İşin aslı

“Sanatçı dediğin, savaştan yana değil, barıştan yana olur.” İşte her şey, bu cümlenin dibinde yatıyor, dikkat... Siz Afrin Harekâtı’na istediğiniz kadar operasyon deyin, malûm zevat ille de savaş diyecektir... Dolayısıyla da “savaşa hayır.”

★

Bunun manası gayet açık: - Afrin’i teröristlerden niçin temizliyorsunuz? Sonra da bu operasyonu alkışlayanlara dönüp: - Siz bu temizliğe niçin destek veriyorsunuz? Ve son vuruş: Savaşa hayır. Bütün mesele bu. Yoksa “Yaylalar”dan kim rahatsız olur. Çocuklarını askere davul-zurna’yla yollayan bir millet değil mi bu?

★

Siz uluslararası hukuktan doğan bir hakkınızı kullanıp, sınır ötesinde teröristlerin peşine düşüyorsunuz, öbürleri buna savaş diyor. Pekalâ, adı savaş olsun... Neticede o da bir yurt savunması değil mi? Yurdu savunmak kötü bir şey mi? Hani vatan denince gerisi teferruattı?

★

Boşuna konuşuyoruz. Bu beyler “savaşa hayır” sloganını bir teslimiyet parolası haline getirmiştir. İşte buradan hareketle de şimdi güya barıştan yana bir insaniyet sergiliyorlar, vay be... Sanki 2013’teki Barış Süreci’nden yana pozisyon almışlar gibi.