TÜSİAD’ın tv dizileriyle doğru rol modeller yaratma çabası önemli. Oyuncuları dikkatimi çektiği için Ufak Tefek Cinayetler dizisini izliyorum; ama senaryo tıkandı: dizideki bütün kadınların birbirlerine entrika yapmaktan başka tek derdi kocalarını elde tutmak, güzel ve şık olmak. Erkekler ise süzme salak.
Hepsi karılarının elinde birer oyuncak! Bir tek mi düzgün kadın olmaz? Sürekli kumpasa uğrayan Dr. Oya’nın bile elleri çok temiz değil. Fakat önce biri, sonra öteki derken erkekler o kadar salağa bağladı ki, artık tahammülüm kalmadı. Akıllı diye lanse edilen Serhan bile Merve’nin elinde oyuncak.
Mert Fırat için dizi seyrediyoruz, çocuğu rezil ediyorlar. Tamam anladık, süre uzun, yapacak entrika kalmadı, bakışmak da, susmak da kesmiyor, o zaman herkes kötülüğe bağlıyor.
Benden paso! Şanel tayyörle cheese cake yapan Merve’den de sıkıldım, cilt bakımına gidecek diye kocasının romantik davetini reddeden Elif’den de, yalan dolancı pilates hocası Burcu’dan da, donuk bakışlı Oya’dan da, ve hatta tam bir işe soyunmuşken eski kocayı kıskandı diye işi boşlayıp evi temizlemeye kalkan Arzu’dan da! Kadınlar düzelmiyorsa ben bırakıyorum!
Bana muhtaç olmanı istiyorum diyen alttaki de olabilir
Film beni heyecanlandırdı çünkü Daniel Day Lewis oynuyor. Oyunculuğu da, yaş almış olsa da fiziği de heyecan demek! Konu ilginç, 1950’lerin Londrası, asilleri ve ünlüleri giydiren moda evinin başında ünlü terzi Reynolds Woodcock (Daniel Day-Lewis) ve kız kardeşi Cyril var.
Sanki biraz Yıldırım Mayruk! Reynolds Woodcock, annesinden öğrendiği mesleğini büyük bir tutku ve disiplinle sürdürürken hayatına ara ara giren kadınlara da “hayalet” muamelesi çekiyor.
Giriyor, çıkıyorlar. Evin ve işin patroniçesi, ağabeyi gibi müzmin bekar Cyril (Lesley Manville), ki yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adayıydı.
Gelinlikler, tuvaletler, elde ve büyük bir özenle dikiliyor. Filmin geri planı, hele biz kadınlar için çok ilginç. Woodcock’un evindeki atölyesinde geçen hayatına farklı bir kadın girene kadar hayat saat gibi kurulu işliyor.
Prova mankenliği yapacak mükemmellikte vücuta sahip Alma (Vicky Krieps), Reynolds’un yanında var olma mücadelesi verecek ve kendisi ona muhtaçken onu kendine muhtaç etmek için hiç beklenmedik yöntemlere başvuracaktır, mantar çorbasına bile!
Danteller, incilerin arasında, aksi ve titiz ama karizmatik sevgilinin yanında, yanakları kızarıveren Alma, umulmadık kadar güçlü çıkacaktır. Daniel Day-Levis’in ilerleyen yaşına rağmen hala etkileyici bir fiziği olduğunu kabul edelim, filmin arka planı, tarihi atmosferi de çok başarılı çizilmiş.
Film, Oscar’da beklediğini bulamasa da izlerken çok keyif aldım, dram ve psikolojik açılımlar sevenler için, kadın duyarlılığı açısından da ilginç ve önemli.
Fiyatı düşürünce dünyada birinci oldular!
Bir şirkete övgü düzmenin adetim olduğu söylenemez, ama bu ciddi bir başarıysa görmemezlikten de gelmemeli.
McDonalds Türkiye, ABD dahil, bulundukları 119 ülke içinde, 2017 yılında yakaladıkları müşteri sayısındaki ve cirolarındaki büyümeyle bütün diğer ülkelerdeki MC Donalds’ları geçerek birinci olmuş!
Şirketin yeni Genel Müdürü Oğuz Uçanlar ve ekibinin bir yıl içindeki bu başarısının karşılığı 20/30 bin dolarlık bir özel ödül olacakmış! Türkiye McDonalds’ı Belçika ve Malezya’nın takip etmiş olması global pazarda özel bir konumlandırma olmadığını gösteriyor. Türkiye’nin başarısının altında fiyat politikası yatıyor.
Müşteri sayısının yerinde saymasının fiyatların yüksekliğinden kaynaklandığı ortaya çıkınca yönetim, başta kira olmak üzere, girdi fiyatlarını tedarikçi çeşitlendirerek indiriyor ve ürünün fiyatını aşağı çekebiliyor, bu da yüzde 15’lik ciro artışını getiriyor.
Et ve patatesin tamamen yerli üreticilerden tedarik edildiği ürünlerden ilgimi çeken patates kızartması. Onun da sırrını öğreniyorum: “russed burbank” adı verilen ve Bolu, Konya, Avanos’da yetişen çok özel bir patates, sadece yüzde 14 oranında yağ çekiyor!
11 Mart 2018, Pazar 05:00
Haberin Devamı