Rauf TamerPazar Kahvesi

HABERİ PAYLAŞ

Pazar Kahvesi

Haberin Devamı

Vize muhabbetine dalınca her şeyi unuttuk.
- Öbür işler ne olacak?
Almanya’yla arayı düzeltmek mi doğru, yoksa dargın kalmak mı?
AB’yle ilişkiler onarılmalı mı, yoksa inceldiği yerden kopsun mu?
Esad’la barışsak mı? Mısır’la tokalaşsak mı acaba? Hay Allah, bir de Barzani meselesi çıktı.
Daha da bir sürü şey.



Bilirim ki Türkiye hangi pozisyonu alsa kabahat.
Yanlıştan dönse bile kabahat.
Dünya devletleri sanki çok doğru politika güdüyorlar da, tek kusur sanki Ankara’da...
Ağzıyla kuş tutsa nafile.



Yaygın eleştiri şudur:
- Herkesle kavgalıyız.
Kolayı var. İtaatkâr bir devlet olursun, ne derlerse kafayı sallayıp peki dersin, o zaman kavgadan kurtulursun...
Misak-ı Milli’nin derdi sana mı düştü?
Bir de Kıbrıs var sahi:
-Ver kurtul yahu.
Mesele bu kadar basit.



Adama Esad mı diyeceğiz, yoksa Esed mi?
Ne desen kabahat.
- Mısır lideri bir kahraman mı, yoksa bir diktatör mü?
Yahu sen önce darbe’ye darbe de bakalım, öyle konuşalım. Ya da dur, evvela şu vize krizini halledelim.
Madde 1: ABD’den özür dileyelim, tamam mı?
Bak, nasıl da mayıştın köftehor...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder