Gündem'Gazeteciden terörist olmaz'

'Gazeteciden terörist olmaz'

Paylaş
'Gazeteciden terörist olmaz'

Bir süredir tedavi gördüğü hastanede bugün yaşamını yitiren usta yazar Yaşar Kemal son röportajını Eylül 2013'te POSTA'dan Nedim Şener'e vermişti. İşte o röportaj:

RÖPORTAJ: NEDİM ŞENER

Türkiye’nin gündemine ‘korku’nun yerleştiği şu günlerde Yaşar Kemal’in sandığından ‘Tek Kanatlı Bir Kuş’ isimli roman çıktı. Korkunun romanını da korkularla en iyi mücadele eden Yaşar Kemal yazabilirdi zaten. Yaşar Kemal ve akademisyen eşi Ayşe Semiha Baban bizi Vaniköy’deki evlerinin kapısında karşıladı. Yaşar Kemal elimden tutup oturma odasına götürdü ve “Hoşgeldin arkadaşım, keşke siz girmeseydiniz de hapse ben girseydim” dedi. Ergenekon’dan suçlanıp Silivri’de yattığımız 375 gün boyunca Yaşar Kemal’in desteğini hep yanımızda hissettik.

‘HALA KOMüNiSTiM’

O sırada telefon çaldı. Yaşar Kemal arayana, “Arkadaşımla oturuyorum, konuşuyoruz” dedi. Karşıdaki ses “Kim o?” diye sorunca da, “Kim olacak, hapishaneci işte benim gibi. Hapishaneci olmayan arkadaşım var mı ki benim?” diye cevap verdi. Sonra “Ben de hapis yattım. Komünistim diye çok yatırdılar, çok uğraştılar benimle. Ama hâlâ vazgeçiremediler. Hâlâ komünistim” dedi ve kahkahayı patlattı.

‘KORKUNLA YÜZLEŞ’

Yaşar Kemal, 72 sayfalık ‘Tek Kanatlı Bir Kuş’ romanında korkuyu anlatıyor. Sebepsiz, günden güne büyüyen ve derinleşen bir korkuyu... Ben de Yaşar Usta’ya Türkiye toplumuna hakim olan korkuyu sordum. “Korku 1 değil, 10 değil, 20 değil, korku binlercedir. Herkesin korkusu farklıdır. İnsanlar yalnızca bir şeyden korkmaz. Birçok şeyden korkar. Ama korkmayan da binlercedir. Eğer korkunu yenmek istiyorsan üstüne yürüyeceksin. Korkuyu yenmek elinde. Kararını vereceksin, korkmadan üstüne gideceksin. Ben evvelden beri hep korkularımın, korktuklarımın üstüne yürüdüm. Korkmamayı öğrendim. Romanlarımda da korkuların üstüne gidenleri anlattım. Hep korktuklarının üstüne giden insanları yazdım.”

‘BABAMIN KATiLiNi YUMRUKLADIM’

Korku üzerine konuştukça, söz Yaşar Kemal’in üç ciltlik ‘Kimsecik’ romanına geldi. Bunun üzerine Yaşar Usta en büyük korkusuyla yüzleşmesinden söz etti. Bunu ‘Kimsecik’te de anlatır. “Benim babam varlıklı bir adamdı, zengin bir adamdı. Van’dan dönerken hasta, bakımsız bir oğlan bulmuş, öldü ölecek haldeymiş. Onu yanına aldı, besledi büyüttü. Ölümden kurtardı. Bizden de ayırmadı. Adı Yusuf’tu. Ben dört buçuk yaşındaydım. Yusuf bir gün onu koruyan, sahiplenen babamı camide namaz kılarken bıçaklayıp öldürdü. Bu, beni çok üzdü, çok korkuttu. Köyde herkes bana Yusuf’u gösterip “İşte babanı öldüren adam” diyordu. Ben de korkuyordum. Bir gün köyün meydanındaki kahvede oturan Yusuf’un üzerine saldırıp yumrukladım. İşte o zaman korkumla yüzleştim. O zaman korkumdan kurtuldum. Bu korkuyu da ‘Kimsecik’ romanımda yazdım. O yüzden diyorum ki; korkunuz ile yüzleşirseniz kendi gerçeğinize ulaşırsınız.”

‘BASKILARDAN SAKIN YILMAYIN’

Yaşar Kemal ile sohbetimiz tutuklu gazeteciler konusuna geliyor. Terörist diye suçlanan gazetecileri soruyorum. Şöyle cevap veriyor: “Yahu ben bunların hepsini biliyorum, tanıyorum. Gazeteciden terörist olur mu? Olmaz. Ben ilk kez 17 yaşında tutuklandım. Sonra 1950’de yine hapis yattım. Hapishanede çok şey öğrendim. En önemlisi de korkmamayı, korkuların üstüne yürümeyi öğrendim. Şimdiki zaman baskılardan ve korkulardan korkmamayı öğrenme zamanı. Başta gazeteciler olmak üzere herkes korkuların üstüne yürüsün. Çıkış ancak böyle mümkündür”.

‘Son kitabı hırsıza borçluyuz’

Gazeteciden terörist olmazYaşar Kemal, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni romanı ‘Tek Kanatlı Bir Kuş’ta toplumda nedeni bilinmeyen bir hastalık gibi yayılan korkuyu anlatıyor. 1960’lı yılların sonunda yazılan ancak bu yıl yayınlanan romanın günışığına çıkış hikayesi de şaşırtıcı: Edebiyat tarihçilerine de ilginç gelecek hikayeyi Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban ilk kez bana anlattı: “Evlenince ben Teşvikiye’deki evimi Yaşar da Basınköy’deki evini bıraktı. Birlikte Vaniköy’e taşındık. Yaşar’ın arşivi Basınköy’de kaldı. Eve hırsız girmiş ve her yerin altını üstüne getirmiş. Yaşar’ın yıllardır kutularda, bavullarda duran hiç açılmamış arşivini ortalara saçmış. Evi derleyip toparlayalım derken Yaşar’ın 1969’da yazdığı ve bir kenara kaldırdığı ‘Tek Kanatlı Bir Kuş’ romanı da elimize geçti. Yayınlamaya karar verdik. Hırsıza bu kitabın ortaya çıkmasını sağladığı için teşekkür ediyoruz!”

5