Birkaç yıl önce Meclis’teki 23 Nisan resepsiyonuna katılmak için kalkıp Ankara’ya gittim. Eskiden resepsiyonlarda kaynaklarımızla bir araya gelir, haber alır, siyasi dedikodular öğrenir, nabız tutardık.
Fakat Erdoğan Aktaş’ın tabiriyle gazetecilik mesleğinin cenaze namazının kılındığı ülkemizde artık resepsiyonlar da gazetecilik açısından anlamını yitirdi. Haberciler için son derece renksiz, sıkıcı bir hal aldı.
O günden sonra bir daha hiçbir resepsiyona gitmedim. Ve neredeyse her resepsiyondan sonra yazılıp-çizilen sıkıcı, heyecansız, renksiz yazılara bakınca “İyi ki gitmemişim” dedim. Benzer durum parti kongreleri için de geçerli. Son gittiğim AK Parti kongresinde yaşadım. Basın tribününde oturup, uzaktan kongreyi seyrettik.
Televizyonların canlı yayına çağırmasını bekledik. Partililerle ancak akreditasyon alanımıza -canlı yayına çıkmak içingelirlerse birkaç saniye konuşabildik.
Ne bir kulis ne siyasi magazin ne de bir özel haber kıvılcımı... Ne o? Dostlar alışverişte görsün! O gün bugündür -olağanüstü dönemler dışında- parti kongrelerine de gitmiyor, televizyondan takip ediyorum. Dün ilk kez bir CHP kurultayını televizyondan takip ettim.
Gazetecilik mesleği açısından bunu söylemek çok acı ama günün sonunda “Keşke gitseydim, orada olsaydım” deyip pişman olmayı çok isterdim! Maalesef yine diyemedim.
BİR BABA HAMLET
Şevket Çoruh, aktörlükteki ustalığının yanı sıra memleket meselelerine karşı gösterdiği vicdanlı, dik ve duyarlı tavrıyla “İyi ki var” dediğimiz birkaç sanatçıdan biri. Şevket, oyunculuktan kazandığı bütün birikimini tıpkı hocası Müjdat Gezen gibi mesleğine yatırdı ve müthiş bir tiyatro salonu açtı. Kadıköy’deki Baba Sahne bir anda Anadolu yakasının en iyi salonu haline geldi.
Uzun süredir Baba Sahne’nin herkesin dilindeki efsane oyunu “Bir Baba Hamlet”i seyretmek istiyordum. Sonunda dün akşam seyrettim. Tek kelimeyle muhteşem. Şevket Çoruh ve Murat Akkoyunlu sahnede karşılıklı olarak döktürüyorlar. Olağanüstü bir mizah ve muhteşem zekice muhalif dokundurmalar...
“Bir Baba Hamlet” için seyredenler “Gülmekten öldüren oyun” diyorlar. Böyle bir şey olamaz: Oyun bir perde daha uzasa gülmekten hastaneye kaldırılanlar olur.
Oyun bittiğinde seyirciler olarak avuçlarımız patlayıncaya kadar ayakta alkışladık Şevket ve Murat’ı... Ne yapın edin “Bir Baba Hamlet” i seyredin.
04 Şubat 2018, Pazar 05:00
Haberin Devamı