Adı Mutluluk selefi Aşk Yeniden’in yerine neredeyse reyting firesi vermeden oturan bir dizi oldu. Açıkçası Kiraz Mevsimi, Aşk Yeniden ve şimdi de Adı Mutluluk gibi az çok “gençliğe oynayan” dizilerin yapımcısından (Süreç) bir ustalık eseri beklemiyorduk ama çıkan malzeme bizi düş kırıklığına uğratmadı... Dizi öncelikle güneş, deniz, iyi renkler üzerinden kurulmuş ve böylece “taze” görünümü veren bir portre gibiydi... Ulan İstanbul dizisinden tanıdığımız Kaan Yıldırım bu rolde de kankası Karlos’u İstanbul’da unutmuş gibi tanıdık bir oyun çıkardı. Aksiyon ile romantizm, az buçuk komediyle birleşerek gün içinde bunalmış izleyiciye bir parça ferahlık getirdi... Dizinin ömrü uzun olsun. Ama kışa akan FOX bünyesinde buna benzer birden fazla dizi var... Sezonu görür de günü değişirse filan ona bakmak lazım. Çünkü başlangıç reytingleri dizinin yazı çıkaracağını söyledi. Dizi her izleyici grubunda ilk yüz listesinde ikinci sıraya oturdu...
Bu tekrarların sebebi ne?
TRT 1, Diriliş Ertuğrul isimli dizisini hafta içi üç gün 23.30’a, hafta sonları da 22.00’ye taşıyarak bir “tekrar” rüzgarı yaratmaya çalışıyor... Şu bir gerçek ki, Diriliş Ertuğrul yayınlandığı sezon boyunca reytinglerde hiç düş kırıklığı yaşatmadı. Sezon finaline yürürken de bir parça yukarı doğru hareketlendi... Hazır rüzgarı almışken TRT 1’in eylül sezonuna kadar sürdürülebilir bir izleyici alışkanlığı yaratma çabasının yerinde olduğunu görüyorum... Kaçıranlara duyurulur. Tekrarlar kaçırılacak saatlerde değil, önünüzde dizinin tamamına vakıf olabileceğiniz bir izleme parkuru var...
Sezon finali diyorduk ama değilmiş Rıza Baba!
Haftanın hatta sezonun veda haberi bana göre Arka Sokaklar dizisinin aceleye getirilmiş Grand Final’i oldu... Kanal D ekranında dokuz sezon boyunca geceli gündüzlü, yenili eskili bölümleriyle ekrana gelen ve açıkçası bir hayal kırıklığı da yaratmayan, kendi çapında bir reyting bombası da diyebileceğimiz Arka Sokaklar aramızdan ayrılınca yaşayacağımız boşluğu hesap edemedim... Bir “Adam pisliğin teki çıktı Rıza Baba” repliği bile ağzımızdan kolayca düşmeyecektir diye düşünüyorum... Önceki hafta kurucu senaristlerinin değiştiği söylenen dizinin bu ani final kararı büyük olasılıkla mali anlaşmazlığın bir eseri oldu... Çünkü bana göre Arka Sokaklar’da boşaltılacak daha çok şarjör, pisliğin teki çıkacak daha çok eleman vardı. Güle güle diyelim!
Karpuza gel!
Şu sıralarda yüzümü en çok reklam filmleri güldürüyor. Kabul etmek lazım ki ekranda büyük bir çeşitlilik var... Ünlüsü, ünsüzü, karpuzu, arabası filan derken insan, hayvan ve eşya dahil hemen herkes reklamların başrolünde. Ama ben bir tanesine fena halde takıntılıyım... Marka ismi vermeyeceğim ama zaten slogan çok kısa vakitte efsane olacak. “Karpuzun kaderini değiştiren buzdolabı?”... Böyle yazınca insan “bu ne ki?” diyerek hayret ediyor. Ama fonda fena halde Ferdi Tayfur’u taklit eden bir ses ve damardan bir şarkıyla o karpuzun ve buzdolabının hem ekran hem de yaşam ömrü uzun olacak gibi geliyor bana. Canınız sıkkınsa filan izleyin mutlaka, çok eğleneceksiniz
[[HAFTAYA]]
Önümüzdeki 10 yılın güldüreni!
Bu köşeden çok sık “şu isime dikkat” diye çağrıda bulunmam. Ama kabul etmek gerekir ki radyodan TV alemine akabilecek ender isimlerden biri şu günlerde aradan sıyrılıyor... Stand up gösterilerinden tutun da Rock FM’de yayınlanan Rabarba programına kadar adını sıklıkla duymaya başladığım Mesut Süre’den bahsediyorum... İki metre 1 santimlik boyuyla radyo kabinine sığmayan bu adam TV ekranına doğru taşmaya meyyal gibi geldi bana... Kendisiyle alay edebilen, ince mizahıyla üç sayılık atışlar yapan ve Can Bonomo’nun deyişiyle içinde “butik bir kalp” bulunduran bu dev adamın ekranda aranan “zeki komedyen” kadrosunu tek başına doldurabileceğini düşünüyorum... İsmini bir kenara not edin. Önümüzdeki 10 yıl boyunca kendisine çok sık güleceğimiz kesindir
Senaristler çilek düşkünü çıktı!
Bana bu yaz en çok iş yapacak olan meyve ne derseniz ne kiraz ne karpuz ne de erik derim. Bu yazın meyvesi resmen çilek oldu arkadaş... Dün itibarıyla Star TV’de yayına giren Çilek Kokusu isimli diziye ismini verdiği yetmiyormuş gibi yakında TRT 1’de başlayacak olan gençlik dizisi Son’un fragmanlarında da karşımıza sepetlerce çilek çıkıyor... Kimi koklayarak, kimi yiyerek, kimi de oynayarak çilek meyvesini yaza sabitlemiş oluyor böylece. Geçen sene kiraz mevsimiydi, bu yıl da çilek. Seneye artık erik mi olur mango mu; senaristlerin canının ne çektiğine bakacağız