'Reis benim...'

Hakan Fidan’ın milletvekili adaylığından çekildiğini açıklayıp aynı gün MİT müsteşarlığına geri dönmesi bir kez daha altını çizdi ki AK Parti’nin de, devletin de hülasa ülkenin de tek patronu Erdoğan’dır.
* * *
Ne Fidan’ın şahsi tercihi ne parti tabanının eğilimi, ne temayül sonucu ne de Başbakan’ın "Bu yoldan dönüş yok” çıkışı...
Raconu yine Erdoğan kesti:
“Reis benim, ben ne dersem o olur”

[[HAFTAYA]]

* * *
Hatırlanacağı üzere Başbakan Davutoğlu, Hakan Fidan’ın adaylığı için “Oluru ben verdim” demişti.
Fidan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle -daha doğrusu ısrarıyla- adaylıktan çekilmesi Davutoğlu’nun ancak Erdoğan’la hem fikir olduğunda başbakanlık hükmü bulunduğunu gösterdi.
* * *
Yanlış anlaşılmasın...
Bütün bunları bir fitne yayma telaşıyla yazmıyorum.
Aksine...
Fidan’ın komuta ettiği ‘savaşların’ hepsinde son derece kritik eşiklerden geçiliyor. (Suriye krizi, Çözüm süreci, ‘paralel’le mücadele...)
Tuhaf olan böyle bir dönemde Hakan Fidan’ın MİT’i bırakıp siyasete atılmasıydı.
Kaldı ki Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiği günden beri bunu tekrarlıyorum: Türkiye defakto bir başkanlık sistemiyle yönetiliyor.
Davutoğlu’nun diğer isimler arasından sıyrılıp başbakanlığa atanması bu değişimi içselleştirmesi sayesinde mümkün olmuştur.
Hal böyleyken ne Reis’in tasarrufu ne de Fidan’ın dönüşü tuhaf...
Tuhaf olan bir şey varsa o da Hoca’nın Reis’e rağmen bir karar alabileceğini düşünmesi...
* * *
İstanbul Üniversitesi’nin en büyük hocalarından biri olan Prof. Dr. Avni Kuru’ nun bir lafı vardır...
“Bu hoca milletinin iflah olmaz iyimserliği yok mu... Başımıza ne geldiyse bundan geldi.”