Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Soma'daki maden kazasında ilk bulgulara göre işletmenin kusuru olduğuna ilişkin ön bilgi aldıklarını belirtti
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma'daki maden kazasında ilk bulgulara göre işletmenin kusuru olduğuna ilişkin ön bilgi aldıklarını belirterek, "Yandaş yakıştırmalarının kabul edilebilir tarafı yoktur" dedi.
Çelik, Güneydoğu Avrupa Savuma Bakanları Süreci Çerçevesinde Koordinasyon Komitesi Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bazı TRT çalışanlarının sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı sözlü savunmalarının istendiği iddiaları aktarılan Çelik, TRT'de hukuka aykırı işlem olacağına ihtimal vermediğini söyledi. Çelik, yetkililerle görüşeceğini ve konunun takipçisi olacağını ifade etti.
Taşeron işçilerle ilgili uzun süredir çalışma yürüttüklerini anlatan Çelik, sendikalarla, işçilerle, işverenlerle görüştüklerini belirtti. Taşeron işçilerin durumunun birçok sıkıntıyı içinde barındırdığını dile getiren Çelik, "Aldığımız bir karar işçi kesiminin aleyhine, aldığımız bir karar işveren kesiminin aleyhine tablo arz ettiğinden uzlaşmada zorluk yaşıyoruz" dedi.
Taşeron uygulamasının emeğin sömürüsüne döndüğünün altını çizen Çelik, "Bunun sürdürülebilirliği yoktur. Mutlaka çözüm bulma konusunda yarın yine taraflar bir araya gelecek ve kendilerine 10 Kasım'a kadar süre verdik. Uzlaşma noktasına geleceklerine inanıyorum. Bu yasama yılında, seçimlerden önce sorunu çözme gayretindeyiz" diye konuştu.
İflas eden Feniş Alüminyum çalışanlarının mağduriyetine de değinen Çelik, kıdem tazminatı fonunun gerekliliğine işaret etti. Çelik, şöyle konuştu:
"İflas gerçekleşmişse hareket alanımız daralıyor. Bu işletmede çalışan bir işçimizin emekliliğine 17 gün kalmış. 17 gün sonra tazminatını alacak, belki de ev sahibi olacak, sıkıntılarını giderecek. 30 yıldır beklediği süreci yakalama noktasındayken işverenin iflası sonucu karşı karşıya kaldığı durumu hepimiz görüyoruz. Bunun çözümü ne olabilir? 30 yıl beklettikten sonra tazminatını vereceğimize, aylık çalışması sonucu bireysel hesabına tazminatını yatırsak, işyeri iflas etse bile mağduriyetini ortadan kaldıralım diye bir çalışmayı tarafların huzuruna getiriyoruz.
Kıdem tazminatı yerine kıdem tazminatı fonunu getirip yılları beklemeden her ay hesaba yatması gereken tazminata neden sendikalar, siyasetçiler sıcak bakmaz. Tam 30 yıl sonra 17 günü kalan işçimizin tazminatını alamama sıkıntısını hepimiz yürekleri sızlayarak izliyoruz. Başka türlü işçinin emeğinin sömürülmesini engellemek mümkün değil."
Çelik, Soma'daki maden kazasında ilk bulgulara göre işletmenin kusuru olduğuna ilişkin ön bilgi edindiklerini belirterek, "Yandaş yakıştırmalarının kabul edilebilir tarafı yoktur" dedi.
"Özel şirket sahibinin siyasi parti mensubu olması yanlış bir şey mi? Soma'daki işletmenin ne sahibini biliyorum, ne tanıyorum. O zaman Türkiye'deki işletmelere siyasi yasak getirelim. Burada işletmenin kusuru varsa gerekli işlemler yapılacaktır" diyen Çelik, Türkiye'de iş kazalarında ölüm oranlarının 2002'de yüz bin işçide 16 iken şimdi bunun yüz binde 6'ya düştüğünü kaydetti.
Çelik, "Türkiye, iş kazalarını ve bu kazalardaki ölümleri azaltmaktadır" diye konuştu.
3