Bütün kış gecelerinde keyifle izlediğim bir yarışmaydı O Ses Türkiye. Araya Survivor girip yayın tarihleri şaşınca ucunu kaçırdım. Final gecesinin ise sonuna yetiştim. Meğer kıran kırana bir yarış olmuş. İletişimci arkadaşlarımın yorumlarını aktarmak istiyorum.
Adaylardan biri, Bağcılar’dan Resul’ü, ki rap söylüyor, EVET cephesi, dindarlar ve muhafazakarlar destekleyip finale taşımış. Karısı da çarşaflıylıymış. Zaten kendisi de müziğinden çok, yüzüğünden saçının kesimine İslamcı olduğunu belli ediyor.
Yarışmanın şampiyonu ise Dodan oldu. Dodan Alevi ve o da aynen Resul gibi kimliğinin bütün sembollerini üzerinde taşıyor! Müziği ise lokal. HAYIR cephesi de Dodan’a yüklenmiş!
Böylece bence, hem sesi, hem şarkısı, hem söyleyişi ile bir müzik yarışmasının asıl galibi olması gereken Taylan şampiyon olamadı! Önemli değil, yolu açık, daha çok genç ve çok başarılı. Dikkat çeken bir diğer nokta ise finalistler içinde hiç kadın yarışmacı olmaması.
Hep söylenir, yarışmayı daha çok kadınlar izliyor, sms leri onlar atıyor, onlar da erkekleri seçiyor, diye! Asıl onların kıvırcık saçlı, şirin mi şirin Taylan’ı seçmesi gerekirken siyasi kutuplaşma ağır basınca bir müzik yarışması anket gibi olmuş!
Hem zıplayıp hem harfleri ters okuyabilir misiniz?
Dokuz yaşındaki oğlunuz ya da kızınız, dikkat eksikliği, sosyalleşme, sorumluluk konusunda sıkıntı mı çekiyor? Ya da daha iyi olmasını mı istiyoruz? Uzman eğitmenle 12 saatlik birebir çalışma sonunda çocuklarda gözle görülür farklılaşma ölçülüyor!
Nasıl mı?
Beyin de bir kas sonunda ve onu da çalıştırdığınız zaman daha başarılı oluyor! Bunun adı Bilişsel Beceri ve şimdilik bir Sosyal İş olarak Muzaffer Akpınar Vakfı tarafından Sarıyer İlçesi’nin 4 ilkokulunda 70 gönüllü tarafından 303 öğrenciye uygulanıyor.
2 kadın anlaşınca...
Projenin mimarı uzman psikolog Defne Aruoba Akpınar.
Evlerinin yanındaki bir okulun onarımına katkıda bulunurken Sarıyer Milli Eğitim Şube Müdürü Melek Yaşar’la tanışıp onun da öğrenme becerileri uzmanı olduğunu farkedince önce o okulda böyle bir çalışma yapıyorlar.
İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Tahmaz, sonuçların ne kadar şaşırtıcı olduğunu görünce projenin bu yıl 4 ilkokulda daha yapılmasına olanak tanıyor. Öğrenciler haftada 2 kez, toplam 14 saat eğitim alıyor. Hepsi, bunun için ideal olan, 9 yaşında 3. sınıf öğrencisi. Eğitimleri şaşırtıcı, eğlendirici ve zor!
Aşı gibi bir kerelik
Çocuklar kutu kutu oyunları yapıyor, metronomla çalışıyor, trombolinle atlıyor, aynı anda renk egzersizleri yapıyor ve evet, yapabiliyor! Eğitimlerin önce ve sonrasında yapılan testler çocukların ne kadar büyük bir bilişsel beceri kazandığını gösteriyor. Zaten ebeveynleri de onların okula daha istekli gittiğini, ödevlerini daha kısa zamanda yapabildiğini gözlemliyor.
Öğretmenler yapabilir
Bu eğitimin güzel yanı, aşı gibi bir defa verilmesinin yeterli oluşu. IQ seviyesinde 21 puanlık artış ve uzun süreli hafızada büyük ilerleme sağlayan bu eğitimi şahsen ben de almak istiyorum!
Zaten sadece öğrencilere değil, iş yerlerinde çalışanlara da yapılabiliyormuş.
Ama en güzeli hiç kuşkusuz, bu eğitimin öğretmenlere verilmesi ve böylece bütün öğrencilere uygulanabilmesi. Şimdilik pilot çalışma olarak gönüllü psikoloji öğrencileri tarafından uygulandığı için sayı ancak bir kaç okulla sınırlı kalıyor.
Her öğrenciye olmalı
Eğitimin uygulayıcısı Defne Aruoba Akpınar, bu eğitimin okul çatısı altında dünyada ilk kez uygulandığını anlatırken MEB İlçe Müdürü İbrahim Tahmaz da pilot çalışmanın sonuçlarını Talim Terbiye Kurulu’na rapor edeceklerini ve müfredata alınmasını önereceklerini anlatıyor.
Eğitim dünyasından iyi bir haber verebilmek doğrusu hepimizi mutlu ediyor!
21 Mart 2017, Salı 05:00
Haberin Devamı