FETÖ’nün İsrail aşkı

Barzani yönetiminin Kuzey Irak’ta gerçekleştirdiği referandum, çok ilginç tartışmalara sebep oluyor. “Kürtlerin devlet kurma” hakkından söz edenler, bunun küresel bir oyun, Ortadoğu’da yeni paylaşım savaşlarının parçası olduğunu görmezden geliyorlar.

Aslında, işlerine öyle geldiği için susuyorlar. Meselenin Amerika’nın arkasında olduğu “İsrail’in güvenliği” politikasının devamı olduğunu tartışmak kimsenin işine gelmiyor.

Oysa, oyun 2013’ten beri çok açık şekilde dillendiriliyor.

ABD’nin Irak’ı işgal planlarını ortaya attığından beri komplo teorisi diye küçümsenen sözler, bugün gerçek oluyor.

Suriye’de terör örgütü PKK/YPG güdümünde oluşturulan koridor ile bağını ortaya koymadan bu referandumu tartışmak anlamsız. Kerkük’ü de içine alan referandum sonucunda Arapların ve Türkmenlerin hakları ne olacak bilen yok. Referandum sonuçlarının, hatta ileride “Bağımsız Kürt Devleti’nin” Türkiye’nin ne kadar çıkarına olduğunu anlatanlar bile var. Referandum sırasında kullanılan pankartlarda gördük; böyle bir girişimin ileride Türkiye’den Van, Sivas ve Mersin’e kadar uzanan bir toprak talebini içerdiği planları görmezden geliniyor.

Uşak olmanın gereği

Bu durumu bir tek İsrail açıktan destekliyor; Erbil’de de İsrail bayrakları ile kutlama yapılıyor. Hiç şaşırmadığım bir gelişme ise Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin tutumu. Daha referandum sonuçlanmadan desteklerini açıkladılar.

Firari sanıklardan “şartlar oluşursa Erbil’de yaşarım” diyen bile çıktı. FETÖ’nün burada Erbil yönetiminden çok İsrail’i destekliyor.

FETÖ lideri Gülen, bu yönünü 31 Mayıs 2010’da Gazze’ye yardım götürmek için Mavi Marmara gemisine yönelik uluslararası sularda düzenlediği ve dokuz Türk vatandaşının öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra Wall Street Journal’a verdiği röportajda, “Organizatörlerin İsrail'in onayı olmadan hareket etmesi otoriteye baş kaldırıdır, izin alınmalıydı” diyerek göstermişti.

2014 yılı mart ayında Pensilvanya’ya giden bir grup gazeteciye de "’Mavi Marmara gemisine binenler, 'Biz orada şehit olmaya gidiyoruz' demişler. Bu bile bile ölüme gitmektir. Bu şehitlik bile sayılmaz" demişti.

FETÖ bu, uşaklık yaptığı güçleri desteklemek görevi.

Ama bir de Kuzey Irak’ta sahip olduğu güç var. 1994 yılında Erbil’de Işık Koleji’ni, 2008’de de Üniversitesi’ni açan FETÖ bölgede halen 29 okula sahip. 2016’da bunları Barzani yönetimine devrettiği yönünde haberler çıkmıştı.

Oysa, MİT’in TBMM’ye gönderdiği 22 Mayıs 2017 tarihli rapor bu okulların halen FETÖ kontrolünde olduğuna işaret ediyor. Anlayacağınız FETÖ’nün İsrail ve Barzani aşkı öyle karşılıksız değil.