Hukuk, diplomasi, özgürlük

Yaklaşık bır yıl tutuklu kalan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, geçen hafta cuma günü tahliye edildi. Tahliye kararının hukuki dayanağı, Yücel hakkında iddianamenin tamamlanmış ve mahkeme tarafından tutuksuz yargılama kararı verilmiş olması. Ancak tüm bu gelişmelerin bir gün önce Başbakan Binali Yıldırım’ın Almanya’ya yaptığı ziyaret ve serbest kalabileceğine dair açıklamalar sonrası yaşanması herkesten çok Deniz Yücel’i şaşırttı. Çünkü mahkeme 13 Şubat günü Deniz Yücel’in tutukluluğunun devamına kararı vermişken üç gün sonra 16 Şubat’ta tahliye etti. Yücel, haklı olarak “Neden tutuklandığımı da neden bırakıldığımı da bilmiyorum” diyor. Alman basını ise olayı diplomasinin zaferi olarak ifade ediyor. Deniz Yücel’in serbest kalması elbette önemli, özgürlüğü değerlidir. Bizim tartışmamız gereken ise hukuk ve diplomasi.

Sabuncu, Şık, Atalay

Hukuk, diplomasi için araç haline gelirse pazarlık tartışmalarının gündeme getirilmesi kaçınılmaz. Peki,”Diplomasi konusu olmayan gazeteciler için hukuk ne olacak?” sorusunun cevabı nedir?

Mesela gazeteci Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Akın Atalay’ın hukuku?

Yargılamada yol alınmış, deliller toplanmış, dolayısıyla delil karartma imkanı olmayan dosya nedeniyle Sabuncu, Şık ve Atalay hala 475 gündür tutuklu.

Delil diye tartışılanlar ise gazetede yayınlanmış haberler. Haberlerin terör örgütlerinin talimatı ile yapıldığına dair tek bir delil yok. Şiddet çağrısı içermiyor.

Hele kaçma şüphesi ile tutukluluğun devamı kararı ise hiç bir temele oturmuyor. Bilindiği gibi aynı davada tutuklu yargılanan birçok gazeteci daha önce tahliye edildi. Hiç birisi kaçmadı ya da kaçma teşebbüsünde bulunmadı.

500 günü bulan tutukluluk

Dolayısıyla, daha önce tahliye edilenlerle hemen hemen aynı cezalar istenen Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Akın Atalay’ın da tutuksuz yargılanması mümkün.

Hele bir de Akın Atalay’ın, hakkında tutuklama kararı olmasına rağmen Almanya’dan uçakla Türkiye’ye gelmiş olması ayrı bir cesaret ve özgüven göstergesi.

Tutuklanmak için ülkesine gelen birinin kaçmasını düşünmek bana anlamsız geliyor.

Elbette Murat Sabancu, Ahmet Şık ve Akın Atalay ile birlikte aynı davada yargılanan gazeteciler için asıl beklenen beraat kararıdır. İşte o zaman 500 günü bulan tutukluluk ne ile açıklanacak bilmiyorum.