Marka değerlerine bakarsak, DP rumuzlu Demokrat Parti, bu ittifakların birinde mutlaka yer almalıdır.
Ama hangisinde?
Nasıl ki Ecevit’in DSP’si, Erbakan’ın SP’si, kendi ilkelerine yakışır bir ittifak arıyorsa, Menderes’in DP’si de elbet bir alâmet-i farika olarak sahadaki yerini almalıdır.
Hatta Menderes - Özal çizgisi, siyasi yelpazeye bir simge biçiminde yansıyamaz mı?
★
En azından bir ahde vefa’dır. CHP-DP ezeli rekabeti, 1991’de zaten bitmiştir. Erdal İnönü - Demirel koalisyonu, eski bir husumeti zaten noktalamıştır.
Yani, ortam, her türlü ittifaka açıktır. Ama yine de Menderes çizgisini’nin hangi ittifaka daha yakışacağı bellidir.
★
Sayılsal değil, siyasal bir anlamı var.
Saadet Partisi paylaşılamazken, Demokratik Sol Parti “Her yola varım” derken, DP’nin büyük bir tevazu içinde minder kenarında beklemesi, benim tuhafıma gidiyor. Halbuki 1 milletvekiliyle bile DP Meclis’te temsil edilse, Yassıada Mağdurları’na bir saygı ifadesidir bu.
05 Mart 2018, Pazartesi 05:00
Haberin Devamı