Hiç kimse gelmesin diye yapılan fuar!

Yazar deyince herkes esas işimizin yazmak olduğunu sanıyor.

Oysa esas işimiz okumak, sonra yazmak. “Okumaya dair her şeyi” ama en çok kitap okumak...

Aslına bakarsanız hangi mesleği yapıyor olursanız olun yaşadığımız dönemde olup bitenleri anlamlandırabilmenin tek yolu bu: kitap okumak.

★

Bunları niye mi yazıyorum?

Anlatayım...

İstanbul’da her yıl Türkiye’nin en büyük kitap fuarı düzenleniyor.

İstanbul’da diyorum ama fuar İstanbullulardan ziyade Trakya bölgesinde yaşayan kitapseverlere hitap ediyor!

Şöyle düşünün, sözüm ona İstanbul’da düzenlenen kitap fuarına Edirne’de ya da Tekirdağ’da yaşayan biri daha çabuk ve rahat gidebiliyor.

Söz konusu kitapsa yerel yönetimlerin işi vatandaşın en rahat, en çabuk ve en ucuz yolla erişimini, ulaşımını sağlamaktır.

Evlilik fuarının Taksim’de, yat fuarının Bakırköy’de yapıldığı İstanbul’da kitap fuarı maalesef Beylikdüzü’nde yapılıyor.

Dahası...

Beylikdüzü’ndeki fuar alanına trafiği aşıp otomobille gitmek 3 saat sürüyor. Toplu taşımayla gitmek ise daha büyük bir zulüm.

Şöyle düşünün diyelim ki tüm parkurları aşıp metrobüsle bir şekilde Beylikdüzü’ne vardınız. Sadece Beylikdüzü’ndeki üstgeçitten yürüyerek binlerce kişinin akın ettiği fuar alanına geçmek 1 saat sürüyor.

★

Bunların hepsi bir yana Allah aşkına bana biri izah etsin: Yılda 1 kez düzenlenen kitap fuarının son ve en çok katılım beklenen günü ile Avrasya Maratonu’nu aynı güne denk getirmek nedir?

★

Oldu olacak gelecek sene İstanbul’da kitap fuarının yapıldığı hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edin bari de tam olsun!

★

Bunun adı kitapsevere zulümdür. Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş’u buna bir çare bulmaya davet ediyorum.

Hiç kimse kitap fuarına gitmesin diye yapıyorsanız, kolayı var: Fuarı komple iptal edin kardeşim.

Yazıktır bu insanlara.