'Seçim ikinci tura kalırsa işler karışır'

Hatırlarsınız, 1 Kasım seçim sonucunu tam isabet tahmin eden Adil Gür, bir gece önce “EVET” oyunu yüzde 60 açıklayınca referandum sonrası çok eleştirilmişti.

★

Bu “kaza” sonrası Adil Gür’le dün cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine sohbet ettik.

★

Ben sormadan Adil Gür referandumdaki büyük hatasıyla ilgili bir özeleştiri yaptı: “Devlet Bey seçimden 3 gün önce akşam bir canlı yayına çıkıp federasyon tartışmalarıyla ilgili ‘Ülkücüler işini bilir’ diyerek Erdoğan’ın danışmanını eleştirince milliyetçi seçmende ‘HAYIR’a ciddi bir kayma oldu. Artı AK Parti seçmeni içinde de bu sistem değişikliğine razı olmayanlar vardı. Yüzde 10-15 civarı AK Parti seçmeni ‘HAYIR’ dedi.”

★

24 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda daha temkinli konuşuyor Adil Gür. “İkinci tura kalırsa işler karışır ama bugün görünen o ki muhalefet güçlü bir muhalif aday çıkaramazsa Erdoğan ilk turda kazanır. Referandumda sistemi oyladık.

AK Parti ciddi fire verdi. Burada bir ismi oyluyoruz. AK Parti seçmeninin Erdoğan’ın oylandığı bir seçimde fire vermesi söz konusu olmaz.” Gür’e “güçlü bir muhalif aday” ne demek diye sordum.

Net bir cevap verdi: “Sadece CHP’nin, İYİ Parti’nin ve Saadet’in değil Kürt seçmenin de oyunu alabilecek bir isimden bahsediyorum. Kürtlerin oyunu alamayan bir adayın kazanma şansı yok.”

★

Adil Gür’ün cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili başka tespitleri de var: Mesela diyor ki, “İYİ Parti’yi seçime sokmamak büyük akılsızlık olur. Ciddi mağduriyet yaratır.

Kaldı ki böyle bir ihtimal de yok; Demokrat Parti’yle girerler, Saadet’le girerler bir şekilde seçime girerler ve bu mağduriyet hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir tepki oyu alır.”

Gür, Saadet’le İYİ Parti’nin birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu söylüyor. Adil Gür’e göre Saadet’in oy oranından bağımsız olarak bu iki partinin ortaklığı muhafazakar seçimde İYİ Parti’ye yönelik bir sempati oluşturur.

★

Hem CHP’lilerin hem milliyetçilerin hem de Kürtlerin oyunu alacak o “güçlü isim” kim bilmiyorum. Açıkçası kutuplaşmanın, kamplaşmanın böylesine zirve yaptığı bir ortamda öyle biri var mı ondan da emin değilim.