Suriye’de mesele “Suriye” olmaktan çıkıp tamamen güç savaşına döndü.
★
Suriye meselesinde iki cephe var.
Bir tarafta ABD, Suudi Arabistan, Fransa, İsrail ve İngiltere var. Diğer tarafta ise Rusya ve İran.
Avrupa Birliği Amerika’nın olduğu cepheyi destekliyor.
Çin ise tarafsız gibi görünüp alttan Rusya ve İran cephesinin yanında yer alıyor.
Meselenin odağındaki Suriye de aynı cephede.
★
Peki biz bu güç savaşında neredeyiz?
★
Türkiye esasen NATO üyesi bir ülke. Ama bununla birlikte NATO’dan yediğimiz kazıklar canımıza tak ettiğinden karşı bir hamle yaparak Rusya ve İran’a daha yakın duruyoruz.
Gel gör ki bir yandan Rusya ve İran’a yakın dururken Esad konusunda Amerika’yla birlikte hareket ediyoruz.
İşte tam da bu noktada zurna zırt diyor! Çünkü yakın durduğumuz Rusya ve İran çok açık şekilde Esad’ı destekliyor.
★
Türkiye’nin en saygın ekonomi otoritelerinden Mahfi Eğilmez dövizdeki yükselişin -bir başka deyişle Türk lirasındaki değer kaybının- siyasal istikrarsızlık, jeopolitik nedenler, ekonomi politikasındaki çelişkiler gibi birçok nedeni olduğunu ancak şu sıralar en temel sorunun dış politikadaki bu iki arada bir derede kalma halinden kaynaklandığını yazdı.
★
İktidar cephesine gelince... Onlar dövizdeki yükselişi bir “dış saldırı” olarak görüyor.
Türkiye’nin dış destekli bir terör kuşatması altında olduğu, kısa süre önce direkt ABD destekli kanlı bir askeri darbe girişimi yaşadığı şu dönemde buna “komplo teorisi” deyip geçmek mümkün değil.
Hele ki yakın geçmişimizde birçok “ekonomik darbe” veya girişimi varken!
★
Tabii burada sorulması gereken bir soru daha var: Bütün bunlar olurken ekonominin komuta merkezi Merkez Bankası (MB) ne yapıyor?
MB Başkanı dün bir açıklama yaptı: “Dövizde bir hareketlilik var ama sebebini araştırıyoruz.”
Yahu piyasalar güven artırıcı açıklamalar, tedbirler beklerken koskoca MB Başkanı kürsüye çıkıp böyle mi konuşur?
Piyasadaki hareketliliğin sebebini MB bilmiyorsa kim bilecek?
13 Nisan 2018, Cuma 05:00
Haberin Devamı