KKKA'ya 10 gün içinde müdahale edilmezse öldürüyor
Türkiye'de özellikle kırsal kesimde yaşayanları tehdit eden Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte korkutmaya başladı. Yrd. Doç. Dr. Doğaç Uğurcan, "İlk 10 gün içinde müdahale edilmezse 2. haftanın sonunda ölüm kaçınılmaz" dedi
12 Mayıs 2017 , Cuma 17:16
Medicana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, KKKA belirtilerinin ise 1-3 gün arasında ortaya çıktığını belirtti ve şunları söyledi: "Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), bunyaviridae virüs grubundan KKKA virüsünün neden olduğu kene aracılığıyla bulaşan kanamalı ateş tablosuyla seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. İnsanlarda yüksek ölüm oranı ile seyrederek ciddi hastalığa neden olur. Hastalık Türkiye'nin de dahil olduğu Afrika, Avrupa ve Asya'daki birçok ülkede doğal olarak görülmektedir."
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Hastalığın belirtileri hakkında da bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Doğaç Uğurcan, şöyle konuştu:
'Kene tutunmasını takiben 1-3 gün (en fazla 9 gün) içinde KKKA hastalığı bulguları ortaya çıkar. Belirtiler aniden ortaya çıkar; kişide kas ağrıları, baş dönmesi, boyun ağrısı ve sertliği, sırt ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve ışığa duyarlılık görülebilir. Erken dönemde mide bulantısı, kusma ve boğaz ağrısı olabilir; bu tabloya ishal ve yaygın karın ağrısı eşlik edebilir. Birkaç gün içinde hastada keskin ruh hali ile karşılaşabiliriz, hasta uyku halinde veya saldırgan olabilir. Ajitasyon 2-4 gün sonra, depresyon ve halsizlik ile yer değiştirilebilir ve karaciğerde büyüme nedeniyle karnımızın sağ üst kısmında şiddetli ağrı olabilir.
Hastalığın 5. gününde ciltte kızarıklık, morarma, göz akında kanama, idrarda ve gaitada kırmızı renkli kan gelme, tükürükle kan gelme gibi şikayetler başlar. Bu dönemde 38-39 dereceye kadar çıkan ateş yüksekliği mevcuttur. İlk 10 gün içinde hastalığa müdahale edilmezse 2. haftanın sonunda ölüm kaçınılmazdır."
TÜRKİYE'DE İLK KEZ TOKAT'TA GÖRÜLDÜ
Dünyada ilk vakaların Kırım ve Afrika'nın Kongo bölgesinde görüldüğünü belirten Yrd. Doç. Dr. Doğaç Uğurcan açıklamasına devam etti:
"Türkiye'de hastalık ilk olarak 2002 yılında Tokat'ta görüldü. Vakaların büyük kısmı İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin kuzey bölgesinden özellikle Tokat, Sivas, Çorum, Yozgat, Çankırı ve Erzurum'dan gelmektedir.
Hastalığın özellikle görülme sıklığının arttığı ilkbahar ve yaz aylarında, park ve açık ormanlık alanlar gibi piknik yapılan yerlere ziyarette dikkat etmek önemlidir. Keneler bu bölgelerde özellikle yere yakın bacak, diz ve ayak bileklerine tutunur. Bu yüzden bacaklarımızı ve kollarımızı kapatacak şekilde gezmek önerilir. Açık renk (beyaz) kıyafetler keneleri uzak tutar. Uzun bot tarzı ayakkabılar kenelerin bacağımıza tutunmasını engeller. Pantolon paçalarını çorapların içine koymak de koruyucu bir yöntem olabilir. Ayrıca vücudumuzun açıkta kalan çıplak yerleri için sprey şeklinde haşere kovucu ilaçlar kullanılabilir."
Haberin Devamı