GündemDicle Üniversitesi durulmuyor!

Dicle Üniversitesi durulmuyor!

Paylaş
Dicle Üniversitesi durulmuyor!

Dicle Üniversitesi'nde önceki gün karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan olaylar, dün de devam etti

Kendilerine Bilge Gençlik Kulubü adını veren öğrenciler Kutlu Doğum Haftası kapsamında düzenlediği etkinlik öncesi namaz kılarken, etkinliğin yapılacağı salona yürümek isteyen aralarında PKK sempatizanlarının da bulunduğu gruba polis izin vermedi.

Bunun üzerine tarlalardan gitmek isteyen bu gruba polis havadan ve karadan gaz bombası ile müdahalede bulundu. Olaylar üzerine üniversiteye gelen Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ’un başına isabet etti.

TEKBİR GETİRİP, TOPLU HALDE ÖĞLEN NAMAZI KILDILAR


Üniversitedeki dünkü olaylardan sonra Bilge Gençlik Kulübü tarafından bugün Dicle Üniversitesi Konferans Salonu’nda, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında, ’Peygamber Efendimiz’ konulu konferans düzenlendi.

Çevre illerden de gelen ve aralarında sakallıların da bulunduğu yaklaşık bin kişi, salona girmeden önce, salon dışında öğlen namazını kıldı.


Namaz kılanlar arasında çarşaflı kadınlar ve sakallı sarıklı olanlar da dikkat dikkat çekti.

Namazın ardından "Kutlu Doğum Haftası’nı kazasız belasız geçirmeyi bize nasip eyle" diye dua eden kalabalık, daha sonra konferansın yapılacağı salona geçip, ilahiler eşliğinde tekbir getirdi.

PKK SEMPATİZANLARI ATATÜRK POSTERİNİ YIRTTI




Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi içerisinde ve dışında toplanan PKK sempatizanlarının öncülük etitği yaklaşık 2 bin kişilik grup da konferansın yapıldığı salona yürümek istedi.

Ancak önlem alan polis buna izin vermeyince, yapılan görüşmeler sırasında bina içinde bulunan grubun, sınıflardaki Atatürk posterlerini yırtarak pencerelerden dışarı attığı görüldü. Yırtılıp atılan bir Atatürk posterini, bir çevik kuvvet polisi yerden alarak katladıktan sonra cebine koydu.


Fakülte binasındaki öğrenciler de sık sık, PKK ve Abdullah Öcalan lehin ve ’Apocular burada Hizbulşeytan nerede?’, ’Dicle uyuma onuruna sahip çık’ sloganI attı.

HAVADAN VE KARADAN GAZ BOMBALI MÜDAHALE

Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı Süleyman Hançerli ile öğrenci temsilcileri arasındaki görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine PKK sempatizanlarının öncülük ettiği grup, alkışlarla dışarı çıkıp bahçede toplanmaya başladı.

Bu sırada Emniyet Müdür Yardımcısı Hançerli, megafonla bir kaç kez uyarıda bulunarak, "Sevgili öğrenciler, kamu düzeni adına yürümenize izin verilmeyecek. Yürümek isteyen öğrencilere müdahale edilecek. Sizden yürümemenizi ve dağılmanızı rica ediyoruz" dedi.


Yürüyüşe izin verilmemesi üzerine kalabalık önce İlahiyat Fakültesi tarafındaki tarladan yürümeye çalıştı.

Güvenlik güçlerinin engellemesi üzerine geri dönen kalabalık bu kez de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafına geçerek, tarladan, konferansın yapıldığı salona doğru yürümeye başladı. Konferans salonu yakınına gelen gruba, karadan TOMA ve Akrep ve panzerlerle tarlada müdahale edildi.

Havadan polis helikopteri ve yerden de polislerin gaz bombalarıyla müdahale ettiği PKK sempatizanlarının yönlendirdiği grup, saatler süren koşuşturmadan sonra, kampüs alanındaki fakültelere ve tarlalara doğru kaçtı.

Konferansın yapıldığı salona doğru gelen PKK sempatizanı gruba polis copla müdahale etti.



AYSEL TUĞLUK’UN BAŞINA ŞİŞE İSABET ETTİ

Dicle Üniversitesi’nde olaylı konferansın ardından kendilerine Bilge Gençlik Kulübü adını veren öğrenciler saat 15.30 sıralarında polisin getirdiği otobüsler ve sıkı güvenlik önlemlerinde kent merkezine götürüldü.

Bu arada İktisati ve İdari Bilimler ile Ziya Gökalp Eğitim Fakülteleri arasında bekleyen karşı görüşlü grup da polis kontrolünde buraya getirilen otobüslerle kent merkezinde götürülmek istendi.

Olaylar üzerine üniversiteye gelen Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ile BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, bu grubu ikna ederek otobüslere binmelerini sağladı. Ancak, öğrenciler otobüslere bindikten sonra önlem alan çevik kuvvet polisi ile grup arasında olaylar devam etti.

Bu sırada bazı polislerin otobüsleri tekmeleyip bazılarının da otobüstekilere taş ve pet şişeler attıkları gözlendi. Atılan bir su şişesi Milletvekili Tuğluk’un başına isabet etti. Acı içinde kıvranan Aysel Tuğluk otobüs içine aldı. Yeniden aşağı inen Tuğluk, polisin otobüse müdahale etmesini engelledi.

Olayların yatışmasının ardından polis kontrolünde kent merkezine otobüslerle getirilen grubun bulunduğu konvoyun önü, Elazığ Caddesi üzerindeki Orgeneral Galip Deniz Kışlası önünde bekleyen sağ görüşlü öğrenciler tarafından kesildi. Polis, buradaki öğrencilere de biber gazıyla müdahale ederek, dağıttı.

