“Tolgshow” (FOX) cumartesi akşamı çok güldürdü. Açıkçası bunu bekliyordum. Birbirini son derece iyi tanıyan iki komedyenin işin içine aile bağlarını da koyarak ortaya çıkardığı performans iyiydi...
Belki bir ipte iki cambazın oynamayacağını düşünenler oldu. Belki kimi Cem Yılmaz’ı kimi Tolga Çevik’i tutuk buldu. Ben ise bayıldım...
Kurulan dört cümleden birine güldüğüm ender işlerden biriydi. Hatta bir ara Yönetmen karakterinin bu zor bulunan ortak ruhu bozmamak için megafonu elinden bırakacağını bile düşündüm. Neyse, iş enfesti...
Ama şu da var. Duyduğum kadarıyla “Tolgshow”un anlaşması sadece 13 bölüm üzerinden yapılmış. Ve kanal uzatmaya pek de meyyal değilmiş. Hâlâ öyle mi düşünüyorlar bilmiyorum ama bu boşluğu bulmuşken kısa kesmek FOX’un yapacağı son kötü tercih olur!
BİR YENİDEN DOĞUŞ HİKAYESİ
Yıldız Tilbe, Star TV’de başladığı talk show macerasını TRT Müzik, Flash TV gibi kanallarda sürdürmüştü. Kabul etmek gerekir ki az konuşan ama konuştuğu zaman bilgeliği dışına vuran farklı bir profili var. Ve bir şekilde kendini sevdiriyor. Sıradan toplumları zenginleştiren “çılgın” kadrosunun içini kimseyi rahatsız etmeden dolduran bir isim.
“O Ses Türkiye”nin (TV8) en zor beğenen jürisi. Ama aynı zamanda müthiş bir vicdan ve nezaket sahibi. Nitekim bu özellikleriyle programa getirdiği renk de ortada. Şimdi yine kendi ismini taşıyan şovuyla aynı ekranda olacak.
Yıldız’ın şovuna yeni bir şeyler katıp katmayacağını bilmiyorum. Ama şu bir gerçek ki yeniden doğuş diye bir şey varsa, an itibarıyla TV8 ekranında onu izliyoruz! Çok sevindim...
ÇAYDANLIĞIN DÜŞÜNDÜRDÜĞÜ
Lipton önceki akşam birkaç ulusal kanalda aynı anda dakikalar süren bir reklam yayınladı. Açıkçası sadece çaydanlığın buhar sesi eşliğinde arka fonda silik bir laflama halinin mırıltıları yükseliyordu...
Bu karenin nereye bağlanacağını beklerken dakikalar geçmek bilmedi. Birçok izleyenle aynı duyguyu paylaştık...
Ama uzun süredir böylesine bir efekt yaratan reklam izlemeyen bu bünye o uzun sessizlik halinin izleyiciye birbirine hâl hatır sorabilmesi için bırakılan bir samimi mola olduğunu anladığında hakikaten “helal olsun” dedi...
Ve bunu şimdi de harflerle seslendiriyor! Kimin fikriyse bravo! Yılın reklamını yılın başında ekrana kondurdular!
EKİBİN ŞAHANE BİR ATAĞA İHTİYACI VAR
Kanal D gündüz kuşağında istediği verimi alamayan “Ekip Şahane’nin kaderi son haftada göstereceği performansa bağlı gibi görünüyor...
Reytingleri kanalın beklentisinin bir hayli altında kaldı. Ama bu demek değil ki program seti toplayıp yayından kalksın...
Belki saat değişikliği (ki saat de kalmadı) belki de gün değişikliği yani hafta sonu ekranına taşınmayla bu mecraya devam edebilir. Ama işinin kolay olmadığını şimdiden not düşelim. Programın kendisini sevdirmesi şart oldu!
KOTASINI DOLDURSA BİLE...
“Kaybolan Çiçekler” (FOX) son buldu. 15 günlük deneme reyting kotasını doldurdu ama yayıncı kanalı mutlu edemedi...
Olsun. Öyle aziz bir amaçla yola çıktı, ekranda öyle azimli adımlarla yürüdü ki, bu ülkede yapılan müstesna işler arasında yerini aldı. Ekranda ya da reyting listesinde olsa ne olur, olmasa ne olur? Sayesinde kör gözümüze ışık düştü. Sayesinde kaybolan çiçeklere su yürüdü, sayesinde bir çok acı yerini tebessüme bırakabildi. Az şey mi?
UMUDUMUZ EV KADINLARI
Kanal D’den bir “yeni başlıyor” haberi geldi. Kanalın gündüz kuşağına ev kadınlarının başrolde olduğu bir günlük reality programı geliyor...
Bir parça yarışma, bir parça da içten içe bir rekabet koşuşturması. Yabancı kanallarda bu tür programlar fena iş yapmıyor. Eh gündüz izleyicisinin en önemli bölümünü oluşturan ev kadınları da kendi sıkıntı ve hayat akışını ekranda görmeye bizde de hayır diyemeyecektir...
Bana göre bu yeni yılın en akıllı formatlarından biri olabilir. Ve kanalın rakiplerine göre bir tık geriden gelen gündüz yayın akışını kurtarabilir. Umutlu ev kadınlarını kısa sürede görmek ümidiyle...
09 Ocak 2018, Salı 05:00
Haberin Devamı