Sosyal medya fenomenliğinin kitabını yazdı, DJ’likte çığır açtı. Haftalık 125 milyon profil görüntülemesiyle Instagram’da dünya sıralamasına girdi. Henüz 24 yaşında ve kendi ifadesiyle paraya para demiyor. “Bir yerden sonra saymayı bıraktım. Çalışarak yükselmeye sabrım yoktu. Ben tepeden inmeliydim ve indim” diyor Röportaj: Oya Çınaroya.cinar@posta.com.trFotoğraf: Eray Akınİnsanları deli gibi eğlendiriyorsunuz. Bu çok zor bir iş. Nasıl başarıyorsunuz? Benim yaptığım durum komedisi, buna iş olarak bakmıyorum. Ne yaşıyorsam onu paylaşıyorum. Bir şeye çok gülüyorsam, “Ay bir dakika bunu hemen paylaşmam lazım” diyorum. Kendim eğlenirken insanları da eğlendiriyorum.Buna rağmen biraz kasıntı bulanlar, fotoğraf çektirmek için yanınıza gelmeye çekinenler de varmış... Ay onu da hiç anlamıyorum. Bazıları beni ulaşılmaz gördüğü için burnu havada geliyor olabilirim. Hiç öyle değilim. Sıfır egoluyum ben ayol. Bu kadar insanın beni sevmesi, tanınmak... Bunlar beni mutlu ediyor. Bunu kaybetmeyi asla istemediğim için her zaman çok dikkatliyim. İlk anda kulağa garip geliyor ama tam da o yüzden takılıyor dillerine. Bunlar arkadaş çevremizde, anlamlarını sadece bizim bildiğimiz şifreli konuşmalar aslında.Allah daha çok versin ama, herkes ne kadar kazandığınızı merak ediyor. Paramın hesabını ben bile bilmiyorum artık bebeğim. Bir yerden sonra saymayı bıraktım.Bu durum çevrenizde kıskançlık yaratmıyor mu? Yaratmaz mı! Ama yüzüme bir şey söyleyen olmadı daha. Mutlaka arkamdan konuşuyorlardır. Yalnız kimse kusura bakmasın, bin kişilik mekana 1500 yüz kişi sokmak da her babayiğidin harcı değil. Kazandığım her kuruşun vergisini de eksiksiz ödüyorum. Ev alıyorum hayatım.Bir ara, “Çantaya yatırıyorum” diyordunuz... Akıllandım artık. İyi giyinmeyi, gezmeyi seviyorum. Ona da çok para gidiyor. Ama akıllı yatırımlar yapmayı öğrendim. Bir sabah kalktınız ve canınız çok sıkkın... Yine de insanları eğlendirmek için paylaşım yaptığınız oluyor mu? Asla yapamam. O sahtelik. Dün mesela saat 15.00’te uyandım. Hepimizin evdeki o yorgun hali vardır ya. Sürekli uyudum, uyandım. Hiç paylaşım yapmadım. Oraya ne koyuyorsam o gerçek halim, benim...Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz? Aşk acısı falan da mı uğramıyor size? Bir kere uğradı, kapıdan baktı çıktı. Öyle derin aşk acısı çektiğim söylenemez. Ama bir şeyler hissettiğim biriyle aramızın kötü olduğu, üzüldüğüm bir dönem olmuştu.Kimse için ağlamaz mısınız? Asla! Kimse beni ağlatamaz.Depresyon falan... Benim depresyonum bir saattir. Girer çıkarım hemen. Türkiye’de yaşıyoruz. İster istemez kendimi frenleyerek paylaşım yapıyorum. En gerçek halimi, yaşantımı, kullandığım kelimelerin çoğunu tabii ki yansıtmıyorum. Yoksa buralarda olamazdım. Herkesin sevdiği Kerimcan olmak varken niye o riske gireyim?Tam olarak neden çekiniyorsunuz? Bulunduğum yer doğru sınır. Bunun altı da üstü de Türkiye’de girilecek yerler değil.Yakın arkadaşlarınız sizden biraz daha rahat paylaşım yapıyorlar... Aile terbiyesi dermişim, hahaha! Şaka tabii. Asla arkadaşlarıma terbiyesiz demiyorum. İki yıl önce ben de onlar gibi rahattım.Şimdi ne oldu? E, artık ne yapsam haber oluyor ve insanların tepkisi daha büyük oluyor. Şunu aldı, bunu dedi, şöyle yaptı... Benim artık hep bir dozum var.Şu sıra gündeminizde neler var? Başarılı bir makyaj sanatçısıyım. Hep aklımda olan bir şeyi hayata geçirdim ve kalıcı ruj çıkardım. Kozmetik camiasında markayım. Zeki Müren ve Bülent Ersoy heteroseksüel olmayanların da bu ülkede itibar sahibi olabileceklerini kanıtladılar. Onları idol görüyor musunuz? İkisine de sevgim saygım sonsuz. Hiçbir konuda onların yanına yaklaşamam. Ama şu konuda benziyoruz: Ben de çok doğalım olduğum gibiyim. Kendimi afişe etmiyorum ama saklamıyorum da... Bu da bir farklılık ve cesaret. Kendimi seviyorum. Kendimi sevdiğim için insanlar da beni olduğum gibi seviyor. Gizlediğim, üstünü kapattığım bir şey yok. Başından beri neysem oyum. Beni seven böyle sevsin.Ailenizden hiç tepki aldınız mı? Asla! Başından beri hep yanımda ve destek oldular. Şunu çok iyi biliyorum artık, insanın hiçbir şeyi olmasın