Gün geçmiyor ki, bunlardan birisi ortalığı karıştıracak bir laf etmesin. Son keşfimiz Abdullah Yolcu. Arkasında Guraba-Der yazan bir panonun önünde konuşuyor.
Söylediğinin özeti şu: “Erkekler çok kadınla ilişki ister, kadınlar ise tek erkekle yetinirler. Tek eşliliği savunan erkek sapıktır. Kadın ise eğer tek erkek meselesinde farklı davranıyorsa fahişedir.”
Habere göre bu şahıs Kerküklü imiş ve bu sözleri dört yıl önce söylemiş.
Amenna! Sorun zaten Abdullah Yolcu olsa gülüp geçebiliriz. Uluslararası Kadınlar Günü'nü yeni yaşadık. Kadınlara yönelik erkek baskısının, erkek egemen kültürün toplumsal hayatımızı nasıl zehirlediğini bir kez daha hissetmek imkanını bulduk.
Burada erkek egemen kültüre ilave bir de, cinselliği bir suçmuş, günahmış gibi gören ve bunu inanç sisteminin içine yerleştirmek isteyen bir alışkanlıktan söz edebiliriz. Bir gelenek.
Aslında, üç semavi din içinde cinselliği, yaşamın bir parçası gören, günlük hayatın içinde zorlamalara başvurmadan yorumlayan din Müslümanlıktır. Hıristiyanlık içinde yaygın anlayışlardan birisi olan Püritenlik, hazların, dünya zevklerinin bastırılmasını, acı çekmeyi bir sistem olarak savunur. Püritenliğin kökleri ise Yahudi inancından kaynaklanır.
Kadın düşmanı
Bizim ülkemizdeki erkekler dünyasında cahil, içe kapanmacı, kadını yalnızca hizmetçi ve faydalanılması gereken bir cins olarak gören bir birikim var. Bunlar, din adına konuştukları iddiasıyla daha fazla taratftar toplamayı umuyorlar.
Onlarla mücadele etmek bir yönüyle belki kolay. Belki de zor çünkü toplumun alt katmanlarında oluşan geriliği istismar ediyorlar. Çok aşırı gidiyorlar ve toplumun bilinç düzeyinin gerisinde ilkel bir görüntü veriyorlar.
Bizim daha önemli derdimiz, hala kilit noktaları elinde tutan ve kadınları ikinci sınıf yurttaş olmaya mahkum eden, yaygın erkek egemen zihniyettir. Cinselliği de erkeklere mahsus bir mesele sanıyorlar.
RTÜK'ün "öpüşme yasakçılığı" bu zihniyetin yükseklerdeki görüntüsü olarak önümüze çıkıyor. Aşkı, cinselliği suç sayan bir kültürün devamını getirmek istiyor.
İktidarın kullanma biçimi, gücü kullanma biçimi erkek damgası taşıyor. Cinselliği, Abdullah Yolcu da erkeklere ait bir iş sanıyor, tepelerdeki yönetici erkeklerin birçoğu da.
Abdullah Yolcu'ya çoğumuz gülüp geçebiliriz.
Unutmayalım ki birazcık yontulmuş Abdullah Yolcular toplumun, erkeklerin her tarafını sarmış durumda.
Yolcu'yu bu nedenle ciddiye almalıyız.
16 Mart 2018, Cuma 05:00
Haberin Devamı