Şüpheli bir durum

Yüzlerce askerin hastalanmasına ne diyorsunuz?

Çeşitli şüpheler varmış.

- Vallahi her şey olabilir.

Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, kışlada verilen yemeği yemez, evden sefertasıyla yemek getirirdi.

Hatırlarsanız 90’lı yıllarda komutanlara da zehirli kahve ikram edilmişti.

★

Bu topraklardan büyük kahramanlar çıkmıştır ama şerefsiz hainler de çıkmıştır.

15 Temmuz girişiminin başarısız olacağını gören 8 askerin Yunanistan’a kaçışı, NATO’daki subayların Almanya’ya iltica edişi, çok hazindir. Atatürk’ün Ordusu’nda böyle askerlerin zaten ne işi var? Benzerleri hâlâ kaldıysa keşke onlar da gitse.

Kahraman Mehmetçiği, bu şerefsizlerle Peygamber Ocağı’nda -meğer- yıllarca bir arada tuttuğumuzun vicdan azabı içindeyiz.

★

İnşallah toplu bir suikast, yani katliam girişimi yoktur ortada. Görüyor musunuz? Olay, eğer bir sabotajdan değil de ihmal, kusur, kaza ya da cehalet’ten kaynaklanmışsa, adeta sevineceğiz.

Not:

Hukuk, dünyadaki en büyük hazine.

Ne var ki, insanoğlu onu yorum kılıfıyla evirdi çevirdi, yüzüne gözüne bulaştırdı. Ve en yüksek düzeydeki tartışmalar bile, okul münazaralarının gerisine düştü.

Bakın işte.

Hakaret etmeden cümle kurmayı beceremeyenler, hukuk dersi veriyor.

Neden?

Hukuk terbiye gerektirmez mi hiç?

Hiç mi gerektirmez?