ama onu olduğu gibi seven ve sonuna kadar destekleyen bir ailesi olsun. Hayattaki en büyük hazine bu. Moda tasarımcısı olmak istiyordum aşkım.Nasıl evrildi bu hikaye? Ortaokuldayken matematik dersinde ‘haute couture’ koleksiyonu hazırlardım. Evde asla ders çalışmak diye bir şey yok... Sürekli bununla meşgul olurdum. Liseden sonra iş hayatına atılmam gerekti. Birkaç tasarımcının yanında çalıştım. Ama o işte basamakları adım adım çıkmanız gerekiyor. Hiç bana göre değil. Sabredemedim. Ben tepeden inmeliydim ve indim. Sonra başka bir yeteneğimi keşfettim ve bir kozmetik firmasında makyaj sanatçısı olarak işe başladım.Sonra? İki yıl sonra yurt dışından teklif aldım ve Azerbaycan, Bakü’ye gittim. Dokuz ay kaldım. Orada paylaştığım videolarla, canlı yayınlarla Türkiye’de şöhret yakaladım.Sonra da Allah “Yürü ya kulum” dedi... Aynen bebeğim. Gördüğüm ilgi artınca işler aldı yürüdü. Olaylar gelişti. Nasıl bir ailede büyüdünüz?Muhteşem. Beş kişilik bir aileyiz. İki ablam var. Birbirimize aşığız.Yurt dışında yaşasanız daha rahat eder miydiniz? Tabii ki. Ama sana bir şey söyleyim mi aşkım? Dünyanın birçok yerini gezdim. İstanbul’dan başka yerde yaşayamam. Net! Bu yaz Çeşme ve Bodrum’da geçti çoğunlukla. İnanır mısın İstanbul’un trafiğini bile özledim.En sevdiğiniz çocukluk oyuncağınız neydi? Tabii ki Barbie bebek. Hahaha! Onların saçlarını keserdim, giydirirdim. Styling yapardım resmen ayol.Eksikliğini hissettiğiniz bir şey... Ekonomik olarak rahattık. Babamın balık restoranı vardı. Her zaman cebime harçlığımı koyardı. Yokluk görmedim. Ama o para hayal ettiğim hayat için yetersizdi. Ben hep daha lüksünü, daha fazlasını istedim. O yüzden işe başladım. Babanızın parasını harcarken iki kere düşünüyorsunuz. Ama kendi paramı hiç düşünmeden harcıyorum.Yurt dışında yaşasanız daha rahat eder miydiniz? Tabii ki. Ama sana bir şey söyleyim mi aşkım? Dünyanın birçok yerini gezdim. İstanbul’dan başka yerde yaşayamam. Net! Bu yaz Çeşme ve Bodrum’da geçti çoğunlukla. İnanır mısın İstanbul’un trafiğini bile özledim. Hep Kim Kardashian’ın hayatına özenmişsiniz. Nedir onun hayatında sizi cezbeden?Eskiden de çok severdim, hâlâ çok seviyorum. O şaşaalı hayat, yaptığı program. Hep öyle bir hayatım olmasını istedim...Para mı, şöhret mi, yaşadıkları hayat mı, neydi tam olarak istediğiniz? Hepsi. Yatlar, katlar, alışveriş, para... Çok şükür yavaş yavaş hepsini gerçekleştiriyorum.Kendinizi seksi buluyor musunuz? Sence? Hahaha! Tabii ki buluyorum. Mümkünse her yerimi. Ama ille de bir yerini seç diyorsan, bacaklarım ve gözlerim öncelikli.Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor? Kitap okumaya vakit kalıyor mu? Çok istiyorum ama maalesef, asla kitap okuyamıyorum. Ya sahnedeyim ya da elimde telefon... Öyle bir vaktim olamıyor. Haftanın altı, bazen yedi günü çalışıyorum. Yazın bir ayda 58 iş yapıp Türkiye rekorunu kırdım. Maşallah de kız! Kıskanç bir sevgili misiniz? Akrep burcuyum. Çok kıskancım.Neleri kıskanırsınız? Sevgilimin Instagram’ı olamaz. Olmamasına engel olamıyorsam da benim telefonumda da açık olması lazım.Sizinki de onda açık olur mu? Asla! Ben neler yapıyorum Instagram’dan hahaha! Kendimden biliyorum mevzuyu. Telefonunu da karıştırırım.Sadık olabiliyor musunuz peki? Çok hoşlanıyorsam asla aldatmam.Ayrılınca dost kalabiliyor musunuz? Hayır, hemen düşman olurum.Dostane bir şekilde arayamazlar mı sizi? Ne münasebet! Yok hayatım, ilişkim tamamen biter. Çünkü ayrıldıysam kesin kötü ayrılmışımdır. Çok akıllı olması gerekiyor. Aptal insana tahammülüm yok. Fiziksel olarak da belirli bir kriterim yok. Benim gibi hatları belli olsun yeter. Çok zeki, ama cinsel olarak cezbetmiyorsa? O zaman olmaz o iş....En önemli kriter akıllı olması değil demek ki? Bak nasıl tuzağa düşürdü beni. Hahaha! E, ama cinsellik olmadan aşk olmaz. Sizi bir gün sevgilinizle öpüşürken ya da elele görme ihtimalimiz var mı?Neden olmasın! Belki ileride yaparım öyle bir sürpriz.Muhafazakar bir yanınız varmış, öyle mi? Besmelesiz sokağa çıkmam. Ayetel Kürsi’siz sahneye çıkmam. Hep boynumdadır. Bu Allah’la benim aramda. Müslümanım Elhamdülillah.