“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) geçen sezondan deyim yerindeyse hiç referans kaybına uğramadan yola devam eden beş dizinin zirvesinde sayılır. Böyle bir çekim alanı yaratabilmek her babayiğidin harcı değil. Malum, sistem çöp öğütme makinesi gibi çalışıyor...
Şu ana kadar yeni sezona giriş yapan on küsur dizi yayından kaldırıldı. Ömürleri kelebek kadardı. Bir acı haber de verelim; 6 dizi için de final kararı alındı...
Kalanla giden arasındaki açıların hesabını iyi yapan bir işin yayından kalkma gibi bir kader çizgisi yoktur...
Küçük bir dost tavsiyesi vermek istiyorum. Yapımcısından senaristine kadar herkes, “Kalan neden kaldı?” diye düşünsün...
Düşünsün ama kalanın kopyasını yapmasın. Kopya yerine rakibin silahını tanıyıp eş değer bir silahla meydana çıksın. Daha az diziyle tanışırız ama daha çok hüsran yaşamayız, net!
Bir giden bir gelen
Kanal a, neredeyse 20 yıldır yayın yapan bir televizyondu. Mavi ağırlıklı bir rengi vardı. Kimi fragman ve grafikleri çağından önce koşardı. Samimi programlarının TV’ye kazandırdığı birçok önemli isme sahipti. Dün kepenk indirdi...
Bana göre, televizyonculuğun ağız sulandıran bir hali kalmamıştır. Çünkü büyük sermaye, özveri ve dayanma gücü istiyor. Şu ana kadar gösterdiği gayret için Kanal a’ya teşekkürler...
Bir de “yayına giriyor” haberi posta kutuma düştü. TVT isimli bir parça nostaljik bir parça da butik kanal dün yayına girdi. Kanal 7 isminin alt markası olacak. Bu anlamda grubun bir hayli deneyimi var, izleyicisine “kırıp dökmeden” hızla kavuşacaktır. Hayırlısı olsun!
Rekor cezanın düşündürdükleri
RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) “Hande Ataizi’yle” isimli programa TV tarihinin en ağır yaptırımını uyguladı... Mevzuattaki tüm maddeleri kullanarak toplam reklam gelirinden yüzde 5 ceza kesintisi, 5 program da yayın durdurma cezası...
Program, Sony Channel Türkiye’de yayınlanan bir izdivaç işi. Ve aynı format yine aynı markanın iş yaptığı 7 ülkede yayında. O zaman durumun adını net koyalım. RTÜK inkar etse de izdivaç programları yasaklanmıştır ve bu yasak net bir açıklamayla meşrulaşmalıdır, bu bir...
Bahsi geçen kanal Türkiye’de yatırım yapan bir yabancı sermayedir ve tarifi imkansız biçimde ürkmüş olmalıdır, bu iki. Bazı kuşak programlarında bu cezanın gerekçeleri hayata geçirilmektedir ki karar bu anlamda tartışmaya açılmıştır, bu üç. Kanun net olursa, kimse böyle bir işe yeltenmez ve RTÜK “acımadı” diye tanımlanan bir kurum olmaktan çıkar, bu da dört!
Ama çok sıkıldım!
Sabah erken bir arkadaş aradı. Hastayım, numarayı tanımıyordum ama ısrarla çaldırınca açtım. Temsil ettiği dizi, bir tespitime bozulmuş. Uzunca dinledim. “Ama, fakat, ancak” üçgeninde sitemler. Bugüne kadar dizi hakkında buraya en ufak bir “Ne yapıyorsunuz?” notu düşülmemiş. Çünkü dizinin ruhunu seviyorum.
Kadına şiddet konusunda olağanüstü gayret göstermelerini de. Ha, belki birkaç küçük “olmasa da olurdu” tespiti kondurmuşumdur, o da çok ender. Övmekten çekinmediğimi buranın müdavimleri bilir. Beklentim filan da yoktur. Vicdan makinem hiç tanımadığım insanlardan gelen “teşekkür” ile çalışır! Yine de teşekkürü tasarruflu, sitemi hoyratça kullanan bu kafadan sıkıldım. Araya kalbini kıramayacağım insanları koyanlardan da. Kalbimdeki tahammül denizini kurutanlardan da!
Kadın rekabetinde son durum
Kadın rekabeti geçtiğimiz salı akşamı hız aldı. FOX dizisi “Kadın” ile Star TV dizisi “Ufak Tefek Cinayetler” deyim yerindeyse kapıştı...
Toplam izleyicide “Kadın” önde, AB grubunda “Ufak Tefek Cinayetler” önde, ABC grubunda da iki dizi benzer skorla ipi göğüsledi...
“Kadın”, ağlatıyor. “Ufak Tefek Cinayetler”, “Vay arkadaş, neler dönmüş?” diye sorduruyor.
Biri bizim coğrafyanın kendisi, öteki bir parça daha batılı.
Ve iki zihniyet de kapışıyor!
İşin beni ilgilendiren tarafı iki dizinin de parlak bir yüzü, doğru seçilmiş oyuncuları, kitlesini iyi hesap eden mühendisleri var.
Rakiplerine bakıyorum; elde var hüsran!
Toparlayalım, iki diziden birini izlemeyi tercih ettim. Vasata alışmış bünyede iki iyi iş aynı anda bulantı yaratabiliyor.
Terk ettiğim kusura bakmasın...
02 Kasım 2017, Perşembe 05:00
Haberin Devamı