Giriş
“Yetenek Sizsiniz Türkiye” (Star TV) yarışmasında hakikatli bir yetenek ortaya çıktı. Aslında Atalay Demirci TV ekranlarında yıllardır gördüğümüz ama adını aklımıza kazıyamadığımız bir ekran adamıydı. Ama belli ki hırs ve sabır ilişkisinde dengeli gidiyordu; altın vuruşunu yaptı... “Yetenek Sizsiniz Türkiye” birincisi olarak 250 bin liralık ödülü kazandı. Ama inanın bu önündeki yolda deyim yerindeyse onun için çerez parası olacak. Neden mi? Türkiye’de bel altı ya da argoya dayanmadan espri üretmek fevkalade zor bir iştir. Öyle ya, sokakta, kahvede hatta hane içlerinde kullandığımız gündelik dilin önemli bir bölümünü argo oluşturur. Aramızda hayatında hiç küfür etmeyenimiz varsa kendisine bu dünyanın adamı olmadığını iftiharla söyleyebilirim...
Atalay’ın ürettiği mizahta argo yok, bel altı göndermeler yok, gündelik komiklikler ve hepimizin başına gelebilmesi olası komik haller var. Gördüğüm kadarıyla Atalay’ın tevazuunun yanında inceden bir muhafazakar duruşu da var... Tüm bunlar üst üste konduğunda yeni kuşak bir mizah anlayışı ortaya çıkıyor. Ve belli ki o mizah artık üreteni baş tacı ediyor. Hayırlısı olsun!
ÇARLİ İYİ Kİ VARDI!
“20 Dakika” (Star TV) dizisinin oyuncularından İlker Aksum katıldığı “Nedir Ne Değildir?” (Star TV) isimli programda üstü kapalı da olsa “Çarli” isimli dizide oynamasının talihsizlik olduğunu söyledi... İlker’i son 10 yılda dizilerde çıkardığı performans üzerinden değerlendirirsek “Çarli” elbette ki en zayıf işlerinden biriydi. Ama utanılacak bir iş asla olmadı... Çünkü usta oyuncuyu bugüne kadar getiren kariyer çıtalarında yakından izlememizi “Çarli”de çıkardığı sıcak performansına borçluyuz...
İlker Aksum’u takibe alanlar müthiş bir yeteneğin yükselişine de tanıklık etti. O dönem “Çarli” dizisini izleyen çocuklar bugün kumandayı elinde tutan yetişkinler aynı zamanda... “Çarli” iyi bir tarlaydı ve İlker ustalıkla ektiğini biçti. Bana göre hasattan da utanmaması lazım... Bu arada “Çarli” dizisine ismini veren şempanzenin artık ailesiyle emekliliğin keyfini çıkardığını biliyor muydunuz? Hadi bu da bir bilgi notu olarak aklınızın bir yerinde kalsın!
Ada hiç de sessiz olmayacak!
“Survivor”ın (Star TV) bu yıl çok sıkı bir rekabet içinde geçeceği tanıtımlarda takımların birbirine meydan okumasıyla anlaşıldı. Bir yarışmadan çok bir savaş oyununu anımsatan bu girişte belli ki adadaki üstü örtülü (olası) şiddetin ipuçları vardı... Yeni bir şey vaat etmek için aksiyona hız vermek gerekiyor. Geçen sezon ada önceki yıllara oranla nispeten sakindi. Ama bu yıl durum çok farklı olacak. Benim favorim çok net; önümüzdeki günlerde onu açıklayacağım ama... Daha var. Çünkü Acun Ilıcalı bir süre daha “Yetenek Sizsiniz Türkiye”nin “Unutulmayanlar” bölümüyle izleyicinin karşısına çıkacak. Sonra aniden hep birlikte ıssız adaya yuvarlanacağız!
GÖNDERİN DE EKSİK KALMASIN!
“Leyla ile Mecnun” (TRT 1) dizisi önceki akşam bendenize tatlı bir gönderme yaptı. Bugüne kadar 1400 civarında konuk ağırladığım “Burada Laf Çok” (CNN Türk) için “Programa çıkmayan bir Mecnun kaldı” iltifatında bulundular... İskender ağabeyin anlatımıyla da “Hani şişmandı zayıfladı, gözlüklü sunucu” diyerek kalplerdeki tanımımı öğrenmiş oldum... Mizahın içinde bu tip göndermelerde ismi geçtiğinde insan müthiş mutlu oluyor. Söyleniş biçimi ya da söylenenler önemsenmiyor. Niyetin komedi üretmek olduğunu bildikçe tabii... Ben de dizi ekibine bir not düşeyim; “Artık gönderin gelsin şu Mecnun biraderimi. Gönderin ki hakikaten memlekette ‘Burada Laf Çok’a konuk etmedik kimse kalmasın...”
[[HAFTAYA]]
VAHE’DEN KAÇIŞ YOK!
Bana göre Show TV yemek konseptli işlerine bir şekilde Vahe Kılıçarslan’ı da dahil etmeli. Vahe kendine öyle bir alan yakaladı ki seri şekilde sofralarla izleyiciyi buluşturuyor... Üstelik her buluşma noktasında izleyiciye yeni bir vaadi var. Bunu da koyun bir kenara; fantastik sunumuyla “güle oynaya geliştirdiği” bir kitlesi var ki, reytingleriyle bunu da gözümüzün içine sokuyor... Gözün gördüğünü inkara gerek yok. Yemek deyince akla “Vahe’nin Sofrası” geliyor. Bir nevi Halil İbrahim sofrası zenginliğinde olduğu için...
YAVAŞ AKTI AMA...
“Karadayı” (atv) bu hafta akmadı. Daha doğrusu dizi vites küçültmüş gibi bu kez sadece bir hikayeye odaklandı. Bizim gibi her hafta “olaylar olaylar” kafasında yaşayan izleyici bu türden vites küçültmeleri çok yavan buluyor ama şu kadarı net; her sessizliğin ardında ciddi bir fırtına gizlidir... Önümüzdeki hafta Mahir’den başlamak üzere Nazif, Savcı ve Feride kenarlarını içine alacak bir çokgenin rüzgarına şahit olacağız. Fena esecek; “demedi” demeyin!
