ın kendini kaybetmiş, delirmiş halini…
Günlerdir bunları konuşuyoruz, masalara yatırmalara doyamıyoruz. Ama ülkenin her yerinden akan çürümüşlüğü konuşmayı asla tercih etmiyoruz!
Mesela karısını genel sekreterliğe, kendini de 23 göreve birden atayan rektörü hiç konuşmuyoruz!
Karısı istifa etti, bitti mi yani? Konuyu biliyorsunuzdur…
Denizli Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, eşini İslami İlimler Enstitüsü’ne genel sekreter olarak atıyor. ‘Böyle pişkinlik, böyle rahatlık yok’ demeye kalmadan öğreniyoruz ki dahası var…
Rektör kendini de 23 ayrı göreve atamış. Süperman valla!
YÖK’ün uyarısı üzerine eşi istifa etmek zorunda kalıyor. O da bunu basına sızdırdı diye 11 kişiyi görevden alıyor.
Olaylar böyle... Ama ‘bu ülkede her kurum çürümüş’ deyince bize kızılıyor.
Başıma bir şey gelmeyecekse sorayım:
Görevini bu kadar kötüye kullanan bir rektör neden hala görevinde?
Bunu açıklayacak olan var mı?
Biraz daha çürüyelim diye mi?
BUGÜN NASIL UYANDIM?
Orhan Gencebay playback yapmak için sahneye çıkmış da, o anda Sibel Can’ın sesinden ‘Yazıklar Olsun’ şarkısı çalmaya başlamış ve ben sahnede öyle kalakalmışım gibi uyandım…
Şaka bir yana..
Hakikaten yazıklar olsun. Orhan Baba’ya bu playback oyunu yapılır mı?
ERKEKLER YAYILMASA!
İspanya’nın başkenti Madrid’te belediye, erkeklerin otobüslerde kadınları rahatsız edecek şekilde yayılarak oturmasını engellemek için araçlara ikaz levhaları koyma kararı almış.
İşte belediye gibi belediye!
Aynı zamanda ‘Erkeklerin Yayılmadığı Madrid’ etiketiyle kampanya da başlatılmış.
EKRANLARA VE PANOLARA ASIN!
Bir arada yaşama kültürünü öğrenmemiş insanlara bunu öğretmenin basit bir yolu!
Bizim belediyelerimiz de yapsa keşke…
Metroda, o tatlı kedi köpek videolarını izlediğimiz ekranlarda bu uyarılar yapılsa, metro dahil tüm toplu taşıma araçlarındaki ilan panolarına duyurular konulsa erkekler toparlanmaz mı biraz? Sayın belediye başkanları ve yetkilileri, ne dersiniz?
Bi' açılsanız da geçsek!
Toplu taşımada tek problem, erkeklerin bacağını yaya yaya oturması değil elbette.
Araç kapılarının önünde bekleyen ve içerdekilerin çıkmasını engelleyenler var bir de. Onca anonsa rağmen de kenarda beklemeyi öğrenmek istemiyorlar.
MADEM BİLİYORSUN BEKLESENE!
Genelde metroda başıma geliyor. Geçen gün yine tam kapının önünde genç bir çocuk, çıkamıyorum...
“Yalnız önce içerdekiler çıksın” dedim, “Biliyoruz herhalde” dedi.
“E biliyorsun ama yapmıyorsun!” dedim. Söylene söylene bindi.
Hem biliyor ve yapmıyor, hem trafik yaratıyor, hem de söyleniyor. Bu direncin sebebi ne bilmiyorum ama uyara uyara öğreneceğiz, başka yol yok.
KADIN DÜŞMANI UYGULAMALAR
Bursa Belediyesi metroda kadınlara özel vagon uygulaması başlattı malum, dev hizmet!
Böylece trendeki son vagonda kadınlara öncelik tanımak istemişler. Pembe otobüs saçmalığı gibi.
Amaç, kadınları toplumsal hayatın dışına itmek, bu uygulamayı da mümkün olduğunca her yere yaymak.
Ne Bursa’da ne başka yerde kadınlara ayrı vagon kabul edilemez.
Pembe otobüs de kabul edilemez!
Kadın düşmanı uygulamalar bunlar.
Kadını tecrit etmeyi değil; başkasının tacizini, tecavüzünü, cezalandıracaksınız.
Hem de öyle cezalar vereceksiniz ki bunlara, kimse zinhar kılını dahi kıpırdatmaya cesaret edemeyecek.
Asıl buna var mısınız?
MAKARA
sanki böyle balkonu mutfağa katmışım... yerim genişlemiş ama balkonsuz kalmışım. Öyle bir ruh hali! (Twitter’dan)