Nedim ŞenerKaç hata bir ihanet eder

HABERİ PAYLAŞ

Kaç hata bir ihanet eder

Haberin Devamı

FETÖ ile mücadelenin en zor aşamasının Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde yaşanacağı açık. AKP iktidarının 2002-2013 yılları arasında FETÖ, ‘cemaat’ ve ‘hareket’ adı altında yargı, emniyet, istihbarat, bürokrasi, iş dünyası ve özellikle eğitim alanında etkinliğini artırdı.

15 Temmuz darbe girişiminde de görüldüğü gibi Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de gücünü büyütmeyi başardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne istediler de vermedik” derken FETÖ aslında devletin merkezinde AKP’nin verdiğinden çok daha fazlasına, mutlak güce sahip oldu.

Benzer güce belediyelerde ve yerel teşkilatlarda da ulaştı. Merkezdeki güç ve yereldeki ilişki FETÖ’nün sahip olduğu güce çarpan etkisi yaptı.

Mutlak güç

FETÖ 2007’den sonra öyle bir güçlendi ki, yalnız kendisine düşman gördüklerine değil, diğer cemaatlere ve bazı AKP’lilere bile operasyon çekti. 17/25 Aralık 2013’ten önce bunun zirve noktası 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK soruşturması kapsamında tutuklanması girişimidir.

Bu olaylardan sonra FETÖ herkes için korku figürüne dönüştü. Kimse FETÖ’cülere söz edemez hale geldi. Özellikle 17/25 Aralık operasyonu ile doğrudan Erdoğan’ı tutuklama girişimi bu korkuyu yaşayanları ve hesap yapanları arttırdı. Erdoğan’ın 17/25 Aralık sonrası artık açıktan açığa başlattığı “Paralel Devlet Mücadelesi”nde partisi tarafından yalnız bırakılması da o korkunun sonucudur.

‘Yorgun değilim’ mesajı

Hatta FETÖ’nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi büyük çoğunluğu AKP’li seçmenden oluşan halk, tank ve F16’lara direnirken, partinin bilinen üst düzey isimlerinin hatta bazı milletvekilleri ile bakanların ortalıkta görünmemesi hep eleştiri aldı. Anadolu’ya gidin, halkla konuşun, canını ortaya koyanlarla, hesap kitap yapıp “araziye uyanlar” isim isim biliniyor.

Basına yansıyan bilgilere göre Erdoğan da bunu çok iyi biliyor; parti içinde bu tür hesap yapmış olanlar için “metal yorgunluğu” ifadesini kullanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, Erdoğan’ın bu sözüne karşılık olsa gerek, “Yorgun değilim hiç yorgun olmadım” diyerek istifa etti.

Topbaş’ın istifasını, “Herkesin Kadir abisi” olacağım diye İBB içinde FETÖ ile mücadeledeki yetersizliğini 15 Temmuz’daki tavrına bağlayan çok. Topbaş 15 Temmuz’da ABD’de idi ve yönettiği şehre ancak üç gün sonra dönmüştü. Bu unutulmadı.

Bu eksikliğini darbe sonrası “Hainler mezarlığı” kurarak kapatmaya çalışsa da hataları unutulmamış anlaşılan. Kendi deyimiyle “Adam yerine konulmamayı” başka türlü anlamak mümkün değil.

Benim aklımda “Hata ile ihaneti karıştırmamak lazım” sözü kaldı. İstifanın tüm şifresi bu bence. Ama kaç hata bir ihanet eder onu hesaplayamadım.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder