Orkideler Türkleşiyor

Singapur biliyorsunuz orkidenin anavatanı oldu. Binlerce çeşit var. Devamlı aşılayarak çeşit üretiyorlar. Botanik parkındaki orkide bahçesinde de sergiliyorlar.

2014 yılında Singapur’a giden Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a botanik bahçesinde bir jest yapılmış ve yeni bir mor orkide türüne isimleri verilmişti.

Sonra da devlet büyüklerinin isimlerinin verildiği çiçek adlarının bulunduğu defteri imzalamışlardı. Geçen hafta da Başbakan Yıldırım aynı bahçedeydi.

Yeni yetiştirilen bir orkide türüne de onun adı verildi. O saksıya isim çubuğunu yerleştirdi, yetkililer de ona çiçeğin sertifikasını verdiler. Görüyorsunuz orkideler Türkleşiyor artık.

Birkaç defa daha gidip sertifika alırlarsa, orkidelerden bir filomuz olacak.

Karavandan Atatürk çıktı

Bir süredir birilerinin kozu idi ‘CHP halktan kopuk’ algısı yaratmak. Ama bir fotoğraf çıktı ortaya, beraberinde ‘o zatın’ halk çocuğu olduğu gerçeğini de çıkardı. Ve bir algı çalışması güme gitti.

Çare arandı yine Mustafa Kemal’den, ama bu sefer yıllaaar yıllar sonra Atatürk’ten medet umuldu. “Onun böyle resmi var mı. Ben görmedim. Atatürk halkına böyle bir saygısızlık yapmaz” diye.

O zaman CHP, nasıl Atatürk’ün, halkın partisi olacaktı. Nasıl mı? Cevap veriyorum. Fotoğrafta görüldüğü gibi.

Tarihin dönüşü

Mısır Çarşısı’nın içindeki 115 yıllık Pandelli Restoran, ekonomik zorluktan kapanmıştı ama müjde geldi. Ekim’de yeniden açılıyormuş.

Topaz Restoran’ın sahibi Yücel Özalp’in yüreği elvermemiş, tarihi değeri olduğu için bir sürü prosedürü özel izinlerle aşıp açmaya çalışıyormuş.

İnşallah bütün bu çaba, sadece ticaret için değil seramikleri kadar tarihten gelen lezzetini de yaşatmak içindir.

Rezilliğin fiyatı

POSTA’nın fotoğrafı ile açığa çıkan, son yılların en büyük magazin skandalı 10 gündür Türkiye’nin dilinde. Anlık değil, uzun zamandır devam ettiği açıklanan bu ensest ilişki, iki evliliği sonlandırırken, ağabey-kardeş canlığını da bitirdi. Bu ilişkinin rezilliğini aklım almadı zaten.

Aklımın almadığı bir başka olay daha var: Ağabeyin kızının iki yıllık kocasının, skandaldan hemen sonra avukatıyla ilettiği açıklamada bu rezilliğin fiyatını biçmesi. Toplam 3 milyon lira maddi ve manevi tazminat... Ona da bravo doğrusu. Neresinden tutsan elinde kalıyor.

Artık ustalaştık


Orman yangınlarına dikkat ediyor musunuz? Kayalık alanlardaki ormanlar yanmıyor. Artık çok ustalaştık. Denize yakın, tesis yapılabilecek yerde olanlar yanıyor nedense. Muntazam şekilde. Ne eksik ne fazla. Bir tesislik. Bodrum Güvercinlik’teki ormanlık alan yanmıştı. Hiç başka ağaç kesilmeden otel yükseliverdi.

Ayvalık’ta Cennet Koyu’nda yanan bölge de sanki elle çizilmiş gibi. Önü arkası deniz. En son da İskenderun Arsuz’da denize nazır ormanlar yandı. Orman Bakanı Eroğlu’nun, Ayvalık için, “Bir metrekaresini bile hiç kimseye tahsis etmeyeceğiz. Gelecek ay da fidan dikmeye başlayacağız” sözüne bu kez inanmak istiyorum. Güvercinlik’i gördükten sonra.

Geçti bu yollar

Güney sınırlarımızın ötesinde, yıllardan beri elimizde fırça boyuna kırmızı çizgiler çizip durduk. Bugüne kadar kimi bomba tozlarından, kimi de ABD-Rusya menfaat ortaklığının çalışanları tarafından sözde barış grafitileriyle kapandı. Kaldık elimizde kırmızı boya bidonuyla. Boyayacak hat arıyoruz, yok.

Şimdi bir de başımıza Kuzey Irak’taki Kürt devleti referandumu çıktı. Barzani’nin ilk açıklamasından beri, altına serdiğimiz kırmızı halıyı topladık, “Hey Barzani” diyoruz ama dinleyen kim. Neyse ki, MHP Başkanı diplomasiyi filan bir kenara atıp noktayı koydu. Hem de ne nokta. Kıpkırmızı.

“Referandum, savaş nedeni sayılmalı”ymış. Akşener’in parlak çıkışına karşı, yeni stratejisi bu demek ki. Olmaz be Bahçeli...

Böyle havaya sallamalarda ekmek yok artık. Baksana Esed bile yavaş yavaş Esad’a devşiriliyor. Onun için bekle biraz.