Dünya tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü kadar alçak ve bu örgütün üyeleri kadar şerefsizleri görülmemiştir. Yaptıkları kötülüğün ve yapacaklarının haddi hesabı yok.
Sadece 259 insanımızı şehit eden 2 bin 193 insanımızı yaralandığı 15 Temmuz darbe girişimi FETÖ’yü anlatmaya yeter de artar bile.
Son nefesime kadar onların kötülüklerini kalemimle, sözümle anlatacağım. Onlar için istediğim tek şey, hukuka uygun adil bir yargılama ile verilecek cezadır. Ailem bilir; konusu açıldığında devlet eliyle idama karşı olduğumu, “Ben katilimin bile idamını bile istemem” sözleriyle anlatırım. Ben yasaya dayansa bile devlet eliyle idama karşı iken dün bir televizyon programında Fuat Uğur ve Cem Küçük’ün FETÖ’cüler hakkında yaptıkları “infaz listesi” resmen kan donduracak cinstendi.
Bir zamanlar aynı cenahta omuz omuza linç kampanyalarının parçası olmuş kişiler bugün FETÖ’cüler için devletin bir kurumu eliyle infaz edilmelerini istiyorlar.
Kan donduran şu sözlere bakın; “Adreslerine kadar biliniyor bunlar. Biz de yardım ederiz. Veririz. Kaç tane bunların köpeği varsa…. Üç beşini imha et ne oluyor bakalım. Üç beşinin kafasına sık nasıl korkuyorlar. Öldür şimdi o Ekrem Dumanlı’yı, Emre Uslu’yu… Abdullah Bozkurt, Stockholm’de yaşıyor, ev adresi biliniyor. Emre Uslu’nun nerede oturduğu biliniyor. O İhsan denilen köpeğin Avustralya’yla Yeni Zelanda arasında nasıl gidip geldiği biliniyor. Kardeşim, üç beşini hallet bak ne oluyor. Üç kişiye suikast yaptıktan sonra mı aklımız başımıza gelecek bizim? Dışarıda MİT’in yetkisi var...”
FETÖ’ye mi çalışıyorlar
FOX TV’den Fatih Portakal’ın açık açık ölüm tehdidi aldığı, HDP Milletvekili, Garo Paylan’ın, “Başta Almanya, Avrupa’da yaşayan Türkiyeli Alevi ve Ermeni toplumları temsilcileri ve AKP iktidarında ülkeyi terk etmek zorunda kalmış gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, kanaat önderlerine yönelik eylem hazırlığı içinde olan grupların, ses getirecek bir eylem için harekete geçtiği bilgisi tarafıma ulaştı.” diye uyarıda bulunduğu bir zamanda devlet kurumlarına ‘infaz davetiyesi” çıkaran bu konuşmaları kabul etmek mümkün değil.
Türkiye eksikliklerine, hatalarına rağmen bir hukuk devleti olmaktan çıkamaz. Bu konuşmalar sanki “En çok FETÖ’cülerin işine yarasın” diye yapılıyor diye düşünmeye başladım artık.
Buna en net cevabı adı devlet kuruluşları ve bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığı vermeli. Basın örgütleri susmamalı.
Unutulmamalı ki, kim ne suç işlerse işlesin cezasını kanunlar çerçevesinde mahkemeler verir. Bunun dışında infaz listesi yapanlara ne gazeteci denir ne de bunu yayınlayanlara medya kuruluşu.
22 Aralık 2017, Cuma 05:00
Haberin Devamı