Paramparça (Star TV) isimli dizi bu sezonun başından beri rölantiye bağladığı hikayede iyi bir hat yakalayarak pazartesi gecelerinin liderliğini üçte iki oranında geri aldı. Bu bir dizinin gidişatı için iyi bir haber. Kaldı ki, eleştirsek de severek izlediğimiz bir iş... Bu söylediğim iyi haberdi. Şimdi sırada kötüsü var. Dizinin şu anda 47’nci bölümü çekiliyor. 52’nci bölümde ise ana karakterlerden Nurgül Yeşilçay diziden ayrılıyor... Peki, meselenin gerçeği Erkan Petekkaya’nın “öpüşmeme kanunu mu” dersiniz? Hayır. Bu bireysel bir kafa dinleme hareketi. İşi ayrılma noktasına getiren küçük nedenlerin birikip bir çağlayana dönüşmesi de diyebiliriz... O nedenlerden bazıları Nurgül’ün hikayeden kısmen kopmuş olması, sette yaşanan seri pürüzler ve aktristin bireysel muhasebeleri... Sonuç itibarıyla “dostça ayrılan” Nurgül Yeşilçay’ın yerine bir karakter bulunacak; şöyle ya da böyle. Ve hikaye başka bir hatta devam edecek; öyle ya da şöyle... Ve de biz hayli ilginç bir senaryoyla başlayan işi miladını unutsa da izlemeye devam edeceğiz; böyleyken böyle!
Bendeki sonuçlar farklı!
Bir araştırma şirketinin verilerine göre ekranda izlenip de yerinde olmak istenilen aktör ve aktrislerin sıralaması yapılmış... Erkeklerde birinci sırada Kenan İmirzalıoğlu var. Sanırım Ezel ve Karadayı isimli efsane işlerinden sonra bu empati krallığını hak etti diyebiliriz... Kadınlarda ise Kiralık Aşk dizisinin başrolünde yer alan Elçin Sangu, en çok yerinde olunmak istenen karakter olarak araştırmadan çıkmış... Her ikisini de başarısı için kutluyorum. Ama neredeyse on yıldır yazdığım şu köşeye gelen mailleri baz alırsak benim araştırmamda aktörlerde birinci sırada Engin Akyürek çıkıyor ki araştırmada isminden bile söz edilmemiş. Kadınlarda ise Tuba Büyüküstün açık ara önde... Her araştırmacının kriterleri elbette farklı. Olmalı da zaten. Lakin bendeki sonuçlar da budur!
SEYİRCİ ÖTEKİ GÜNDEMLERE KAÇIYOR!
Anladığım kadarıyla izleyici mevcut gündemden umudunu kaybetmiş. Belki bu yüzden Öteki Gündem (Habertürk), Gündem Ötesi (TRT 1) kafasındaki işler ciddi bir mıknatısa dönüştü... Gecenin kör karanlığında bile yayınlansalar ilgi görüyorlar. Dedim ya, izleyici dünya işlerini bırakıp yüzünü geçmişe ve daha çok da bilinmeyene çevirdi... Pelin Çift’in Habertürk ekranında inşa ettiği ve TRT 1 ekranında genişlettiği bu yolun çok kısa bir gelecekte bir hayli yolcusu olacak, demedi demeyin!
Cengiz Abazoğlu ekrana dönüyor!
Bana Her Şey Yakışır isimli programıyla Kanal D ekranında sonradan kanallar arasında rüzgar gibi esecek bir hat başlatan modacı Cengiz Abazoğlu yakında ekrana dönüyor... Show TV için hazırlayacağı programda bir şekilde “daha sakin” bir stil hattı yaratıp, moda hakkında ipuçları verecek... Malum bu türden yarışma ve programların geldiği nokta herkesin birbirine gider yaptığı bir altın gününe dönüşmüştü. Bakalım modanın altın çocuğu bu türden işleri miladına yani bilgi eksenine taşıyabilecek mi? Benim umudum var ama daha da önemlisi izleyicinin moda işine aynı umutla bakması. Malum çoğu moda denilen şeyden soğudu!
Kazaya davetiye çıkaran ne?
Herkes önceki gece Paramparça isimli dizide (Star TV) gözden kaçan bir “sansürlememe” halini konuştu. Ozan karakterinin ağzından çıkan galiz küfür yayındaydı ve kulaklardan kaçamadı... Bu işin elbette TV lügatinde bir bedeli var. Ama o bedeli ödetmeden önce buna bir yayın kazası olarak bakmak gerekiyor... Çünkü dizide aynı bölümde en ufak bir argo kelime dahi bipi yemişti. Belli ki şu dizi nasıl yetişecek koşturması içinde o alçak sesli ayrıntı önce kurgucunun, sonra yönetmenin, sonra yapımcının, en son da yayıncının gözünden kaçmış... Dolayısıyla bir bedel ödetmeden önce “ne oldu da diziler herkeste ciddi bir işletme körlüğü yarattı?” ona bakmak lazım... Buna verilecek makul bir yanıtınız varsa, bu ince yayın kazasını da “kaza” kabul edebilecek bir fikriyat kendiliğinden ortaya çıkacaktır!
Bu kez Berlin’i tanıyacağız!
Kanal D ekranında yeni bir dizi yayına girecek. Son dönem dizilerinin çoğunda gördüğümüz gibi o da giriş sahnelerini yurt dışında çekiyor. Milano, Roma, Cannes, Üsküp filan derken dizilerden öğrendiğimiz kentler rehberine son olarak Berlin’i de dahil edeceğiz... Neyse. Dizimizin adı Hayat Şarkısı. Konu itibarıyla çok değişik bir hattı yok. Yine geçmişte verilmiş sözler yüzünden şimdide mutsuz olan bir sürü genç aşık filan. Ailelerin hatalarının bedelini ödeyecek hayatlar bütünü kısacası... Burcu Biricik, Birkan Sokullu, Tayanç Ayaydın gibi isimlerin başrolünü paylaştığı dizinin nasıl bir boşluğu dolduracağını şimdiden kestirmek zor. Ama mesele zoru başardığını görebilmek. O yüzden peşinen hayırlısı diyelim!
16 Aralık 2015, Çarşamba 18:00
Haberin Devamı