Kızılay Başkanı: Bölgede 120 bin çadıra ihtiyaç var
Türk Kızılayı Genel Başkanı Akar, "Bölgedeki tüm çadır ihtiyaçlarının giderilmesi için 120 bin çadır kapasitesine ihtiyaç var. Afet yönetiminin mantığında bu boyutta bir çadır stokunu elde tutmak doğru değildir" dedi
Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, depremin üzerinden 48 saat geçmeden 20 bin çadırı afet bölgesine göndererek tarihinin en büyük afet sevkıyatını gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bölgedeki tüm çadır ihtiyaçlarının giderilmesi için 120 bin çadır kapasitesine ihtiyaç var. Kimse evinin önünden ayrılmak istememektedir. Bu da son derece muazzam bir çadır ihtiyacını beraberinde getiriyor. Ortaya çıkan çadır ihtiyacının sebebi budur" dedi.
Akar, Afet Operasyon Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Van’daki depremin ardından yaşananlara ilişkin bilgi verdi.
Depremde hayatını kaybedenlerde başsağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Akar, depremin ardından Türk Kızılayı olarak hemen bölgede operasyonlara başladıklarını bildirdi. 146’sı profesyonel olmak üzere 377 Kızılay görevlisinin afet bölgesinde görev yaptığını ifade eden Akar, Türk Kızılayı Van Şube Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin de kendi evlerinin hasar görmesine rağmen diğer afetzedelerin yardımına koştuğuna dikkati çekti.
Depremin ardından bölgeye 25 bin 666 çadır, 31 toplu barınma çadırı, 38 bin 302 battaniye, 4 bin 239 katalitik soba, 2 bin 220 mutfak seti, 2 bin 124 gıda kolisi, 157 bin 805 içme suyu, 112 bin 565 kumanya ve 124 ton gıda malzemesinin sevk edildiğini anlatan Akar, bir mobil fırın, 3 mobil ikram aracı, 21 seyyar mutfak ile 720 Türk Kızılayı Mevlana Evi’nin de bölgeye gönderildiğini söyledi.
Akar, deprem bölgesinde 2 bin 500 Mevlana Evi’nin kurulacağını belirterek, bölgede Türk Kızılayınca biri Van merkez, ikisi Erciş’te olmak üzere 3 çadır kent kurulduğunu ve 108 bin 258 kişiye barınma imkanı sağlandığını bildirdi. Kızılayın depolarındaki stoklardan 25 bin 666 çadırı bölgeye sevk ettiklerini ve bunlardan 18 bin 43’ünü afetzedelerin kullanımına sunduklarını belirten Akar, "Türk Kızılayının bölgede kurmayı planladığı çadır sayısı 30 bin adettir" dedi. Çadırlar hakkında da bilgi veren Akar, Türk Kızılayınca üretilen, bu nedenle "Türk tipi" diye isimlendirilen çadırların 4 mevsim kullanılabildiğini ifade etti. Akar, çadırların 14 metrekare büyüklüğünde olduğunu ve 5 kişilik bir ailenin rahatlıkla barınabileceğini belirterek, çadırların bazı yerlerde yazlık-kışlık, dayanıklı-dayanıksız diye sınıflandırılmaya çalışıldığını, bunun hiçbir şekilde doğru olmadığını söyledi.
Türk Kızılayının Van’daki aş evinden sürekli sıcak yemek çıkarıldığını da anlatan Akar, çadır kentlerde dağıtılan üç öğün sıcak yemeğin yanı sıra mobil ikram araçlarının da kumanya dağıtımı yaptığını dile getirdi. Akar, "bir çadır sıkıntısı olduğunu kabul etmekteyiz, tüm Türkiye olarak bunu kabul ediyoruz" diyerek, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın dün TBMM’de yaptığı konuşmada bu sıkıntıya ve bunun nedenlerine değindiğini anımsattı.
Yerleşim yerleri zarar görenlere yönelik çadır kurulum çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Akar, şunları kaydetti:
"Ancak, çadır konusunda ihtiyaç devam etmektedir. Türk Kızılayı, depremin üzerinden 48 saat geçmeden 20 bin çadırı afet bölgesine göndererek tarihinin en büyük afet sevkıyatını gerçekleştirmiştir.