TUNCELİ: BİRİLERİ KÜRT-TÜRK ÇATIŞMASI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR

Dicle Üniversitesi’nde yaşanan olaylardan sonra aralarında BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Batman Milletvekili Ayla Akat, Diyarbakır Milletvekilleri Nursel Aydoğan, Emine Ayna, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu, BDP’nin kadın örgütlenmesi olan Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), akşam saatlerinde BDP il binası önünde bir basın açıklaması yaptı.



BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Hizbullah’ın yeni dönem için Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olacaklarına dair özeleştiri verdiğini belirterek, "Biz burdan hükümeti uyarıyoruz. Gerçekten, bu süreç ve Dicle Üniversitesi’ndeki saldırılarla ilgili özel bir şey ifade etmek istiyoruz. Hizbullah’ın yeniden böylesi bir provokatif bir saldırı içerisinde olamasının, özellikle 90’lı yıllarda Kürdistan’da yaşanan kirli savaşı, Hizbulah’ın yaptıklarını yeniden canlandırmaktadır. Kürt halkı açısından bu tarih, karanlık bir tarihtir ve büyük trajedilere neden olmuştur. Hizbullah, yeni dönemde bir özelleştiri vererek Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olacağını ifade etmiştir. Ama bugün farklı başka bir süreç içerisine girmiştir. Buradan uyarıyoruz onları; 90’lı yıllarda yaşananların bugün yeniden gün yüzüne çıkması, bunu Kürt halkına yeniden aynı acıları yaşatmanın hatırlatılması bile büyük bir zülümdür. Buna kimsenin hakkı yoktur. Bu çevreleri uyarıyoruz. Eğer bu gençler onlardansa, bunu biran önce durdurmaları ve bir özeleştiri vermelerini, aksi durumda kendilerinin sorumlu olacaklarını ifade etmek istiyoruz" dedi.

DİYARBAKIR EMNİYETİ’NİN SİCİLİ TEMİZ DEĞİL

Dünden beri Dicle Üniversitesi’nde gerçekleşen saldırıların, öğrenci olmayan ve Diyarbakır dışından gelen kişilerin neden olduğunu öğrendiklerini ifade eden Tuncel, şöyle dedi:

"Dünden beri Kürt öğrencilere yönelik gerçekleşen olayları protesto etmek üzere sayın Aysel Tuğluk ve Mülkiye Birtane arkadaşımız oradaydı. Saldırıyı protesto ederken başka bir saldırıyla karşı karşıya kaldılar. Bu saldırıyı kınıyor, sorumlularının yakalanmasını istiyoruz. Şimdiye kadar BDP’li kadın vekillere yönelik saldırılar cevapsız kalmıştı. Hükümet ve İçişleri Bakanlığı, bu davaları sonuçsuz bırakmıştı. Umarım bu kez öyle olmaz. Emniyet birimleri saldırıları önleyeceklerine, ne yazıkki öğrencilere yönelik saldırı gerçekleştiriyor. Diyarbakır emniyetinin bu konudaki sicili ne yazıkki temiz değil. Sadece üniversitede değil, Dicle Nehri’nde cesedi bulunan Murat İzol ve bir çok faili meçhul cinayet son günlerde Diyarbakır’da yaşandı. Başbakan, ’bizim dönemde faili meçhul cinayetler işlenmedi’ diyor ama malesef Diyarbakırda çok var. Emniyet birimleri, Kürt öğrencilerine yönelik bu yaklaşımından vazgeçmelidir. Yoksa son dönemde yaşanan tüm faili meçhul cinayetlerden Diyarbakır emniyetini sorumlu tuttuğumuzu ve tüm bu sürecin takipsi olacağımızı söylüyoruz."

"BİRİLERİ KÜRT-TÜRK ÇATIŞMASI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR"



Türkiye’de barış sürecinin en aktif çalışanları olacaklarını dile getiren Tuncel, şunları söyledi:

"Aysel arkadaşımızın durumu iyidir. Kendisi de iyidir ama o halde buraya çıkmak istemedi. Daha önce Ayla Akat, Pervin Buldan ve Sevahir Bayındır arkadaşlarımız da yaralandı. Ama bütün bu soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandı. Bu ülkede, Kürt kadınlarına saldırabilirsin, ayağını kırabilirsin, kadınların örgütlü mücadelesini engellebiilirsin. Devlet bu konuda her türlü olanağı sağlıyor. Rektör de bir kadınmış. Kadın rektörün bu olayları engelleyeceğine, olayların bu noktaya getirilmesi de ayrı bir sorun. Buradaki saldırıların ilk olmadığını ve tek olmadığını biliyoruz. Türkiye’deki üniversitelerde okuyan Kürt öğrencilere yönelik çok ciddi saldırılar olduğunu, tesadüf olmadığını da biliyoruz. Birileri Kürt-Türk çatışması çıkarmaya çalıştığını biliyoruz. Özellikle Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan’ın başlattığı süreçle birlikte bu saldırıların arttığını da biliyoruz. Hükümete ve İçişleri Bakanlığı’na seslenmek istiyoruz. Bu üniversitelerde ortaya çıkan faşist saldırları engellemek sizin sorumluluğunuzdadır. Bugüne kadar saldıranlar değil, saldırıya uğrayan öğrenciler hakkında soruşturma açıldı, hatta bir çok Kürt öğrencileri okuldan atıldı, yada kaydını almak zorunda bırakıldı. Böylesi bir ortamda nasıl bir barıştan, nasıl bir çözümden bahsedebiliriz. Siz eğer üniversitelerde Kürt öğrencilere yönelik saldırıları engellemezseniz, bu sürecin sağlıklı yüremesinin hiç bir koşulu da yoktur."

DHA

5