Yazgülü AldoğanOkullarda örtünme partileri

HABERİ PAYLAŞ

Okullarda örtünme partileri

Haberin Devamı

Okullarda örtünme partileri
1 Mart’ta kız öğrencilere Silopi ilçe Milli eğitim Müdürü Bülent Dayanan, okul Müdürü Ferhat Ünaldı ve Müdür Yardımcısı Beyza Güler tarafından türban dağıtıldı.

Okullarda örtünme partileri
Öğrenciler 2 Mart’ta türbanlarını takarak okula gitti.


“Bize zorunlu din dersi değil, DÜN dersi verilmeli” diye yazdı isimsiz filozoflardan biri geçen gün. Bizim milletin iki hatası var:

1. Çok saf, çabuk kandırılıyor, her söylenene inanıyor.

2. Balık hafızalı. Dün ne oldu unutuyor. Güya tarihe meraklı ama haberi yok. Hele yakın tarihi hiç hatırlamıyor. Bunları niye yazdım?

DÜN’ün kadın konusunda yaşadığımız en büyük mağduriyet neydi? Başörtüsü! Hain ve gaddar T.C. kadına başörtüsü takma “özgürlüğü” tanımıyor, kadınlar baş örtüsüyle ne okuyabiliyor, ne çalışabiliyordu. AKP’nin iktidara gelirken muhafazakar kesimden aldığı oyun dörtte üçü bu başörtüsü mağduriyetini iyi kullanmasından.

Az konuşmadık

O zaman ekranlarda kadınlar ancak bu konuda tartışmaya çağrılırdı, benim gibi başı açık kadınlara da başörtüsü meselesi sorulurdu. Hep aynı şeyi savundum: çocuklar, okullarını başları açık okusunlar, liseyi bitirdikten sonra, reşit olunca ne yapacaklarına kendileri karar versinler. Çalışma konusunda da fikrim hâlâ net: kamu personelinin başı örtülü olmamalı. Çünkü bu bir zorunluluğa dönüşür. İşe girmek, göze girmek, yükselmek için herkes örtünür. Bir başka mağduriyet yaratırsınız. Tabii kim dinler? Bütün bu söylediklerimiz gerçekleşti. Bugün başörtülü jandarma bile var. Ve yakında kamuda başörtüsüz kadın kalmayacak. Üstelik de bu başörtüsü, herkesin keyfine göre örttüğü bir tarz değil. İçine bir bone takılıyor, üstüne takılan örtü, bu boneye iğneleniyor, bir tek tel saç bile gözükmüyor.

Karşı çıksanıza

İslamiyeti en katı uygulayan Suudi Arabistan bile kadınların giyimine karışmaktan vazgeçerken Türkiye, koşar adım ilkokul bebelerini bile örtmeye çalışıyor. Şırnak Silopi Milli Eğitim Müdürü Bülent Dayanan, Şehit Bnb. Ercüment Türkmen Ortaokulu’na gidiyor ve kız öğrencilere türban dağıtıyor. El kadar bebeler ertesi gün okula o örtüleri takıp geliyor! Sizin özgürlüğünüzü biz savunuruz diyen türbanlı kadınlardan tık çıkmaz bu konularda. Ben şunu görüyorum: türbanlı kızlar aynı ötekiler gibi yaşıyor! Sular tersine akmıyor.

Gençler için aile gibisi yok!

Gençler bir ülkenin geleceği; ne düşünüyor, ne yapıyor, ne seviyor, ne hayal ediyor, herkes için çok önemli. İzlediğim Türkiye Araştırmalar Derneği TÜAD’ın 21. Araştırma Zirvesi’nde en ilgimi çeken oturumdu, gençlik araştırmaları bölümü, nitekim araştırma sonuçlarını kitap olarak yayınlayacaklarmış. Dr. Fatoş Karahasan’ın moderatörlüğünde sunulan araştırmaya göre gençlerin büyük çoğunluğu ailesiyle birlikte, onların evinde ve ana babasını rol model alarak yaşıyor.

Ailesine çok önem verdiği için kendisi de en geç 27 yaşında evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyor. Hemen hepsinin cep telefonu var ve günde ortalama 6 saat internette muhabbet ederek yaşıyorlar!

Eğitim aldıkları konuda çalışmak istemiyor, üniversite eğitiminden memnun değil, eğitimine parası olmadığı için devam etmiyor. Çalışmama nedeni erkeklerde daha çok iş bulamamak iken, kızlar için daha çok izin alamamak ya da evde ailesine bakmak zorunluluğu geliyor.

Türkiye’nin Avrupa gibi olduğunu düşünüyorlar ama hemen hiç birinin pasaportu yok ve sadece yüzde biri yurt dışına çıkmış. Yani Avrupa’dan haberleri yok, tamamen algı! Daha da acıklısı, kadınların çalışmasını çok önemli görmüyorlar, çünkü hemen hepsinin annesi ev hanımı.

Kadınların “gerekli” durumlarda dayak yiyebileceğini düşünüyorlar. Bu gerekli durumların içine yemeği yakmak bile giriyor ki sadece burada kızlar farklı düşünüyor!

Ve gençler gündemi takip etmiyor, iç ve dış terör, magazin gibi konulara bakıyor. Küçük kozalarının içinde, küçük dünyalarını kurmuş, içine kapanmışlar. Sosyalleşmeden anladıkları ise internette muhabbet yapmak, WhatsApp grupları

Sıradaki haber yükleniyor...
holder