Peki ama nasıl?

Bir askeri başarı, eğer siyasi iktidara puan getirecekse getirir... Muhalefet buna engel olamayacağı gibi siyasi iktidar da “istemem ben bu puanları” demez.

Niye desin?

★

Sıkça duyduğumuz laf şudur.

- Afrin Harekâtı, iç politikaya malzeme olmasın.

Elbette olmasın.

Ama olmaması için ne yapılmalı?

- Siyasi iktidar tatile mi çıkmalı?

- Anayasadan kaynaklanan Başkomutanlık görevi, muhalefet liderine mi devredilmeli?

- Milli duygular okşanıyorsa, bunu kim ve nasıl engellemeli?

★

Kıbrıs Barış Harekâtı, Ecevit’e yüzde 42 oy getirdiyse, Ecevit’in ne suçu var? O hiçbir zaman Kıbrıs’ı oy’a tahvil etmek istemedi ama seçmenin duygularını kim önleyebildi?

İsmet Paşa milli kahramandır. Ne yapacaktı? Göğsündeki madalyaları iade mi edecekti? Celal Bayar, Kurtuluş Savaşı’nın unutulmaz Galip Hocası’dır. Peki öyledir diye kazandığı seçimleri elinin tersiyle mi itecekti?

★

Uzatmayalım. Askeri başarı ile siyasi irade bir bütündür.

Dünyanın her tarafında bu böyledir. Ödülü de faturası da otomatiktir.

Stalin, Rus askerlerini sömürüp gökten zembille mi indi?

Bir de Hitler’in akıbetine bakınız.

Zafer’le hezimet arasındaki farkı anlatmaya gerek mi var?

Zaten dinleyen mi olur?