15 Temmuz’dan sonra yürütülen FETÖ soruşturmalarının doğru zeminde ilerlemesi çok önemli. Ama Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine yapılan operasyonlar Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Musa Kart, Oğuz Güven, Ahmet Şık, gibi gazetecilerin ardından Sözcü’den Gökmen Ulu ve Medina Olgun’un tutuklanması, iktidara yakın olanların bile savunamayacağı bir tablo ortaya koydu. Ardından da İBB Başkanı Topbaş’ın damadı Kavurmacı ile Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in tahliye edilmeleri davalara olan güveni sarsıyor. FETÖ’cülük suçlaması ise ilgisi olmayan insanlara kalıyor.
Geçen hafta Çağlayan Adliyesi’ne gittiğimde bir avukatla ayak üstü sohbet ederken,“Sizin durumunuz bir tuhaf hem FETÖ ile mücadele ediyorsunuz hem de grubunuzda FETÖ’den tutuklanan var” demez mi?
Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu’ndan söz ediyordu. “FETÖ mevzubahis olunca kardeşim olsa tanımam” durumundayım ama ne diyeceğimi şaşırdım.
Yapılacak şey belli dosyayı okumak. Muratoğlu hakkında Bylock kullanıcısıyla konuşmak ve 2012 yılında bir grup gazeteciyle gittiği ABD’de FETÖ lideriyle fotoğraf çektirmek suçlamaları var.
FETÖ lideriyle bulaşmak için öncü olan ve ona hediye verenlere dokunulmazken, Muratoğlu, FETÖ’den tutuklu. Peki görüştüğünüz kişinin telefonunda Bylock olduğunu nereden bileceksiniz?
Bylock kullananla konuşma
Hele bunlardan birisi Maliye Bakanı’nın Özel Kalem Müdürü ise. Temel suçlama daha önce FETÖ’den tutuklanan ama 16 Haziran 2016 günü tahliye edilen, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 4 Ağustos 2016 günü yeniden tutuklanan Ramazan Aykış isimli avukatın etkin pişmanlıktan yararlanmak için “itirafçı” olmasına dayanıyor.
Aykış 7 Aralık 2016 tarihli ifadesinde, Mehmet Yusuf Burak isimli avukatın ofisinde çalışmakta iken, 2012 yılı Mayıs ayında Muratoğlu ile tanıştığını, cemaatin (FETÖ) yargıda etkin olmasından dolayı RTÜK cezaları ve Rekabet Kurulu cezaları gibi davalar için cemaate (FETÖ) yakın bir avukatlık bürosuyla çalışmak istediklerini söylemiş.
18 Nisan 2017 günü Muratoğlu’nun yargılandığı duruşmaya tanık olarak olarak katılan Aykış’ın ağzından ne cemaat ne FETÖ kelimesi çıkmadan, “Benim geriye dönük olarak 4-5 yıllık zaman içerisinde gözlemlerime dayalı verdiğim ifade kesinmiş gibi beyanlarıma geçirilmiştir”dedi. Avukatının huzurunda savcıya verdiği ifadeyi bile reddebilen FETÖ’cünün itiraf diye okuduğumuz ifadeleri bazen iftiraya da dönüşebiliyor. Ama olan aylarını hapiste geçirene ve ailesine oluyor.
12 Haziran 2017, Pazartesi 05:00
Haberin Devamı