Japonlar cesur yatırımcı çıktı!

Hafta sonu Manisa’daydım. Ege’nin sanayi merkezi de denilebilir. Başında Neşe Gök Hanım, yönetiminde beş kadın olduğu için benden özel torpilli İnci Holding’in bir temel atma töreni nedeniyle. Şaşırtıcı ve güzel bir işbirliğine tanıklık ettik:

Japon akü devi Gs Yuasa ile ortak yatırım! Japon GS Yuasa, Japonya’nın neredeyse tüm pazarına ve Asya’ya hakim. Avrupa ve Afrika’da pazara daha yoğun girmek için İnci Holding ile iki yıl önce ortaklık yapmanın ötesinde Türkiye’ye Japon turist bile gelmezken para getirip ortak yatırım yapıyor!

İnci Holding’i de yabana atmamalı tabii, Türkiye’nin 65 yıllık akü devi de o, gerek içerideki pazar payı, gerek 80 ülkeye ihracat yapması, Brezilyalı ve Japon ortaklarıyla teknolojiyi takip etmesi, AR-GE’ye verdiği önem ile, aile şirketi olarak kalıp büyüyebilmesi önemli.

Yeni fabrikada otomotiv sektörü için start- stop sistemli araçlar için akü yapılacak. Temel atma töreninin devlet protokolünden uzak sadeliğinin yanı sıra, Gs Yuasa’nın başta Başkan Yardımcısı Akio Furukawa olmak üzere geniş bir yönetici katılımıyla temsil edilmesi, daha şimdiden Japon teknik personelin aileleriyle gelip Manisa’ya yerleşmiş olması ilginç ayrıntılardı.

250 milyon TL’lik yatırımın istihdamı yüzde 25 arttırması da. Hayırlı olsun, başka yatırımcılara da örnek olsun!

Meclis açıldı da, ne iş yapacak?

Milletvekili sayısı 600’e çıkarılacak ama işlevi kalmamış TBMM’nin açılışının, yasama yılının başlamasının içimde yarattığı derin hüznü anlatmak zor.

15 Temmuz’un hemen ardından başlayan OHAL düzeni ve yasamanın yerini alan Kanun Hükmünde Kararnamelerle sürdürülen yönetimde, TBMM’nin görevi ne olacak?

10’u tutuklu milletvekilinin adının bile anılmadığı bir meclis, parti genel başkanı sıfatıyla açılışa katılan ve konuşma yapan cumhurbaşkanının daha sonra meclis başkanının odasındaki toplantısı, nasıl bir yönetim içinde olduğumuzu göstermiyor mu?

POSTA Gazetesi’nin dünkü birinci sayfasında yer alan fotoğrafta Meclis Başkanı’nın masasında oturan Cumhurbaşkanı’nın etrafında Meclis Başkanı, Başbakan, Yüksek Yargı organlarının başkanları, muhalefette olan ama iktidar partisinin ortağı gibi davranan MHP Genel Başkanı, Genelkurmay Başkanı emir komuta düzeni içinde.

Bu toplantı Meclis açılışı sonrası hep yapılırmış ama Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı’nın olmaması, bunun memleketi yöneten kadro olduğunu gösteriyor.

Yani yasama, yürütme ve yargının birbirine eşit güçler olarak ayrıştığı ve yürütmeye denetimin mümkün olduğu güçler ayrılığına elveda, bütün güçlerin bağlı olduğu tek kişinin yönetimi geçerli. Buna şüphen mi vardı derseniz, susacağım.

İspanya’ya turist akımı duracak mı?

İspanya’da yaşananlar dudak uçuklattı mı? Avrupa’nın bu “Cici” ülkesi, Katalanlar bağımsızlık isteyince nasıl da sertleşti, nasıl da robokopların copları çıktı, yaşlı kadınlar, adamlar nasıl da tekmelendi, yaralandı?

Çünkü dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, iktidarlar bağımsızlık isteklerinden hoşlanmıyor!

Bu tıpkı evin genç kızının ben artık ayrı evde oturmak istiyorum, gidiyorum demesi gibi bir şey, kıyamet kopuyor. İspanya’da Katalanlar ülkenin zengin bölgesinde yaşıyor, biz ötekileri beslemek zorunda mıyız diye bağımsızlık istiyor.

Tıpkı zengin Kuzey İtalya’nın yoksul Güney’den bıkmış olması gibi. Referandumun yapılmış olması, AB antlaşmaları açısından sonuç getirdiği için de merkezi hükümet bu kadar sert çıktı ve referandum yapılmadı diye ısrar ediyor.

Bunlar ayrı bir tartışma konusu benim merak ettiğim, güvenlik ve huzursuzluğu gerekçe göstererek daha fazla para ödeyip Türkiye yerine İspanya’ya, üstelik Katalan bölgesine gidenlerin şimdi ne yapacağı. Herhalde evlerinde oturacaklar.