İnsanların yaşadığı ilişkileri, yaşadığı olayları konuşurken/aktarırken o kadar haddimizi aşan yorumlar yapıyor, öyle saygısızlık ediyoruz ki...
‘Aynısını bana yapsalar acaba ne hissederdim?’ diye düşünmüyoruz bile.
Cem Yılmaz-Defne Samyeli meselesine getireceğim konuyu...
İki bekar insan bir ilişkiye başlamış; Allah mutlu mesut etsin. Bu ilişki epeydir biliniyor ama belgelenemiyordu. Defne Samyeli, Cem Yılmaz’ın evinde kalınca, olay da patladı.
Samyeli’ni evden çıkarken çeken gazetecilere tebrikler. Son zamanların en iyi ve konuşulan haberini yaptılar. Buraya kadar sorun yok…
Sorun, haberi kullanan bazı yayın kuruluşlarının yaptığı benzetmelerde, şakalarda…
Bazı internet sitelerinde burada ağzıma dahi almaya utanacağım ifadeler ve çirkin dilde. İşte onlar normal değil. Terbiyesiz ve saygısızca! Tamam Cem Yılmaz’ın gazetecilere yaptığı “Evde Mercedes servisi var” türü şakalar da gereksiz...
Ama bir ilişkiye, özellikle bir kadına bu kadar saygısızca yaklaşmak, bu kadar çirkin bir dil kullanmak sizi ne iyi haberci yapar, ne de daha iyi noktaya taşır. Kalitenizi gösterir ancak. Kimsenin avukatı değilim ama bu tür haberlere bakışım hep aynı. Ayıp etmeyin! İlk kez mi aynı evden çıkan kadın ve erkek görüyorsunuz? İşinizi yapın ama fantazi dünyanızı kendinize saklayın.
SENSİN ANAHTARLIK CANIM!
Yukarıdaki tepkimin aynısını kadınlara sürekli isim takan, onları basitleştirenlere göstermeyi de görev edindim. Mert Vidinli köşesinde yazmış...
Yeni bir kadın profili varmış. Erkekler şık bir mekana gidecekleri zaman bu kadınları arıyormuş... Yiyip içip eğleniyorlarmış. Tüm masraflar erkeklerden. Tek şart duygusal bağ kurmamakmış. Sabah da herkes kendi yoluna.
Erkekler bu kadınlara ‘anahtarlık kadın’ diyormuş. Yani araba anahtarlığı gibi bir aksesuvarmış kadınlar. Yazı mı şimdi bu? Trend dediğin bu mu? Kadınları sürekli bişeye benzetmeye, ilişkileri kadın üzerinden tanımlamaya son verin artık! Niye ‘anahtarlık kadınlar’ deniliyor da, ‘ilişki fobisi olan korkak erkekler’, ‘anahtarlık erkekler’ denmiyor acaba?
Tamam, bu kadar sığ ve saçma sapan yaşanan ilişkiler var, ilişkilerini böyle yaşayan adi erkeklerle, bu tür ilişki biçimini kendine yakıştıran kadınlar var da...
Sen yine de kadınlara anahtarlık falan diyemezsin.
Dönüp kendi cinsine bakacaksın arkadaşım.
Sagalassos'la tanıştınız mı?
Bir gastronomi turuna katılmasaydım… Burdur’un Ağlasun ilçesinde geçmişi M.Ö. 4. yüzyıla dayanan ve adı Sagalassos olan bir antik kent olduğunu bilmeyecektim.
Bu kentin Türkiye’nin en iyi korunan antik kentlerinden biri olduğunu da asla öğrenemeyecektim.
Ve inanın, çok şey kaçırmış olacaktım.
Evet, geçen hafta keşfettim Sagalassos’u... ‘Food and Travel’ dergisinin, seyahati ve yöresel lezzetleri birleştiren özel turu sayesinde oldu bu.
Tarihte ilk kez M.Ö. 4. yüzyılda, Büyük İskender’in bölgeyi kendi topraklarına katmasıyla adını duyurmuş Sagalassos... Altın çağını Roma İmparatorluğu çatısı altında yaşamış. İçinde müthiş heykeller, süslemeler, tiyatro, kütüphane, çeşmeler barındıran inanılmaz bir kent.
Belçika ve Türkiye’den bilim insanları ve Ağlasunlu işçiler; her yaz bu kenti eski görkemine kavuşturmak için harıl harıl çalışıyor...
Bu ihtişamlı antik kentin tamamlanmasını beklemek yerine, -ki bu nereden baksanız 30-40 yılı bulacak gibi- adım adım uyanışına tanıklık etmek de en az tamamını görmek kadar heyecan verici...
TARİHE YATIRIM YAPMAK
Peki Burdur Ağlasun’da böyle bir antik kent var da, turist mi yağıyor?
Maalesef şehre uzak olduğu için ancak meraklısı biliyor da geliyor.
Yoldan geçerken uğranılan bir yer değil. Ama turist gelsin, kalsın diye elini taşın altına sokanlar var. 40 yıl turizm sektöründe çalışan Fikret Atalay, ‘Sagalassos Lodge’ adlı bir otel açmış 5 yıl önce. Havuzlu, SPA’lı, tatlı bir otel.
Türkiye’de turizmin güneş ve deniz ekseninde sıkışıp kalmaması, Anadolu’nun tarihî mirasının tanıtılması için önemli bir yatırım bence. Bölgenin yemeklerini de tattık elbette… Isparta’nın en ünlüsü, 1851’den beri varolan Kebapçı Kadir’in kebapları... Sabah 8’de insanlar kebap kuyruğunda!
Kuzu kaburga, ev yapımı sülük makarnası, cifne (kurutulmuş taze fasulye) aşı gibi yöresel yemekler, ünlü şeflerin elinden çıktı.
Demem o ki, yolunuzu düşürün. Hem lezzet hem seyahat için müthiş bir bölge.
05 Mayıs 2018, Cumartesi 06:00
Haberin Devamı