Van ve Erciş’te afetten etkilenen 600 bin afetzede bulunuyor. Afetzedeler, gerek artçı depremlerin devam etmesi, gerek evlerine giremeyecek durumda olmalarından dolayı çadıra ihtiyaç duymaktadır. Bölgedeki tüm çadır ihtiyaçlarının giderilmesi için 120 bin çadır kapasitesine ihtiyaç var. Afet yönetiminin mantığında bu boyutta bir çadır stokunu elde tutmak doğru değildir. Depolama, bakım, sevkıyat ve maliyet açısından... Dünyadaki en büyük ikinci çadır kapasitesine sahip olan Türk Kızılayının stoklarında 46 bin çadır bulunuyor. Çadır sıkıntısının bir diğer önemli sebebi de afetzedelerin kendi evlerini ve yakın çevresini terk etmeme isteğidir. Evlerini ve hayvanlarını bırakmak istemeyen afetzedeler, merkezi yerlerde oluşturulan çadır kentlere yerleşmeyi reddetmektedir."
Bölgedeki yardım malzemelerinin dağıtımı ve çalışmaların valilik koordinasyonunda gerçekleştiğini vurgulayan Akar, "Türk Kızılayı, hiçbir zaman böyle bir afet karşısında tek başına yeterli olacağı iddiası içinde olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Bu boyutta bir afet müdahalesi tüm unsurların içinde bulunduğu ciddi bir koordinasyon ve işbirliği içinde gerçekleştirilebilir. Çok şükür, Van’da da böyle bir tablo sergilenmiştir" diye konuştu.
-"Bu, olağanüstü bir durumdur"-
Akar, 7.2 şiddetindeki depremin büyük ve yıkıcı bir deprem olduğunu, sonrasında da çok sayıda afetzedenin ortaya çıkmasının herkesçe bilinebileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Normal olarak 7.2 büyüklüğünde ve Van’da olan bir depremde gerçek afetzede miktarının normal şartlarda 20 bin olduğu sanılmaktadır. Normal şartlar olsaydı 20 bin afetzede 4 bin çadır ile barındırılabilir, korunabilir, sıcak ve soğuktan arındırılabilirdi. Ama, bu afetin neticesinde süregelen karşımızda 20 bin afetzededen başka 600 bin afetzede vardır. 600 bin afetzedenin barındırılması için 120 bin çadıra ihtiyaç vardır. Sıkıntı buradan kaynaklanmaktadır.
Artçı sarsıntıların ara vermeden devam etmesi, vatandaşın evine girememesi, hasar görmeyen evlerin girilemeyecek durumda olması bu sıkıntıyı çoğaltmaktadır. Bu, olağanüstü bir durumdur. Hiçbir afet bölgesinde, hiçbir afete müdahalede böyle kapsamlı bir çadır talebiyle karşılaşılmamıştır. Ayrıca, oradaki vatandaşlar evlerini hırsızlara teslim etmemek için, hayvanlarını bırakmamak için, evlerine yakın veya evlerinin önüne çadır talep etmektedir.
Kimse evinin önünden ayrılmak istememektedir. Her eve ayrı çadır ihtiyacı vardır. Bu da son derece muazzam bir çadır ihtiyacını beraberinde getiriyor. Ortaya çıkan çadır ihtiyacının sebebi budur. Bunu gidermek için stoklarımızın üçte ikisini bölgeye sevk ettik. 30 bin çadırı yarın itibarıyla orada konuşlandırmış olacağız."
-"17 tırımız, yağmacılar tarafından talan edilmiştir"-
Mevlana Evleri’nin bölgeye gönderildiğini de dile getiren Akar, depremden etkilenenlere psikososyal destek vermek üzere Türk Kızılayının psikologlarının da bölgede görev yaptığını anlattı.
Akar, bölgedeki Türk Kızılayı Kan Merkezlerinden yaralılar için bin 500 ünite kanın hastanelere gönderildiğini ifade ederek, "Yaralıların ihtiyaçlarının iki kat fazlası kan miktarı bölgedeki stoklarımızda mevcuttur. Bölgede kan ihtiyacı yoktur" diye konuştu.
Akar, Türkiye’deki azınlık vakıflarının da depremzedeler için çeşitli yardımlarda bulunduğunu söyledi.
Depremin ardından her depremde olduğu gibi Van’da da yağmacıların ortaya çıktığına dikkati çeken Akar, "17 tırımız, yağmacılar tarafından talan edilmiştir. Van’daki çadır kentimiz de bu yağmacılar tarafından talan edilmiş, vatandaşların direnci sayesinde oradaki 50 çadırımız muhafaza edilebilmiştir. Van’daki Kızılay Şube Başkanlığımız, bunlar tarafından basılmıştır" dedi.