Cumhurbaşkanı, yeni döneme ilişkin şöyle bir vaatte bulunuyor: daha fazla demokrasi! Gerçekten de en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, daha fazla demokrasi. Ama tabii bizim anladığımız demokrasiyi anlamıyor Sayın Cumhurbaşkanı, “Eskiden grev olurdu, şimdi OHAL var, biz hemen müdahale ediyoruz, grev bitiyor” diyor. Acaba bunun için mi iş dünyası hala kendisini destekliyor?
En güzeli ise seçim anlayışı. Seçimleri niye yapıyoruz? Adaylardan birini seçmek için. Ama Cumhurbaşkanının seçimden anladığı sadece kendisinin seçilmesi! Demokraside seçim, birden fazla aday arasında olur. Ve her parti kendi adayını seçtirmek için çalışır. AKP’nin demokrasi anlayışında ise muhalefet dediğin MHP gibi olur, iktidarın yanında, destekçisi. Karşısında olursa terörist diye damgalanır. Bunları konuşmak bile abes, ama maalesef konuşmak zorunda kalıyoruz!
Cumhurbaşkanı “daha fazla demokrasi” vaadediyorsa, bu sadece daha fazla Erdoğan demektir.
İlk tur mu, ikinci mi?
Muhalefetin dağınık cephesi, ilk kez toparlanıp ortak hareket etme çalışması yürütüyor. Bunun iki biçimi olabilir; ilk turda ortak aday çıkarmak ya da ilk turda her partinin kendi adayını çıkarıp ikinci tura kalan adayı hep birlikte desteklemek. Çünkü parlamenter sisteme geri dönüş ve demokratik talepler dışında birbirlerinden çok farklı partilerin seçmenlerine ortak aday beğendirmeleri çok zor.
AKP’nin eski cumhurbaşkanı Gül’ün adaylığını pazarlayanlar, ilk turda çok adayla çıkılırsa kaybedileceğini öne sürüyor. Bu bir olasılık. Ama mutlaka böyle olacak demek değil. İkinci tura kalındığı takdirde ise birinci turda en çok oyu alan adayın mutlaka kazandığı durum, çok ender görülmüş.
Benzer örneklerde küçükler birleşip en çok istedikleri adayı değil, en çok istemedikleri adayın karşısındaki adayı seçiyor. Her ülkenin ve seçimin kendi koşulları olduğu muhakkak. Ancak CHP- İyi Parti- Kürtler-Saadet Partisi ve hatta sandığa gitmeyen gençler ve AKP’nin memnuniyetsiz seçmeni bile ikinci turda harekete geçerek, istemedikleri adayın karşısındakine oy verir. Çünkü ikinci tur demek, kendi adayına oy vermek değil, kendi istemediğinin karşısındakine oy vermektir. İlk turda bu birleşmeyi sağlayacak aday ise ortada gözükmüyor, yeni bir Atatürk yok. Hele Erdoğan’ın karşısına Gül’ü çıkarmak, yapılabilecek en büyük hatadır ki bunu tarih bile affetmez!
Vatani görevini yapanlara yine müebbet yağdı!
Milli Savunma Bakanı açıkladı; TSK’nın içine sızmış FETÖ’cülerin hepsi temizlenmemiş, daha 20 bin kadar subay olduğu düşünülüyormuş. Bunları belirleyebilmek için “Etkin pişmanlık yasası”ndan yararlanılıyor. By lock gibi bilinenlerin dışında başka kriterler saptanmış, itirafçı olanların ihbar ettiği isimlerde bu kriterlere bakılarak yol alınıyormuş. Sıra bana da gelecek, itiraf edip “arınıp” geleyim, nasıl olsa evime ve işime geri dönüyorum diyen kripto Fetöcülerin sayısı çok artmış.
FETÖCÜLER YIRTIYOR
Ne güzel, FETÖ’nün örgütlenmesine göz yumuldu, iş birliği yapıldı, şimdi tam anlamıyla ayıkla pirincin taşını. Bu arada kim harcanıyor? Kamuoyunun hiç ilgilenmediği, cüzzamlı gibi bakılan ama haksızlığa uğramış, hayatları karartılmış, harcanmış gençler: 15 Temmuz gecesi emir ve komuta zinciri içinde sokağa çıkarılmış, hiçbir dahli ve iradesi olmadan o kabus gecesini korkuyla, dayak yiyerek, linç edilerek geçirmiş ER, ÖĞRENCİ, uzman çavuşlar! Davalara bir bakın, bir ikisi dışında neredeyse üst rütbeli yok, ailelerinin vatani görevini yapsın diye askere yolladığı erler, asker olsun diye okula yolladığı öğrenciler darbeci diye ağırlaştırılmış müebbet cezalarıyla infaz ediliyor.
ERLER BEDEL ÖDÜYOR
Ne kadar acıklı: gerçek FETÖ’cüler itiraf edip evlerine dönüyor, FETÖ’nün ne olduğunu bilmeyen, emre itaat etmekten başka suçu olmayan gençler darbe yapmaya kalkışmışlar diye bir asılmadıkları kalıyor. Hiçbiri FETÖ’cülükten hüküm giymedi. Demek ki neymiş, darbeyi FETÖ yapmamış, askere alınan gençlerle öğrenciler yapmış. Delillere bakılmıyor, dinlenen tanıklar göz ardı ediliyor, müşteki diye getirilenler sanıklara saldırıyor, ve bir de yetmez, iki üç yedi kez müebbet veriliyor. Biraz insaf, adalet yahu.
26 Nisan 2018, Perşembe 07:00
Haberin Devamı