Mesele bu değil ama...

Behzat Ç. karakterinin yazarı Emrah Serbes adının karıştığı ölümlü trafik kazasında direksiyon başında olduğunu itiraf ederek emniyete teslim oldu. Ardından da tutuklanarak cezaevine kondu. Olay yargıda ve konuşmak bizim işimiz değil...

Ancak meselenin “Behzat Ç.’nin ekrana dönmesiyle ilgili” boyutu da merak odağı oldu. Öyle ya, karakterin yaratıcısı ve yazarı Emrah Serbes artık serbest değil...

Kişisel görüşüm “her şey bitti de iş diziye mi kaldı?” noktasındadır ama konuyla ilgili dün mail sağanağına tutulduğum için bir not düşmek zorunda kalıyorum...



Öncelikle dizinin uluslararası bir paralı TV kanalıyla görüşüldüğünü başrol oyuncusu Erdal Beşikçioğlu da önceki günlerde doğruladı. Kanalın Netflix olduğunu da ben ekleyeyim...

Şimdi ne olacak? Merak edip soranlara gösterebileceğim tek adres diziyi Emrah Serbes’in romanından uyarlayan senarist Ercan Mehmet Erdem olabilir. Elbette projenin içindeyse!

Can sıkıcı bir iddia...

Show TV’deki “Seda ve Uğur’la Artık Susma” programında 44 yaşında bir adam annesini arıyor. Sonra sanat dünyasına yakın bir isim çıkıp adamın annesinin çok ünlü bir Yeşilçam aktristi olduğunu söylüyor...

“Dört Yapraklı Yonca” olarak bilinen Türkan Şoray, Filiz Akın, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit töhmet altında. Nebahat Çehre desen keza. Hatta iş Hale Soygazi’ye kadar uzanıyor...



Töhmet altında bırakılan her isim için büyük rahatsızlık yaratan bu açıklamanın kaynağını bu türden meselelere duyarlı olduğunu bildiğim Seda Sayan’ın derhal konuşturması lazım. İddia sadece gündeme gelmek adına yapılmışsa tartısız ağzın bedelini birileri ödemeli! Ayıp...

İlk bölüm hüsran oldu...

“Siyah İnci” önceki gün Star TV’de başlama düdüğünü çaldı. Bu işe tam 5 aydır hazırlanıldığını biliyorum. Ve tüm adımlar çok hassas bir şekilde atıldı...

Proje, kadro seçiminden senaryoya kadar bir oya gibi işlendi. Ama oyalı dantel ilk yayınında neredeyse tezgahta alıcı bulamadı...

Aslında hikaye çok çetrefilli gibi görünse de hırs dolu bir aşk üçgeninde geçiyor. Biri iyi diğeri saplantılı iki adam aynı kadına aşık. Kadın iyi adamı istiyor ama şartlar çok çetin...



İster istemez aklıma geçen sezon sona eren “Kara Sevda” geliyor...

Mesela muhteşem oynayan bir Berk Hakman’dan izleyiciye kötü de olsa kendini sevdiren bir Emir Kozcuoğlu (Kaan Urgancıoğlu) çıkar mı, merak ediyorum...

Diğer oyuncular için soru sormanın zamanı henüz gelmemişken!

Hoşgeldin gelmesine de...

“Yüz Yüze” isimli dizi yakında Show TV’de olacak. Bir gün içinde iki ayrı tanıtımı yayınlandı. İlk tanıtım muhteşem bir romantizmin ipuçlarını verirken finalde masa altından birbirine doğrultulmuş iki silah çıktı.

Hoşgeldin “Bay ve Bayan Smith”! İkinci tanıtımda da müzik çok dikkat çekiciydi.



Geçen sene telefon seslerine rezerv koyan “İçerde” dizisinin “Tak taka tak tak” melodisinin yerini alacak “Şşşş şşş şşş şşş” gibi bir teması var.

Hoşgeldin “İçerde”! Neyse, hayırlısı olsun elbette. Çünkü iki tanıtım da ilk bakışta beni içine aldı. Bakalım dizi de bu tadı verecek mi?

Seni gidi fındıkkıran...

Önceki gün Seren Serengil ilginç bir saç rengiyle yayına (Duymayan Kalmasın/Star TV) çıktı. Bu rengin çok merak edeni varmış. Bizzat kendi koyduğu ismini de açıkladı; “Fındıkkıran Rengi”...



Vallahi dünyanın en çok bilinen bale eseri “Fındıkkıran”ı saçlarına oynatan Seren Serengil benim için ekranın en ilginç mucitlerinden biridir artık. Çünkü sürekli icat çıkarıyor!

LİSTEDEN ÇIKMALI...

Prensip olarak hiç reklam almayan bir kanalın reklam veren için istatistik anlamına gelen reyting listesine inatla program sokmak istemesinin nedenini hakikaten merak ediyorum...

Bakın çok net söylüyorum; TRT Çocuk, Türkiye’nin en çok izlenen kanallarından biri. Bunu kanıtlamak için reyting listesine 35 program birden sokmaya gerek var mı? Bilemiyorum, bilemiyorum!