Truvalı Helen’e OPET’li Nurten’den destek eli!

Çanakkale Deniz Savaşları’nın geçtiği yerleri görmek için kente akın akın gelenler, Valilik binası önündeki büyük tahta atın geçmişini de merak eder. İstanbul Boğazı’yla birlikte dünyanın en güzel su yollarından biri olan Çanakkale Boğazı ve iki yanındaki ovalar tarih boyunca Doğu’yla Batı, Avrupa ile Anadolu arasında büyük savaşlara ve destanlara sahne olmuş, bunlardan en eskisi de M.Ö. 1250 yılında yaşandığını Homeros’un ünlü İlyada Destanı’ndan öğrendiğimiz Truva Savaşı.

Karşı kıyıda yaşayan Sparta Kralı’nın karısı Güzel Helen’in Truvalı yakışıklı Prens Paris’e aşık olup onunla Anadolu’ya kaçmasının neden olduğu savaş bir çok sinema filmine konu olmuş, mitolojik bir aşk hikayesi midir, arkeolojik bir gerçek mi?

Truva Savaşı’nın yaşandığı kesin. Yunanlıların Truvalıları yenmek için büyük bir tahta at yapıp bunu kıyıya bıraktıkları, atı kale duvarlarının içine alan Truvalıların gece uykusundayken atın içine saklanmış askerlerin dışarı çıkıp kale kapısını açmaları sonucu kentin ele geçirildiği ise ne kadar doğru?

Ama ortada bir at var, o da en sonuncusu 2004 yılında çekilen ve Brad Pitt’in Paris’i oynadığı filmden kalan at. Bir de dünyanın en güzel ovası ve manzarasına sahip Troia bölgesindeki, ta 1870’de Osmanlı döneminde başlamış ve hala süren kazılarda ortaya çıkan 9 ayrı katmanlı 5 bin yıllık kent kalıntıları.

2018 Troia Yılı

UNESCO’nun Troia’yı Dünya Kültür Mirası’na kabul etmesinin üzerinden 20 yıl geçmiş. Turizm ve Kültür Bakanlığı bunun 20. Yılında ve Avrupa Parlamentosu’nun 2018’i Avrupa Kültür Mirası Yılı ilan etmesine denk getirerek 2018’i Troia Yılı olarak kutlamaya hazırlanıyor. Bu çerçevede Troia Müzesi’ni bitirmek, Troia Ören Yeri ve bitişiğindeki Tevfikiye Köyü’nü turizme açmak için hızlanırken Çanakkale’de “Tarihe Saygı Projesi”yle bölgeye sihirli dokunuşlarda bulunan OPET Yönetim Kurulu Kurucu üyesi Nurten Öztürk’le iş birliği yapıyor.

Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, projenin 2018’e yetişmesi ve kültürel yönden de desteklenmesi için Turizm Şurası’nda Cumhurbaşkanı’nın konuya verdiği öneme işaret ediyor. Asıl heyecanlı olan, ören yerinin hemen yanında yaşayan Tevfikiye Köyü halkı. Aslında Truvalıların torunlarından çok Bulgaristan göçmeni oldukları için suyun karşı tarafından sayılırlar! Tarım ve hayvancılıkla geçiniyor, iş olmadığı için gençlerin köyü terk etmesinden yakınıyorlar ama tören salonunu ağzına kadar doldurmuşlar.

OPET yol gösterecek, maddi katkı sağlayacak ama köylüler de ellerini taşın altına koyacak. Nurten Öztürk’ün Gelibolu Yarımadası ve şehitlik çalışmalarını bildiğim için eminim ki burası bir yıl sonra tanınmayacak kadar değişecek. Troia zaten bütün dünyanın bildiği ve hatta Roma’nın, Paris’in kökenlerini aradığı bir yer. Müze biter, Alman amatör arkeolog Şchliemaan’ın kaçırdığı Priamos Hazinesi geri alınır, civarın eli yüzü toparlanırsa kültür turizmi için değerli bir destinasyon olur mu, olur!

Antik yemek

M. Ö. yapılmış ve hâlâ ayakta duran beş binlik yıllık Troia kentinin kalıntılarını, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rüstem Arslan’ın masalsı anlatımıyla gezdikten, köy meydanında meşalelerin ışığında imza törenini izledikten sonra, gece de bir sürpriz bekliyor bizi.

Şef Özlem Mekik’in, Truvalıların gerçek sofrasından hazırladığı bir mönüyü, barış ve bereket sembolü zeytin dalları temasıyla tattığımız akşam yemeği. Truva Savaşı’nın öyküsü bölgeye barış ve bereket getirsin. Tabii devlet ve özel sektör işbirliğinin elele verdiği bu çalışmalara, seçilmişlerin, yani belediyenin, törende bile niye dahil edilmediğini de düşünelim, CHP’li diye mi?