Fransa’nın aradığı o terörist kadın, meğer Türkiye’ye gelmiş, öyle mi?
Bu Türkiye ne tuhaf bir ülke...
Gelen her turisti sorgulaması lazım, değil mi?
Seyahat özgürlüğü budur.
- Neden geldin?
- Kaç gün kalacaksın?
Nerede kalacaksın?
Cebinde ne kadar para var?
Dönüş biletini göster vs.
* * *
Madem uçağa Madrid’den bindi, öyleyse İspanya da sorumlu.
[[HAFTAYA]]
Yetmez.
Madem İtalya semalarından geçerek İstanbul’a yöneldi, belki Vatikan da sorumlu.
Eğer Sofya üzerinden geçtiyse, Bulgaristan da yandı.
* * *
Hayır.
Onlara kimse bulaşmadı.
Amaç, sadece Türk veya Türkiye kelimesinin geçmesiydi.
Maksat hasıl oldu.... Vay be Fransa’daki teröre Türkiye’nin adı karıştı.
Ah bu Türkler.
* * *
Bir deli saçması da Netanyahu-Mahmut Abbas ikilisi için üretildi.
Yürüyüşe hem davet edilmişler hem de “Paris’e gelmeyin” diye uyarılmışlar... Vay vay vay.
Yahu, ev sahipleri, gelmesini istemediği insanlara niçin davette bulunsunlar? Dertleri nezaket mi, hakaret mi?
.........
Hale bakın.
Dünya Gazetecileri, yalancılık yarışına girdi galiba...
Nasıl olduysa bu konuya Türkiye’nin adı karışmadı bari...
Ama kambersiz düğün olmaz. Hadi bir yalan da ben uydurup
Türkiye’yi işin içine katayım:
Netahyahu demiş ki:
- Ya Davutoğlu, ya ben.
Sonra araya Hollande girip işi tatlıya bağlamış, Davutoğlu’nu sıranın taa öbür ucuna atmış.
Nasıl?
Hoşunuza gitti mi?
Sizi gidi Türkfobiciler sizi.
14 Ocak 2015, Çarşamba 04:00
Haberin Devamı