Hani bazı çiftler, “Aman canım, Sevgililer Günü de neymiş, bize her gün Sevgililer Günü” diyor ya, inanmayın siz onlara. Öyle her günü Sevgililer Günü tadında yaşamıyor onlar.
Üşengeç olduklarından, özel bir kutlama hazırlamadıklarından, sevgilileri, eşleri için özel bir şey yapmadıklarından kolaya kaçıyorlar.
Oysa gerçek öyle değil. Ben biliyorum ki, her sevgili 14 Şubat’ta, yani Sevgililer Günü’nde özel bir şey bekliyor. Türkiye’de çiftlerin yüzde 60’ı Sevgililer Günü’nü kutlamayı düşünüyor. Kutlama için dışarıda yemeğe gitmeyi planlayanların oranı yüzde 58.
Çiftlerin yüzde 29,3’ü evde kutlama yapacağını belirtirken, yüzde 10,7’si tatile gitmeyi düşünüyor. Kutlamayı planlamak, bunu hayata geçirmek çok güzel elbette.
Ama bir de işin hediye kısmı var. Her Sevgililer Günü’nde “Hediye şart mı?” diye bir tartışma atılır ortaya. Aslında bu durum özellikle kadınlar tarafından pek tartışmaya açık değil.
Çünkü, büyük bir e-ticaret sitesinin araştırması kadınların böyle bir günde kesinlikle hediye beklediğini ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre; erkeklerin yüzde 60’ı eşinden ya da kız arkadaşından sadece “Seni seviyorum” cümlesini duymayı bekliyor. Kadınların da yüzde 70’i romantik bir akşam yemeği, etkinlik, konser, gül demeti ve tektaş gibi seçenekleri tercih ediyor.
ÇİÇEK OLSUN AMA SIRADAN OLMASIN
Bir başka araştırma ise kadınların yüzde 25,2’sinin sevgililerinden çiçek beklediğini gösteriyor. Yani sevgili okur, siz bakmayın “Kadınlar çiçek istemiyor” gibi sözlere. İstiyor ama öyle sıradan şeyler istemiyor.
Bir başka deyişle, trafik tıkandığında ortaya çıkan ve demet demet çiçek satan satıcılar var ya, işte onlardan aldığınız, gazete kağıdına sarılı o çiçekleri istemiyor kadınlar. Ama özenle seçilmiş, ambalajı güzel çiçekler her kadının kalbine giden yoldur, unutmayın.
Ve tabii ki Sevgililer Günü’nün çiçeği de kırmızı güldür. Bunun da tartışılacak tarafı yok. www.guldemet.com.tr sitesi müthiş sunumlarla gönderiyor güllerinizi. Bir bakmanızı öneririm.
BU ÖZEL GÜNÜN ANLAMINI YİTİRMEYİN
Şimdi başa dönelim isterseniz. Bir anınızı bile onsuz geçiremediğiniz, yanındayken bile özlediğiniz, bir gülüşüne tüm dünyayı feda ettiğiniz, hayatınızın anlamı, yaşamınızın kaynağı, yüzüne baktığınızda huzur veren, sizi hep seveceğinden emin olduğunuz sevgiliniz...
Üzülmesine dayanamadığınız, bir damla göz yaşı akıtsa içinizin sızım sızım sızladığını hissettiğiniz, sözleriyle sizi mest eden, bakışıyla bambaşka alemlere götüren, her hayalinizde var olan, dününüz, bugününüz, yarınınız, yüreğinizin yarısı sevgiliniz...
Dokunuşuyla içinizi titreten, tutkunun ateşini kalbinize yerleştiren, yağmuru, soğuğu keyifli hale getiren, her daim baharınız, çiçeğiniz, en parlak maviniz, kırmızınız, gökkuşağınız, yol arkadaşınız, en iyi dostunuz, gururunuz, gökte ararken yerde bulduğunuz sevgiliniz...
Kaybetmekten deli gibi korktuğunuz, “Gidersen, ölürüm” dediğiniz, uğruna her şeyi göze aldığınız, bir anına bir ömrü harcadığınız, pişmanlık yaşatmayan, “Keşke” dedirtmeyen, geçmişi özletmeyen, en saçma fikirlerine bile değer veren sevgiliniz...
Şimdi o sevgili bir gün istiyor sizden. Sevgililer Günü’nü istiyor. O günü özel ve unutulmaz kılmanızı istiyor.
O ki; size hayatınızın her anını özel kılıyor, çok görecek misiniz bir tek günü ona? “Bize her gün Sevgililer Günü” demeyin, bu özel günün anlamını yitirmeyin. Haydi, sevgiliniz sizi bekliyor...
10 Şubat 2018, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı